9 Şubat 2019 Cumartesi

SC nostalji #107; Nigel de Jong


2016 / 2017 sezonunun transfer dönemini ayrı bir yazıda konuşmak lazım. "Scout" temalı isimleri gündemimize alarak başlanan bir dönemdi. Devamında Lucas Leiva gibi tecrübeli ama transferi halinde "garanti katkı" diyebileceğimiz isimlerle devam edildi. Transferin son günü kimse bu iki plana da sadık kalınmayarak Nigel de Jong transferi geldi.

Kariyerine, geçmişine asla lafımız olamaz. Dönemin en etkili defansif orta sahalarından biriydi. Ajax, Hamburg, Manchester City ve Milan dönemleri var. Sert ve agresif yapısıyla tanıdığımız bir isimdi. Öyle dönemleri var ki Galatasaray formasıyla hayal dahi edemezdik. Yine öyle dönemler var ki bonservisi elinde şekilde 2 sezon öncesinde takıma da katabilirdik.

Los Angeles Galaxy'e gidişiyle kendini bir anlamda sıfırlamıştı. Transferin son günlerine kalınca da bu tarz hamlelere mecburmuş gibi hareket ediliyor. Ayrıca bu transferde Sneijder'in de isteğinden bahsediliyordu. Menajeri önerdi ya da gündeme getirdi diyelim, 3-4 gün içinde de transferi gerçekleşti. Bonservisi yoktu ama 2.5 milyon avro'luk bir yıllık ücreti vardı.

Riekerink'le "ölümüne pas" dediğimiz futbol tarzımızda Nigel de Jong'un tutunabilmesi zordu. Fizik gücü ve agresifliğinden de çok şey kaybedince geriye bir şey kalmıyor. Etkili olduğu anlar da vardı ama genel anlamda hayal kırıklığı diyebiliriz. Tudor da göreve geldiğinde doğal olarak takımdan ilk olarak kestiği isimlerden oldu. Nigel de Jong da Tudor'a isyan eden futbolcuların başındaydı.

Bu maaşı verdiğiniz an futbolcuyu göndermek kolay değil. O da ertesi sezonun yarısında Galatasaray'da kaldı ve oturduğu yerden parasını kazandı. Fatih Hoca göreve geldiğinde onu takıma aldı, belki de bu pozitif bir etki sağlayacak ki ayrılık süreci kolaylaştı. Mainz'e imza attı, tabii bu fizik durumuyla orada da tutumamadı. Şu sıralar Katar'da Al Ahli forması giyiyor.

Hollanda'da büyük bir oto galerisi var diye biliyorum. Daha sık orayla ilgileniyor ve son yıllarda futbol onun adına bir hobi gibi. Biz de bu dönemde transfer ettik işte. Pas, pas, pas denilen 4-2-3-1'in orta sahasına yazınca da ne pas yapabildiniz, ne de tempo sağlayabildiniz. Josue dahi Tudor dönemi o pozisyonda daha hareketliydi. Nigel de Jong'un sertliğini ondan aldığınızda geriye bir şey kalmadı. Konunun özeti budur.

1 yorum:

  1. milan'dan direkt bize gelse farklı olurdu. hamzaoğlu istemedi. de jong florya'ya kadar geldi imza atmaya.. 2.2 milyon euro garanti ücret alacaktı. hamzaoğlu çok fazla dedi ve istemedi. adam da kalkıp gitti. hatta alındı biraz, buraya kadar geldim ama istemiyorsunuz diye.

    abd'den alınca daha kötü durumda almış olduk. abd demek kafaca emekli olmak demek.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir