Aslan News'de yaptığımız soru / cevap konseptinin 3. bölümü. Deplasman fobisi, Garry Rodrigues'in yükselişi, Fernando'nun dönüşü ve Nagatamo'nun Galatasaray'da geçen günlerini konuştuk..
Takımız bu hafta da iç sahada çok rahat bir şekilde galip geldi. Ancak deplasmanda her maç zorlu geçiyor. Bu fark neden kaynaklanıyor sizce? Takımda deplasman fobisi oluşmuş diyebilir miyiz?
Kayserispor deplasmanının ilk yarısı da aslında iç sahada oynadığımız futbola yakındı. Ön alanda uyguladığın baskı önemli, iç saha / deplasman oyunlarının farkı buradan geliyor. Sivasspor deplasmanına bakıyoruz, denge oyunu diyerek sahaya çıktık ve 2-0 geriye düştük. Kasımpaşa maçının da ilk yarısı fazlasıyla iyi olsa da olmayan bir penaltı, devamında anlamsız bir formasyon değişikliği. Bu iki deplasmanın benzer yanları var, ilki Belhanda’nın olmadığı anlar. Oyunu yönlendirme noktasında takımın en iyi ismi ve o olmadığında hücumlar doğru orantıda ilerlemiyor. Hız ve mücadele noktasında Belhanda mühim, sevin ya da sevmeyin ama durum bu. Diğeri de Gomis kaynaklı, yine kaybedilen bu iki deplasmanda mücadele anlamında iyi durumda değildi. Sivasspor maçını hiç istemedi, Kasımpaşa maçında ise sağlıkla alakalı bir durum yaşandı. Gomis’in hareketliliği ve mücadelesi en önemli nokta, iç sahada iştahı bambaşka seviyede oluyor ve doğal olarak fark ortaya çıkıyor.
Garry Rodrigues’in performansında gözle görülen bir yükseliş var. Bunu neye bağlıyorsunuz? Fatih Terim’in dokunuşu var mıdır dersiniz?
Garry Rodrigues’in performansında gözle görülen bir yükseliş var. Bunu neye bağlıyorsunuz? Fatih Terim’in dokunuşu var mıdır dersiniz?
Fatih Terim’in dokunuşu mutlaka var. Geçen sezonu bir kenara bıraktım, bu sezona bakalım. Tudor döneminde de yükselen bir isim olsa da her fırsatta kenara alınıyordu ve Garry için bir ısrar yoktu. Ayrıca sık formasyon değişiklikleri yaptık, bu düzenlerde de Garry’nin rolü çok oynadı. O dönem daha takım oyuncusu rolündeydi, bugün ise hücumun en önemli kozu durumunda. Bruma’ya göre avantajı şu, hücum anlamında iyi bir düzen içinde yükseliyor. Yine takım oyuncusu, sürekli mücadelenin içerisinde ve şahsi hareket etmiyor. Fatih Hoca’nın dokunuşu Garry üzerinde çok büyük oldu, bir anda piyasa değerini 15 Milyon €’lara taşıdı. Hız ve atletizm kıymetli, Fatih Hoca da bu tarz oyuncuları çok sever.
Fernando’nun, bu hafta veya önümdeki hafta sahalara dönmesi bekleniyor. Sizce Fernando dönünce, orta sahadaki partneri kim olur?
Partneri değil de partnerleri demek lazım. 4-3-3 gibi oynuyoruz, Fernando’nun yanında 2 orta saha izleriz, burada Belhanda’yı da 8 gibi düşünmek gerekiyor. Belhanda’nın yeri garanti, Donk mu Selçuk İnan mı sorusunu sormak lazım. Fernando’nun yokluğunda Donk’un yükselişi kıymetliydi ve şu aşamada takımın en iyilerinden. Selçuk İnan da yükseliş içinde olsa da performansı dalgalı, aynı çizgide değil. Fernando / Donk / Belhanda orta sahasını bekliyorum, şu formuyla Donk’u kesmek güç. Donk’un yeriyle oynamayan, Fernando’yu biraz daha önüne atmak mümkün ve bu da biraz daha sertlik, hatta Belhanda’ya hücum noktasında özgürlük getirir. Fernando ve Donk da kötü ayaklı futbolcular değil, pas aksiyonunda bir düşüş olmaz. Donk’un dikine çıkışları var ya da Fernando’nun Akhisar’a attığı golü hatırlayın.
