17 Haziran 2019 Pazartesi

Gün itibarıyla "transfer dönemi" resmen başladı


Gün itibarıyla "transfer dönemi" resmen başladı. Ben bu yazıyı yazdığımda herhangi bir resmi açıklama yoktu, yazı yayına girdikten sonra bir şeyler değişirse bilemem. Geçen sezondan gereken dersleri aldığımız bir transfer dönemi yaşamayı diliyorum. "Değişim" derken değişemeyen, hatta güç olarak daha da geriye giden bir Galatasaray vardı. Gücün geriye gitmesi sonrasında da Şampiyonlar Ligi'nde iş işten geçmiş oldu, neyse ki Ocak ayında yapılanlarla ligi kurtardık.

Galatasaray'ın ihtiyaçları belli. Forvet kalitesi mutlaka yükselmeli (Diagne kalacaksa da daha ciddi alternatiflerle), Onyekuru'nun durumu belli olmalı, Badou Ndiaye'nin pozisyonuna mutlaka nokta atışı yapılmalı ama hepsinin ötesinde alternatif üretmeliyiz. Sıfırın altında olan bir Galatasaray kulübesi var. Yerli kalitemiz çok düşük, bunu yükseltmemiz gerekiyor. Geçen yaz döneminde de "kulübe zayıf" diyordum, maalesef bir şey değişmedi.

Bonservis geliri elde edemedik. Diagne'nin gideceğini bekliyorum, gitmesi de gerekiyor. Kendisi çok anlamsız şekilde yerden yere vurulsa da gitmesi halinde yeri doldurulabilecek bir isim. 12 - 15 milyon avro arası bir rakamdan söz ediyoruz, ayrıca Luyindama kaynaklı da -5 milyon avro'yla başlıyoruz. İlk önceliğimiz kaynak yaratmak olmalı. Mutlaka kalmalı dediğim Belhanda'ya bile ciddi teklif geldiğinde transferi düşünülmeli.

Kaynak bulamadığımız sürede de bonservisi olmayan isimleri ilk etapta tutmak doğal. Galatasaray'ı 2-3 transfer değil, çok daha fazlası kurtarır. Yeri kıtlığının tekrar altını çiziyorum, bugün orta saha alternatifi diye yazabileceğiniz tek isim Donk. Özellikle de yerli futbolcular gerekiyor. Bu noktada adı çıkan bazı isimlere "olmaz, gelmesin" diyebilmek büyük lüks. An gelecek, Aytaç Kara gibi bir isim bile bonservisini alabilirse düşünülebilecek. Yapacak bir şey yok.

Eğer gençler sözleşmelerini uzatırsa onları alternatifler arasına alabiliriz. Bu da yerli açığı adına atılabilecek en doğru adım. Sözleşmesini ısrarla uzatmayanlar ise zor şans bulur, bulmamaları da doğaldır. Sezon sonunda bedelsiz ayrılacak bir gence neden şans vereyim ki? Yunus Akgün, Atalay Babacan ve o dönem sözleşmesini uzatan her gencin son yılı. Sezon sonunda bitiyor sözleşmeler.

İsimleri zaten konuşuyoruz. Şener Özbayraklı, Jimmy Durmaz ve Babel'in transferinin bittiği yazılıyor. Ozornwafor gibi genç bir yatırım da var, bunun yanında Vedat Muriqi, Banega gibi isimleri her gün konuşur olduk. Bu transfer dönemi uzun ve sıcak geçer. Kaynak ürettiğimiz an da sürecin daha hızlandığını göreceğiz. Acele etmemize gerek olmasa da geçen sezonu düşününce de insanın içini "panik ve karamsarlık" kaplıyor. Her dönem olduğu gibi bu dönem de Fatih Hoca'ya güvenimiz sonsuz.

9 yorum:

  1. Bence bu seferlik acele edelim :) 3 bonservissiz transferimiz de nokta atisi. Diagne'nin gitmesi bence en onemli olay, kimyasi taraftarla hic uyusmadi. Ilk senesi diye destek oldu taraftar, adama zorla gol attirdilar. Ama yeni sezonda hic destek alacagini dusunmuyorum. Bence gol kralligi garanti ve FFP parasi son gunde bosa gitmesin diye yatirim niyetiyle alindi. Gittigi vakit zaten finansal olarak elimiz rahatlayacak bir nebze.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de acele etmek, transferler kampa yetişsin istiyorum ama bu iş bir şekilde son güne geliyor :)

      Sil
  2. Bosnervisi elinde olan birkaç isimle el sıkışıp sonra da kaliteyi yukarıya çıkaracak diğer isimlere odaklanmaliyiz

    YanıtlaSil
  3. Abartılan kadar iyi olmayan Kerem Inan varken tecrubesiz ve kaleci fiziğine sahip olmayan Mehmet Bölükbaşı 'nı ısrarla transfer eden Terim. Bakalım ne yapacak?

