5 Ekim 2019 Cumartesi

Yeni bir sistemin denenmesi ve takımın gösterdiği reaksiyon


PSG karşısında uzun bir aranın ardında futbol anlamında umutlandık. İyi mi kötü mü oynadık konusunda ayrışmalar olsa da bizler gelecek tarafındayız. Zübeyde Özcan'la (@zubeydeozcann) da hem PSG maçını, hem de bu maçın geleceğe olası yansımasını konuştuk. 

Galatasaray'ın futbolunu beğenmeyen bir kesim var. Yine kötü oynandığını söylüyorlar ki PSG'nin girdiği pozisyonlar, Galatasaray'ın da hücumdaki organizasyonsuzluğu konuşuluyor. Ben ise PSG gibi bir takım karşısında, takımın da mevcut durumunu düşününce olabilecek en iyi ve keyifli oyunu oynadığımızı düşünüyorum. Senin oyun ve mücadele hakkındaki yorumun nedir? Maç bittiğinde mutlu ve geleceğe yönelik umutlu olanlardan mısın?

Zübeyde Özcan: Galatasaray’ın lig başladığından beri en mücadeleci ve nispeten en tempolu oyununu PSG karşısında gösterdiği bir gerçek. Beni heyecanlandıran nokta yeni bir sistemin denenmesi ve takımın gösterdiği reaksiyon oldu. Fakat, Galatasaray çok mu iyi oynadı? Bunun cevabı bence hayır. Evet, bireysel performanslar anlamında çok üst düzeylere çıkan oyuncuların olduğu bir Galatasaray oyunu izledik. Donk, Seri, Nzonzi bu listeye ilk yazacağım isimler olur. Bunun yanında dediğim gibi işin reaksiyon ve mücadele boyutunda da çok üst düzey bir takım vardı. Ama bu demek değil ki birkaç gün önce oynanan kısır derbideki Galatasaray’ın problemli oyunu gitti; yerine sorunsuz, kusursuz futbol oynayan bir Galatasaray geldi. Hücum noktasında mesela, takım üretme sancısı çekmeye aynen devam etti. Topu yine rakip ceza sahasına aktaramadın. Kaç tane organize atak hatırlıyorsun, say desen; bir Seri’nin pozisyonu bir de yenilen golden sonra Babel’in Belhanda’ya verse gol olacağı pozisyon geliyor aklıma. İstatistiklere bakınca da görüyorsun, çekilen şutların yüzde 50’si ceza sahası dışından. Yine savunmada özelikle Marcao ve Mariano çok fazla aksadı. Yenilen golde Marcao’nun inanılmaz bir hatası var, yerleşik savunmada adamını kaçırıyor.

Her şeye rağmen böyle bir rakip karşısında oyunu tutabildiği kadar tuttu Galatasaray. Tabi ben olsaydım ikinci yarı ilk yarıdaki gibi oyunu dengede götürmeye çalışır 0-0’a kapatırdım maçı. İkinci yarı hücumu biraz daha düşünüp bloklar arası mesafeyi açınca rakip art arda pozisyona girdi biri de gol oldu. Taraftar çoğunluğunun maç sonu çok heyecanlanması ve biraz tepeden konuşuyor olmasını da anlayabiliyorum. Ligin başlangıcından beri izledikleri futbol sebebiyle Psg maçı özelinde beklenti çok düşüktü. Birden rakiple dengeli, hatta zaman zaman rakibi zorlayan bir Galatasaray görünce fazlasıyla heyecanlandı insanlar. Bu maç için “müthiş-kusursuz maç, rakip Psg’ydi daha ne yapalım” demek yerine “Galatasaray adına bir umut maçı oldu, görünen o ki bir şeyler değişebilir ve takım toparlayabilir.” demek daha doğru geliyor bana.

3-5-2 büyük sürpriz. 4-4-2 özelinden "acaba olabilir mi diye düşünürken" cevap beklemediğimiz yerden geldi. Bu 3-5-2'nin de PSG karşısında iyi iş çıkardığını düşünüyorum, bazı eleştirilen noktalar geçmiş maçlara oranla daha iyiydi. PSG karşısındaki 3-5-2 için ne dersin ve bu formasyon gelecek maçlar adına da ana plan olabilir mi?

Zübeyde Özcan: Fatih Terim 3’lü savunma ile oyuna başlayarak rakibi çok doğru analiz etmiş ve olması gerekeni yapmış diyebilirim kesinlikle. Zaten kendisi de maç sonu yaptığı konuşmada, “(Rakip) İki bekin çok genişte oynadığını gördük, Yuto ve Mariano’yu hem yıpratırdık hem de özellikle kenarlardan ileriye çıkamazdık.” Diyerek tercihinin temel sebebini gayet iyi anlattı. Ben ilk 11’leri gördüğümde aklıma ilk gelen 3’lü tandem olmamıştı açıkçası fakat maç başladığında gördük ki takım adına en doğru taktik hareket 3’lüye dönüş olmuş. Bu değişiklikle birlikte geriden oyun kurma noktasında bir miktar daha rahatlamış bir Galatasaray vardı. Hatırlayacaksın, Fenerbahçe maçında Kruse ve Muriqi’in stoper tandemine baskısı bu konuda çok zorlamıştı bizimkileri. Yine rakibin ön üçlüsünü çok daha rahat karşıladılar. Fakat Mariano ve Yuto’nun kanat bek olarak daha ileriye atılması pek de 3-5-2’de beklenilen etkiyi gösteremedi diyebiliriz. Bunda Tuchel’in Galatasaray’ın stoper üçlüsüyle sürekli olarak Di Maria, Icardi, Sarabia’yı eşleştirmesi de etkili oldu. Beklerin biri çıkarken sürekli savunmada kalmak zorunda kaldı. Tüm bunlarla birlikte 3-5-2 maç özelinde en doğru tercih oldu fikrimce.

