Bazı futbolcular vardır, hayal kırıklığı olur ama kötü hatırlanmaz. Marek Heinz de öyle, Galatasaray adına iyi bir transfer değildi, beklentiyi karşılayamadı. İddialı bir isimdi, özellikle Bundesliga kariyeriyle. Geçmiş yıllarda da Galatasaray'ın gündemine gelmiş, transferi gerçekleşmemişti. Heinz'den yana beklenti sahibiydim, düşündüğüm gibi olmadı.
2005 - 2006 sezonunun başına inelim. İlk günden bu yana bir sol açık arayışı vardı ama bu transfer son günlere kaldı. Altan Aksoy'u hatırlarsınız, Gerets ligin ilk haftalarında sol tarafta onu kullanırdı ve sürpriz bir hareket bu. Asıl pozisyonu orta saha olan bir isimdi ve yokluktan orada oynadı, fena iş çıkarmıyordu.
Heinz transferinin ardından ise Altan Aksoy unutuldu, rotasyon içinde dahi adını anmaz olduk. Maddi anlamda sorun yaşadığımız dönemler, büyük paralar harcayamıyorduk. Altan Aksoy'un bonservisi elindeydi diye hatırlıyorum, diğer türlü düşünülmezdi. Sasa Iliç'ine kadar diğer hamleler de öyle, isim anlamında Marek Heinz transferi en iyisiydi. Bundesliga ve Çek Milli kariyerine bakarak bunu yazıyorum.
Heinz'in Galatasaray performansını Riera'nın Galatasaray'daki ilk sezonuna çok bahsederim. Tarz noktasında da birbirlerine çok benziyorlardı. Hızlı sayılmazlar ama teknik özellikleri yüksekti, sol ayağını ve sol çizgiyi iyi kullanan iki kanat oyuncusu. Riera da sol açıkta hayal kırıklığıydı, bir türlü beklenen etkiyi gösteremedi ama karakter oyuncusuydu, bu anlamda ön plana çıkarıyorduk. Heinz de öyle, beklenen etkiyi bir türlü gösteremedi ama karakter oyuncusuydu, sorunsuz.
Kötü hatırlanmama nedeni önce bu, sonra da Denizli deplasmanında attığı galibiyeti getiren gol. Sezona Heinz'le başladık, devamında sol kanatta Ayhan Akman'a döndük. Ayhan Akman'ın oynamadığı pozisyon kalmadı sanırım, o dönem de sol kanatta oynuyordu. Heinz ise daha çok kenardan geldi, böyle katkı vermeye çalıştı.
25 Mart 2006, Denizlispor deplasmanı oldukça kritik bir virajdı. İlk yarısını 1-0 geride kapatmıştık ve 2-1'e geri dönüşte galibiyeti getiren gol Heinz'indi. Kaptığı top ve ceza sahası dışından vurduğu sert şut. O maçta da kenardan gelmişti, 59. dakikada oyuna girmiş. O sezon verdiği katkı da genellikle kenardan gelerek oldu ve Galatasaray'da attığı 3 gol var.
Ertesi sezon kadroda düşünülmedi bile. Hazırlık dönemine katıldığını hatırlıyorum, 1-2 hazırlık maçında forma giydi ama yine göze giremedi. Sol beke devşirilse daha iyi mi olurdu bilemiyorum, o hamle kariyerini uzatırdı sanki. Saint Etienne'ye bonservissiz gitti, sonra Nantes, devamında da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Avusturya'dan oluşan Orta Avrupa turu. Biz ise o pozisyona Carrusca'yı aldık, o da beklentiyi karşılayamadı ama Arda Turan'ı kazanmış olduk..
o dönem takıntıya dönüşmüştü net hatırlıyorum. "neredeyse" asamoah gibiydi. ille de heinz gelsin. oysa iyi oynayan gol atan attıran altan (vay kafiyeye bak) ile devam edilmeliydi. heinz gelince ben de sevinmiştim ayrı mesele.. ama hataymış. altan a da yazık oldu.
YanıtlaSilHeinz iyi futbolcuydu, bizde olmadı nedense. Yine de devreye girdiği, etki ettiği anlar var.
SilHeinz aslında ve dikkat çektiği avrupa şampiyonasında (sonrasında hamburga transfer oldu bu sayede) sol forvet oynadı. Bizdeyse Geretsin klasik 4-4-2 sinde sol açık için temposu hızı yetersiz kalıyordu ama iyi oyuncuydu. Giderken sıkıntı çıkardı tuzluya geldi fesh edildi diye hatırlıyorum sözleşmesi. Ben de Kubilay Türkyılmaz'a benzetirdim futbolunu.
YanıtlaSilRiera'nın ilk sezonuna benzetmem bu yüzden..
Sil