Gaziantepspor döneminde, kendi pozisyonunun en iyilerinden biriydi. Transferde de doğal olarak tüm büyük takımlar onu istiyordu. Hatta Fatih Hoca'nın da isteği olmuştu ama transfer gerçekleşmemişti. 2001 / 2002 sezonunun ara transfer döneminde ise Lucescu'ya nasip oldu diyelim. Tabii sonraki sezon Fatih Hoca'yla da çalışacaktı. Murat Sözkesen'le birlikte transfer olmuştu ve 2001 / 2002 sezonunda gelen şampiyonluğun önemli isimlerindendir. Nokta atış gibi oldu çünkü, takım içinde eksik parçayı bulmuş gibiydik.
Yaşlanan ve iyice yavaşlayan bir Suat Kaya vardı. Bu hamle biraz da onun yerine diyebiliriz. Tarz olarak da birbirlerine oldukça yakınlar. Orta sahada iyi top keser, mücadele eder, tempoludur, ayak tekniği de hiç fena değildir. Oynadığı futbol basit görünür ama olmazsa olmazınız olur. Bu futbolu da Galatasaray formasıyla yarım sezon verdi diyebiliriz. Ertesi sezona girerken, Fatih Hoca'nın Lucescu döneminden kalan çoğu futbolcuyla yolları ayırdığını gördük. Batista ise kaldı, çünkü onun da özel isteği ve tanıdığı bir futbolcuydu.
Batista'nın düşüşü bu döneme denk geliyor. Sezona iyi başlayan isimlerden biriydi, 90 dakikalar çıkarıyordu ama futbolu geçen sezondaki havasında değildi. Sonrasında formayı kaybetti ve uzun süre oynayamadı. Hatta o aralar bazı sorunlardan dahi bahsedildi. Fatih Hoca bir dönem onu maç kadrolarına almıyordu. Sonrasında geri dönse de, uzun bir kadroya girememe serisi daha yaşadı. Ertesi sezon da elden çıkarmak için elimizden geleni yapacaktık.
2003 / 2004 sezonu da içinde buram buram kaos barındırıyor. O kadar kontrolü kaybettik ki doğaçlama hareket etmeye başlamıştık. Batista ve Ali Lukunku gibi isimlerle yolları ayırmak için elimizden geleni yapıyorduk. Sözleşmeleri fesih edemedik ya da transferde bir yerlere gönderemedik. Trabzonspor'dan Gökdeniz Karadeniz'i istiyorduk. O transferin takasında yer alması için o kadar çaba gösterilmişti ki.
Yollayamayınca takımda kaldı ve katkı almayı denedik. Forma giydiği maçlar olsa da genellikle kenarda bekledi. Yaşadığı uzun sakatlıklar da olmuştu. Ne Fatih Hoca tuttu, ne de Hagi diyelim. 6 numarayı uzun süre doldurmasını beklerken, yarım sezonluk bir katkıya dönüştü. Sezon sonunda ise devreye yine Lucescu girdi. Shakhtar'daki ilk günlerinde Türkiye'den bildiği bazı isimleri transfer ediyordu. Batista da onlardan biri oldu ve hatırı sayılır bonservis geliri elde etmiştik.
Cm 03-04'te fakir Makalele'si olarak kullanırdım hep kendisini :)
YanıtlaSilİyi adamdı da, Lucescu gidince tutunamadı.
Sil