Her ne kadar kısa bir süre geçmiş olsa da, Nagatomo’nun performansını nasıl buluyorsunuz? Sizce takımdaki sol bek sorununa kısa vadede çözüm oldu mu?
Burada kıyası Latovlevici’yle yapacağız ve aradaki farkı düşüneceğiz. Kısa vadede çözüm olmuş gibi görünüyor, hücumda büyük bir etkisi olmasa da tempo sahibi, hücumu da zorluyor, daha önemlisi de savunma noktasında sadece nerede duracağını bilmesiyle dahi fark yarattı. Belli bir tecrübe ve kalite sahibiyseniz, ne kadar düşüşte olursanız olsun nerede duracağınızı, nerede ne yapacağınızı bilmenizle bile bu ülkede yükseliyorsunuz. Nagatomo’ya da böyle bakıyorum, takıma alıştıkça performansı yükselir. Keşke takımda tutma imkanı da olsa, iyi ve sorunsuz bir alternatif olurdu.
takımda belhanda olduğu sürece rakip kaleye çok rahat gidiyoruz bununla beraber birde fernando dönünce orta sahada çok diri bir takım olacaz birde selçuğun ölü topları kullanması enaz 2-3 gölümüze mani oldu belhanda bu kornerleri daha etkili kullanıyordu hoca bu konuda doğru olanı yapması lazım
YanıtlaSilFernando'nun bazı isimler üzerinde etkisi olacak, Belhanda da onlardan biri. Hücum noktasında biraz daha özgür kılınması gibi.
SilFernando'nun sakatlığı ve Ndiaye'nin satılmasından sonra takımın başka bir oyuna evrileceğini konuşuyorduk ve takım Belhanda'nın vazgeçilmez olduğu bir oyuna evrildi malesef! Malesef diyorum çünkü Belhanda her ne kadar çok yetenekli olsa da mental olarak sıkıntılı.Maç içinde bir anda oyundan kopup kırmızı kart görebiliyor.Fatih Hoca Belhandayı fizik olarak hazır tutmanın yanında mental olarak ta hazır tutmalı.Bu evrildiğimiz oyunda Belhanda'nın performansı ligi hangi sırada bitireceğimizi belirleyecek.Şampiyonluk yoluna girdiğimiz şu haftalarda ödemeler bir şekilde yapılır o yüzden Gomis tarafında mental olarak bir sıkıntı olmaz! Rodrigez zaten ailenin fedakar,çalışkan, yetenekli çocuğu :) Feghouli yetenek olarak Belhadanın bile üstünde belki ama o da hazırlık kampı yemediği için çok üst düzey performans sergileyemez lig sonuna kadar mecburen böyle idare eder ama dediğim gibi Belhandanın mental sağlığı ve o sağlıklı olursa yapabilecekleri bizi şampiyon yapar..
YanıtlaSilBelhanda'nın hızı ve mücadelesi mühim, o olduğunda hücum daha hızlı bir şekilde akıyor.
SilBen Belhanda'nin takimi benimsedigini dusunuyorum, ayrica artik belli bir olgunluga da ulasti su an belki de en verimli olacagi donemine giriyoruz. Belki Sneijder gibi sutu yok ya da onun kadar teknik de degil ama temposu ve ve cok cabuk, ayrica durdugu her yerden mutlaka tehlike yaratiyor bu konuda Sneijder'den daha iyi bence cunku daha cok asisti dusunuyor kendisi bitirmekten cok. Kasimpasa macindaki kaybimiz buyuk keske Belhanda olsaydi diyorum halen.
YanıtlaSilBenimsiyor tabii ki, herkesin ruh hali bir olmuyor. Farklı isyan bekliyoruz da insanlar değişkenlik gösterir.
Sil