    Yahu 20li yaşların basında olan ve üst düzey futbolda oynadığı maç sayısı son derece düşük olan kaç genç kaleci bir anda iyi oynamaya başladı?

    Hatta 20 ki yaşların basinda orda burda sürünüp ams oynayarak gelen birçok kaleci 27-28 yaşından sonra kaleciligi öğrenir ve kariyeri yükselişe geçer.

    Bonservis elinde arkasındaki direkleri ezbere bilen 2 kaleci vardı Ertaç ve Fatih Öztürk ikiside transfer oldu. Terim ve GS gerçi Kasımpaşa dan almayı seviyor.

    Altay Bayındır daha oldukça ham. Bonservis ödeyip alacaksın kulübede körelicek. Senede 5-6 maç oynayarak geri gidecek özgüvenini de kaybedecek. Oyuncunun gelişimine yazık. Yedek kaleci senede kaç maç oynar? Yedek kaleci aksi bir durum olmazsa sakatlık kart cezası gibi beklenmeyen yada zorunlu hallerde oynar. Bu yüzden tecrübeli ve bir anda sahaya sürüldüğünde acemilik çekmeyecek biri olmak zorunda.

    Altay Bayındır da Muhammed Şengezer de yetenekli ama ham. Bizim çoluk çocuk popülist taraftar Muslera Taffarel le antremana çıkacak gelişir gibi komik şeyler ileri sürüyorlar. Oynamadan antremanla gelişen kaleci görmedim daha.

    Hem bonservis odeyecek durumun yok hem genç yetenekli ama tecrübesiz oynamaya hata yapmaya ihtiyacı olan kalecileri bonservis ödeyip kulübede körelteceksin . Hayır misal iyi oynadı ne yapıcaksın Muslera'yı yedek mi bırakacaksın. Senede 6 maç oynayan 20-21 yasindaki kaleci ne olur?

    Sadece Okan Kocuk nispeten tecrübeli 2 yaş daha büyük ve önemlisi 2 seneyi oynayarak geçirdi.

    Ey Terim bakalım hemserin Hayrullah 'ı mi alırsın yoksa 20 yaşındaki Irfan'ı mı yada geçen yıl Sakaryadan transfer edemedigimiz 17 yaşındaki kaleciyi mi alırsın?

    Uzun yazdım çünkü anlamıyor Rüştü 21-22 yasinda direkt oldu ama Rüştü 30 yılda bir gelir. Bakalım ne yapcan Terim 2 eylülde görüşmek üzere kaleci konusunda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Bölükbaşı transfer edildiğinde Kerem İnan 16 - 17 yaşında. Bak uzun uzun anlatmaya gerek yok, foyanı ortaya çıkarmak sadece 3-4 cümle :) Şu nefretinizi başka yere kusun rica ediyorum. Yorumu yayınlamayınca da neden demeyin.

      Eleştiri tamam ama yalan yanlış, dayanıksız bilgilerle de değil be kardeşim. Burada çok değerli dostlarımla oluşan bir seviye var, şu nefretlik, yalan yanlış bilgilere dayanan yorum yakışmıyor. Bir dahakine yayınlamam yani.

      Sil
  4. Hatırlıyor musun o dönemi? 2002 de terim döndüğünde 2 kaleci de kulupteydi. 2002-2003 sezonunda 18 e sürekli mehmet bölükbaşı alınırdı bunun neticesinde sözleşmesi biten 23 yaşındaki Kerem genclerbirligine gitti hoca tercihini 25 yaşındaki mehmet ten yana kullandı.
    Mehmet o kadar kotuydu ki (kerem de iyi değildi ama mehmetten bariz iyidi çoğunluk bu fikirdeydi) kerem tepkili şekilde ayrıldı mehmet hiç de ışık vermedi oynadığı maçlarda. Terim ayrılınca akabinde 2004 yazında kulüpten ayrıldı. Evet mehmeti transfer eden 97 de Terimdi. Transferi değil ama 2002-2004 arası Kerem in önüne alınmasını pek kimse anlamadı iki de ortalama bir 1.lig kalecisi bile olamadı.

    Volkan Kilimci bile daha iyidi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aç da biraz Kerem İnan'ı dinle, neden gittiğini. 2. kaleci Kerem İnan zaten, kalende Mondragon var. Mehmet Bölükbaşı 3. kaleci.

      Mehmet Bölükbaşı ile 1 yıl şampiyonluk kazandın, o oynadı. Gayet iyi kalecidir. Bomboş bir konuda imza attın maalesef, Fatih Terim düşmanlığın burada işlemez maalesef :)

      Kerem İnan tepkili şekilde ayrılamazdı, zaten 1. kalecin başka. Oynamak için ayrıldı, iyi de yaptı.

      Sil
    2. Benim yaşım 32, ben izlediğim her döneme hakimim, hiç merak etme :)

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir