16 Şubat 2020 Pazar

Hagi'nin bu sözleri önemli


1996 - 2001 arası en parlak yıllarımız diyebiliriz. Ben de o yıllara şahit olduğum için kendimi şanslı sayanlardanım. Genç arkadaşların o günleri görebilmesini isterdim, Avrupa arenasında hakkı yeterince teslim edilmeyen bir takımdık. Bunu bugün daha net görüyorum. 1996 yılında Fatih Terim'le başlayan o proje 2000 yılında Uefa Kupası'nı kazanarak taçlanmıştı. 2000 - 2001 sezonunda gelen Süper Kupa ve Şampiyonlar Ligi çeyrek finali de o yapının mirasıdır.

Porto'nun 2004 yılında Şampiyonlar Ligi kazandığı sezonu hatırlıyorum. Monaco'yla final oynamışlardı. Şöyle bir tezim var, eğer Fatih Hoca hiç Fiorentina'ya gitmese ve kesintisiz şekilde Galatasaray'da devam etse o kupayı biz de kazanabilirdik. Hiç de hayal değil. Kendi sahanda Avrupa'nın en büyüğüyle oynasan dahi net favoriydin, öyle bir yapı. Real Madrid'i, Milan'ı fark etmiyor. O istikrar devam etse araya yine Uefa Kupası da sıkıştırabilirdin.

O gün dev farklar yoktu. Bugün ise makas olabildiğince açıldı. Arada çok büyük ekonomik farklar var ama işin temelinde plansızlık yatıyor. Doğaçlama hareket ediyoruz ve her sezonun kendi içinde farklı bir hikayesi oluyor. O hikaye de günü kurtarma şeklinde. Sattığın kadar al sarmalında bu iş biraz da gereklilik gibi görünse de, Beşiktaş'ın Avrupa'da geldiği nokta atlanmasın. Planları vardı, kontrolü çabuk yitirdiler. Bizim planımız olmadı bile.

"İyi projeler zaman alır. Bugünün Liverpool'u, dünün Galatasaray'ına benziyor. Ben, Popescu, Taffarel. İlk 3 yıl kazanabildik mi? Hayır. Ancak, sonrasında UEFA Kupası'nı ve Süper Kupa'yı kazandık."

Hagi'nin bu sözleri önemli. Önce iyi bir planın olacak, sonra da olabildiğince sabredeceksin. Ekonomik olarak iyi durumda değilsin ve her sezon "al al al" mantığıyla bu işin yürümesi imkansız. Geleceğe dönük, sana iyi para getirebilecek isimlerin yanında altyapının da harekete geçmesi gerekiyor. Planı olan takımlar dahi ancak grup aşamasında diş geçirebiliyor, ilerisi adına onlar için bile zor. Öyle bir düzen içindeyiz.

Yine de şu görüntüden kurtulmak lazım. Galatasaray'ı farklı kılan unsur Avrupa olsa da biz bu kimliği zedeledik. O kimlik de bizden gittikten sonra Avrupalının gözünde geriye pek bir şey kalmıyor. Geçmişimizle övünürken bugünü de konuşmak gerekir. Fatih Hoca'nın "futbolcuların geçmişine değil de geleceğine yatırım yapacağız" sözü önemliydi. Arkasında durmak ve buna göre hareket etmek lazım.

11.02.2019 tarihli yazı..

6 yorum:

  1. hocanın hayali şu dönemde imkansız. sen 1m€ harcamak için nereden 1m€ getiri sağlayabiliriz acaba diye düşünürken adamlar tak diye 100m€ koyuyorlar masaya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O hayal gerçekleşmez zaten. Hoca ortaya iddia koysa da bir yandan gerçekçi de olmaya çalışıyor. Arada kalıyoruz.

      Sil
  2. Bence güzel bir yazi, bu durumu hala basaran ve supriz yapan takimlar var bknz.Aja. Elbette yeni bir Hagi bulunmaz ama ucuza bir Belhanda bulabilmen gerekiyor bunun icin yok bulamazsan zaten imkansiz bu hesaplari yapmaya hic gerek yok al sat devam et.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ajax dediğin takımın altyapısı, projesi, vizyonu, misyonu bambaşka. Çok uzun yılların ürünü.

      Sil
  3. Fiziksel olarak hiçbir takıma ezilmezdik o dönemde bugün teknik ve taktiksel zeka olarak üstünlükleri var fakat fiziksel olarak da aşırı çalışıp sahada ciddi bir üstünlük sağlıyorlar. PSG ve Madrid bizden daha çok koşuyor mesela ihtiyacı olmamasına rağmen. Bu konuya çözüm getirsek bu ezici farklar olmaz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence fizik olarak da ezildik, o tempoyla baş edemedik.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir