Hatırlanması gereken bir gün olduğuna inanıyorum. Selçuk İnan'ın son yıllarını eleştiririz, düşün performansının altını her fırsatta çizeriz ya da yaş haddinden kaynaklı konuşuruz. Tüm bunlar bu takım için değerli bir isim olduğunu ve transfer olduğunda "kırılma noktası" oluşturduğu gerçeğini değiştirmez.
Selçuk İnan'ın transferi büyük bir kırılma noktasıydı. Hatta itiraf edeyim ki bu transferi öğrendiğimde yaşadığım heyecanı bir daha ne zaman yaşadım bilmiyorum. 2011 - 2012 sezonunda Fatih Terim'le birlikte yeniden yapılanma sürecine giren ve büyük ölçüde değişim yaşayacak Galatasaray'ın da en önemli hamlesi olacaktı.
O dönem 6+2'lik bir yabancı sınırı vardı. Haliyle bu tarz yerliler olduğundan çok daha değerliydi. Selçuk İnan'ın kırılma noktası olması da buradan geçiyor, yerine yazabileceğiniz 2. bir yerli yoktu. Trabzonspor'la olan sözleşmesi bitmiş ve Galatasaray / Fenerbahçe arasında geçen transfer yarışını takip ediyorduk.
25 Mayıs 2011 tarihinde Galatasaray'a transferi açıklandı. Erken hareket ettik ve sezon biter bitmez bu transferi gerçekleştirmek taraftara da büyük bir ümit verdi. Selçuk İnan da 2 sezon boyunca oynadığı futbolla (özellikle ilk sezonu) ligin seyrini değiştiren isim oldu. Hatta bu etkinin bir benzerini de Hamza Hamzaoğlu dönemi gelen şampiyonlukta gösterdiğini söyleyebilirim.
2011 - 2012 sezonunda oynadığı 39 maçta (lig + şampiyonluk grubu) 13 gol 15 asist yaptı ki bu çok çılgın bir rakam. O dönem Melo'yla birlikte belki de tarihimizde gördüğümüz en iyi orta saha ikililerinden birini izlemiştik. Selçuk İnan da o takımın beyniydi, Fatih Terim'le birlikte çok daha büyüdü. Unuttuğumuz frikik gollerine kadar çok fazla konuda Selçuk İnan imzası vardı.
2012 - 2013'de de performansı fazlasıyla iyiydi. Oynadığı 42 maçta (lig + şampiyonlar ligi + süper kupa) 7 gol 13 asisti vardı. Bu asistlerden 5'inin Şampiyonlar Ligi'nde gelmesi olaya daha da anlam katar. Sneijder geldikten sonra ise 4-4-2'den 4-1-2-1-2'ye geçiş sonrası rakip kaleye biraz daha uzaklaştı ve performansının dalgalanmaya başladığını düşünüyorum. Sneijder neden transfer edildi anlamında yazmadım bunu, aksine müthiş bir hamleydi ve olması gereken buydu.
Fatih Terim ve Hamza Hamzaoğlu dışında gelen tüm hocalar döneminde ise eleştirildi. Performansı düştü, bu bir gerçek. O frekansı bir türlü yakalayamadı ve gündemin en önemli isimlerinden biriydi. Yıllar içinde temposu iyice düştü, bu da diğer gerçek. Fatih Terim sonrası ise en azından iyi bir alternatif konumuna geldi diyebilirim. İnsanlar yeniden "o iyi günleri" hatırlamaya başladı.
Olması gereken de bu. Dediğim gibi, kırılma noktasıydı bu transfer. Bu takıma verdiği çok kıymetli katkı var ve bunları atlamamak gerekiyor. Bugünü eleştiririz ama mevcut şartlar dahilinde düşünülünce katkı verebileceğini de düşünüyorum. Fatih Terim / Selçuk İnan ilişkisi mühim, hocaya güvenmek lazım.
Fenerbahceye gitse son sezonlardaki kupa dağılımı çok daha farklı olurdu Galatasaray aleyhine. Fakat Galatasaray ruhuna çok uygun bir oyuncu burak varken biraz farklı işlere girişti ama çabuk sıyrıldı ordan. Formayi çıkarıp Mancini'ye vermesi yanlıştı mesela... Sneijder transferi olmasa çok daha iyi bir performans izleyebilirdik ama sneijder de reddedilebilecek bir isim değil.
YanıtlaSilKırılma noktası olması da oradan kaynaklı..
SilMelo'nun gidişi Selçuk'u bitirdi bence. Ve bir de yaşının ilerlemesi.
YanıtlaSilGidişi değil de Melo'nun da düşmeye başlaması. Her ikisi de yaştan düştükçe mücadele olarak güçsüzleştiler.
Silİyi hatırlanmak istiyorsa bence bu yıl emekli olmalı.36-37 yaşına kadar oynarım felan diyor.Bu yaşında bile halı sahadaki 50 yaşındaki adamlar gibisin ne 36sí?Gülerler adama.Katkıları yok sayılmaz tabi ama zamanlı ayrılık diye bi eşik var ve Selçuk bu eşiği de aştı.O yüzden bence bi an önce emekli olmalı
YanıtlaSilOynar da, hatta oynayacak gibi duruyor. En azından ücret indirimi görseydik, bu bile bir şey.
Sil