Bu sistem ana plan olur mu soruna gelince. Fatih Terim’in 3’lü tandemi temel planlardan biri olarak kullanacağını düşünmüyorum, birincisi bunun için kadroda yeterli stoper rotasyonu derinliğin yok. İkincisi bek organizasyonun bunun için biçilmiş kaftan değil. Ha bekler noktasında yeni isimlerin takıma kazandırılması alternatif durumlar oluşturabilir. Şener gibi, Bayram gibi, Jimmy Durmaz gibi… Fakat yine de 3’lü savunmanın Fatih Terim tarafından ilk öncelik olacağını düşünmüyorum. O yüzden ana plan olması benim için sürpriz olur. Tabi hoca gerektiğini düşündüğü maçlarda bu formasyonu zaman zaman deneyecektir elbette.

Hocadan uzun zamandır beklediğimiz bir dokunuş bu. Uzun zamandır ilk defa iyi bir maç planı gördüğümüzü söyleyebilirim. Yine de bazı eksik taraflar var, özellikle de hücumdaki organizasyon ve pozisyona girme tarafında. Falcao'yu yine gerçek anlamda besleyemedik. Bu durumu nasıl çözebiliriz ve çift forvetli düzen bunun en doğru yollarından biri mi?

Zübeyde Özcan: Merkez forvet özellikteki bir uç oyuncusunu ya kenar ortalarla ya merkezden getirilen toplarla beslersin. En uçtaki oyuncun bu karakterde bir forvetse, bu Falcao gibi marka değerinde bir isim olsa dahi top yoksa gol de yok yazıyor tabelanda. Bu kısırlığı çözmenin alternatiflerini sürekli olarak konuşuyoruz. Kapı üç tarafa açılıyor. Sistem değişikliği, oyun anlayışı değişikliği ya da benimsenmesi istenilen sisteme uygun oyuncuların ilk 11’e yerleşmesi. Kış transfer dönemine kadar takımda yeni bir isim göremeyeceğimizi ve Fatih Terim’in pas oyunundan en azından şimdilik vazgeçmeyeceğini düşünürsek geriye bir tek sistem değişikliği kalıyor ve dediğin gibi bence de çift forvetli düzen bunun en doğru yollarından biri. Fakat bahsettiğimiz çift forvet kurgusu Babel-Falcao arasında olmamalı. İki aynı karakterde oyuncuyu oraya yerleştirerek hücuma bir yaratıcılık katmış olmuyorsun çünkü. Babel-Falcao birlikteliği hücumda top getirilmesi gerek bir adam daha çıkartır başına. O bölgede en denenebilecek ismin Andone olacağını düşünüyorum. Mevcut oyunuyla orta saha-Falcao bağlantısını sağlayabilecek ilk futbolcu o gibi görünüyor.

Seri'yi anlamaya başladığımızı düşünüyorum. Pas oyunu oynuyoruz diyen bir takım adına olmazsa olmaz olacak. Sezon başına oranla daha hazır ve temposunu da kazanmaya başladı. Nzonzi'yle birlikte de Verratti / Marquinhos karşısında 16 ikili mücadeleden 14'ünü kazandılar. Sen bu performans için ne düşünüyorsun ve bu denklemi tamamlayacak isim kim olacak?

Zübeyde Özcan: Nzonzi için sadece Psg maçı özelinde konuşmamak lazım, sahaya adımını atığından beri Galatasaray orta sahasında en iyi işi çıkartan isim kesinlikle. Seri’de uyum sürecini oldukça uzun bir zaman dilimine yaymış olsa da kesinlikle toparlamaya devam ediyor. Salı günkü maçta da çok iyi bir iş çıkardı. Fakat bence Nzonzi haricinde merkez oyununda kimsenin yeri henüz belli değil. Lemina ve Seri’nin maçına göre değişimli oynayabileceği ön görüsünde bulunabilirim belki. Ya da Belhanda’nın mevcut formsuzluğu devam ederse Nzonzi, Seri olur yanlarına bir de Lemina dener hoca. Yine Ömer Bayram ve şimdilik göz önünde dahi olmasa da Taylan alternatiflerden biri. Ben net olarak şu şu isimler orta saha kurgusunu oluşturur diyemiyorum o yüzden.

6 yorum:

  1. 60 milyon euro maas verdigimiz takimin daha fazla sey yapmasi lazim bence,onder ozeni severim ama bordeuox yari sahayi gecememisti Gs psg nin sahasina gecebiliyor gibi birsey soylemisti mac sirasinda,ya arkadas biz ne ara bu duruma geldik,koskocaman Gs reali,unitedi pas pas yapmis, burada psgye karsi 2-3 pas ust uste yaptik,1-2 pozisyon bulduk diye ovv kardesim acayip top oynadik diyoruz,mucadele ettik evet de kasimpasaya karsi bile herhangi bir gayret ortaya koymayan takim bir zahmet bu macta da mucadele etsin

    YanıtlaSil
  2. iddia kuponunu elime aldım..tamm gb-gs ye 2yi karalamak üzere kalemimi elime almışken bayinin tavanındaki 37ekran tv deki altyazıda selçuğu ilk 11de görmemle bu maçta anında 1e bastım.bir oyuncu maçın kaderini bukadarmı etkiler?söz konusu selçuksa evet! :(((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve kazanamadın ama düşüncen doğru çıktı.

      Sil
  3. artık terimle yolları ayırmanın vakti geldi . 60 milyon avro maaş bütçesi ile takım 2 yıldır futbol oynamıyor.gençler yok.gelecek yok.proje yok.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir