Bu sezon yazılan çok büyük bir destan var. Çok kısıtlı bütçeler ve mümkün olabilecek her türlü imkansızlığa rağmen kadın basketbol takımının geldiği nokta muazzamdı. Başta Efe Güven olmak üzere bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekiyor. Sevgili Kerem Övet bizleri her zaman olduğu gibi kırmadı ve bu hikayeyi anlatılabilecek en güzel şekilde anlattı.
Galatasaray'da basketbolun değişmez kaderidir, özellikle de son yıllarda. Her geçen
dönem bütçeler daha da düşüyor ama yönetimlerin başarı beklentisi aynı kalıyor. Şu
tabloda başarı gelmesi adına mucize gerekir, Efe Güven'in de başardığı tam olarak bu.
Sezon başı konuşulanlarla, bugün gelinen noktayı düşününce ortada büyük bir gurur
tablosu var. Kadın basketbol takımımızın bu sezonu hakkında ilk etapta ne söylersin, sence
nasıl bir sezon geride kaldı?
Kerem Övet: Her şeyden önce kimsenin beklemediği bir sezon geride kaldı. Son 20 yılın en düşük bütçesi
verilmiş, takımın başına geçtiğinin açıklanması bile aylar sürmüş, eline verilen bütçe
yönetimin kararsızlığı ve değişen dolar kurundan dolayı sürekli değişmiş, transferde
bunlardan dolayı en sona kalmış ve neredeyse hiçbir destek görememiş bir koçtan
bahsediyoruz. Sadece altyapı hocası olduğu ve burada bir başarı kazandığı için, muhtemelen
de düşük bir ücrete çalışmayı kabul edeceği ve kendine verilen komik bütçeyi kabul edeceği
için seçilmiş bir koç… Üstelik kendi taraftarından da hiçbir destek görmeyen, daha ilk günden
hakkında Fenerbahçeli olduğu ya da şubenin en nefret edilen ismi Ömer Yalçınkaya kıyağıyla
başa geçirildiği iddia edilen bir koç… Şöyle bir tabloyla sezona başlandığında herkesin
düşündüğü küme düşmemeye oynayacak bir Galatasaray’dı. Fakat süreç bize tam zıttı bir
tabloyu gösterdi. Bize yıllar sonra şampiyonluk hayalleri bile kurdurdu. Belki Fenerbahçe yarı
final serisinin son 3 dakikasında 10 sayılık farkı korumayı becersek bugün seninle
şampiyonluğu konuşuyorduk. Ben bu takımla ve Efe Hoca’yla gurur duyuyorum.
Moriah Jefferson dışındaki yabancılara baktığımızda "sezon başında" bu kim diye
eleştirilen birçok isim vardı. Yerliler ise ağırlıkla gençlerden oluşuyor. Çok dar olan
bütçeden harika bir kadro mühendisliği ortaya çıktı. Takımın kimyası ve mücadele azmi
oldukça yüksekti. Mutlaka bu sezonun hikayesinde ön plana çıkan noktalar var. Senin için o
isimler kimler, kadın basketbol takımı bu sezon hangi özellikleriyle ön plana çıktı?
Kerem Övet: Takımın mücadele azmi çok yüksekti kısmına katılsam da harika bir kadro mühendisliği
çıktığını düşünmüyorum. Efe Hoca bütün kariyeri boyunca dış şutu son derece sıkıntılı olan
Abdi’ye resmen şut sokmayı öğretti. Pivot diye alınan Macaulay’i 4 numaraya çekerek birinci
skorer yaptı. Gerçekte skorer olması gereken Moriah’tan umudu kesince skorer savunmacısı
yaptırdı. Aslında kağıt üzerinde olması gereken hiçbir şey olmadı. Ancak Efe Hoca bir şekilde
bu kaostan maç kazanabilen bir yapı yarattı. Artık umudumuzu kestiğimiz, bütün sezon da
doğru düzgün oynamamış İnci Güçlü’den alan kaplama özelliğiyle Fenerbahçe serisinde
avantaj sağladı. Sene başında onun önüne yazacağımız Bircan neredeyse hiç oynamadı.
Birçok insanın birinci guard olarak düşündüğü Alperi benchten eskstra skor katkısı için
kullanıldı. Efe Hoca neyi iyi yaptı derseniz işte tam olarak cevabı da bu: Gerçekten çok
pragmatik davrandı. Ben bu oyuncuları bunun için almadım deyip Maljkovic gibi bir sezonu
inatlarıyla çöp etmedi. Ne yaparsak durumu toparlarız dedi ve buna uğraştı.
Bu manada oluşturulan yap-bozda da bence iki oyuncu çok öne çıktı: Macaulay ve Abdi. Çok
düşük bir maaş karşılığında aldığımız Avrupalı statüsündeki Abdi adeta pahalı bir Amerikalı
oyuncu katkısı verdi. Neredeyse bütün büyük maçları çok iyi oynadı. Galatasaray’ın kadro
yapısının dış şut sorununa tek başına deva oldu. Macaulay ise bütün eşleşmelerinde ayak hızı
ve bir uzuna göre kusursuz olan şutuyla rakiplere ciddi sıkıntı yarattı. Öyle ki takımın
neredeyse çoğu seti kısalara değil Macaulay ve Abdi’ye göre kurulmaya başladı. Kısalar ise bu
düzende genelin aksine daha çok ağır işlerden sorumlu ‘basketbol işçileri’ oldular. Ne kadar
Fenerbahçe serisinin iki maçını Işıl ve Moriah’ın kusursuz oyunlarıyla kazansak da bunun
genel sezonu yansıtmadığını düşünüyorum. Özellikle Moriah’tan sene içinde neredeyse hiç
katkı alamadık.
Efe Güven nasıl bir coach? Türk basketbolunun yepyeni bir isim kazandığını görüyoruz,
bu belli. Sezon öncesi düşüncenle, bugün arasında ne gibi farklar oldu?
Kerem Övet: Öncelikle saha içinden başlarsak ben Efe Hoca’nın Ekrem Memnun ve Marina Maljkovic’in bir
karması olduğunu düşünüyorum. Sanki ikisinden de bir şeyler almış gibi. Örneğin pivota şut
hazırlamayı çok seviyor ve p&r oyunları yerine daha çok şut odaklı oynatıyor. Bu yönden
Maljkovic’e benzerken yeri geldiğinde üç uzuna dönebilecek kadar da fizik ve ribaund ağırlıklı
basketbolu seviyor. Savunma anlayışı ise tam bir kombo diyebilirim. Maljkovic gibi önde
baskı ve kaos basketbolu oyununda olsa da değişmeli alan savunmaları ve sürekli farklılaşan
konseptleri tam olarak Ekrem Hoca’yı andırıyor.
Ayrıca şunu da ekleyebilirim ki basketbola Avrupalı bir bakış açısı var. Basketbolu yıldız
parlatma organizasyonu olarak değil, takım oyununa bağlılık ve söylenileni yapmak olarak
görüyor. Bu anlayışta disiplin yeteneğin önüne geçiyor. Alperi yerine birçok maçta Eda’nın
tercih edilmesini de ben açıkçası bu şekilde açıklıyorum. Genel olarak oyuncularla iletişiminin
de ne kadar iyi olduğunu Işıl’ın neredeyse her sosyal medya paylaşımında hocaya olan sevgi
gösterisinden anlıyoruz. Maaşların düzenli yatmadığı, yöneticilerin ve genel menajerin son
derece sıkıntılı olduğu bir basketbol organizasyonunda oyuncuları bir arada tutabilmesi bile
Efe Hoca’nın karakteri açısından önemli bir gösterge bence.
Gelecek sezonu sorayım, yeni hedefler ve plan ne olacak? Bütçe konusu yine
tartışılacaktır. Artacak mı, aynı mı kalır, ortaya koyulması gereken gerçekçi hedef sence
nedir?
Kerem Övet: Galatasaray geçen seneye çok geç kalarak ve elinde sakat bir oyuncunun (Moriah Jefferson)
bir önceki seneden kalma oldukça yüklü kontratını bularak başlamıştı. Bu Galatasaray’ın
transferde elini kolunu bağladı ve liste başındaki oyuncuların alınmasının da önüne geçti. Bu
sene en azından bu manada Efe Hoca daha rahat olacaktır. Bütçede de çok az da olsa bir artış
olduğu konuşuluyor. Hedefe gelirsek… Bence Efe Hoca’nın işi çok zor olacak. Çünkü bu seneki
kaos ortamında bile bize şampiyonluk hayali kurdurdu. E şimdi seneye, daha iyi şartlarda
hepimiz şampiyonluk bekliyoruz. Fakat gerçekçi de olmak lazım. Stokes’un artık yerli
statüsünde oynayacağı, zaten çok güçlü ve maddi anlamda da çok önümüzde olan bir
Fenerbahçe’den bahsediyoruz. Çukurova gibi bir menajerlik şirketi organizasyonu var ki
ucuza çıkan yıldız oyuncularını hemen Çukurova’ya gönderiyorlar. Hatay gibi belediye
bütçesinden kafasına göre para harcayabilen bir takım var. Bunlarla rekabet etmek çok zor…
Ama biz de Galatasaray’ız, neden olmasın… Eurocup’a gelirsek bu daha gerçekçi bir hedef
gibi gözükse de katılacak takımları ve Euroleague’den düşecek takımları görmeden bu
manada yorum yapmak doğru olmayacaktır.
Destekleriniz çok önemli, kimse es geçmeyecektir diye düşünüyorum.
Sayfamdaki tanıtımlara atacağınız 1-2 tık da destek olmanız için yeterli olacak :)
İlgi ve alakanıza şimdiden teşekkür ederim..
İlgi ve alakanıza şimdiden teşekkür ederim..
Kişisel olarak Efe Güven'e beni yanılttığı için özür ve teşekkür ederim. Ömer Yalçınkaya'nın şubeyi batırma operasyonu olarak gördüm kendisini. Yazıya gelince geneline katılıyorum. Eldeki malzemeden çok iyi yararlandı. Sezon başı ile sonu arasında gelişim açısından oyuncular artıdaydı. Hatay gibi bir takımı elerken, FB gibi büyük bütçeye son adına teslim olurken Eda Şahin gibi Inci gibi 99'lu kızlara önemli dakika verdi. Şubede gram akıl varsa-biliyorum yok ama temenni olsun benimkisi-en az 5 yıllık sözleşme yaparlar hocayla. Çok iyi ışık verdi. Yazının katılmadığım tarafı ise belediyeler ve Çukurova gibi balonlar çekilecek basketboldan. Yerli pazarı düşecek seneye 1/2 takviye yapabiliriz uygun rakama. Bu arada Ömer Yalçınkaya tehlikesine dikkat hocayı göndermek umpas yapabilir. Onun istediği kokmaz, bulaşmaz takım olmadı, zorlayan takım oldu. Ömer efendi bu işi sevmez.
YanıtlaSilBelki de dediğin gibi düşündüler ama ellerinde patladı bu düşünce.
Silson 3 dakikada fb'ye maç vermek koyuyor insana..
YanıtlaSilO noktaya gelmek başarı, böyle bakmalısın.
SilFenerbahçe, Basketbol şubesine o kadar yatırım yapıyor ama başarı gelmediği zaman bir sürü zararla kapatıyor. Bizim yönetim bu manada bütçeyi düşük tutarak doğru yaptı. Seneye yine böyle bizi zarar ettirmeyecek düşük bütçeyle, mevcut basketbol takımlarına seviye atlatacak transferler yaparlarsa ilk 3 içinde bitiririz.
YanıtlaSilYaptığımız doğru değil işte. Düşük bütçelerde dahi maaş ödemiyoruz, yapı istikrarsız, basketbol gelirleri basketbola aktarılmıyor. ilk 3 başarı olmamalı, böyle bir vizyon Galatasaray'a yakışmıyor. Abuk paralar bence de harcamayalım ama bu işin kendini döndürebilmesi mümkün. Tek iş istikrar.
Sil