Galatasaray adına iyi bir istatistik var, üstelik Fatih Öztürk'e rağmen. Ligin ilk 7 haftasında kalemizde sadece 5 gol gördük. Bu da son 15 yılın en iyi 2. başlangıcı oluyor. 1. başlangıcı, 2007 - 2008 sezonundaki ilk 7 maçta yenilen 3 gol. Şimdi bu istatistiğe bakıp "sorun kalecide değilmiş" diyen çıkacaktır da, yenilen ilk 3 golü hatırlayın. Fatih Öztürk bu 3 golü de ceza sahası dışından yedi. Bu sezona Muslera'yla başlasak, geçen 7 haftada sadece 1 gol yemiş ve tarihin en iyi başlangıcını yapmış olabilirdik.
Kimseden Muslera performansı beklemiyorum. Elbette o olmadığında sorun yaşayacaktık. Yine de bu formanın ağırlığını bilen isimleri görmek isterim. Uzaktan atılan ya da Alanyaspor ve Rangers maçlarının 2. golleri gibi yenen alakasız golleri de geçtim. Alanyaspor maçındaki beraberliğe razı hali ve 45. dakikadan itibaren oyunu soğutma çabası beni benden almıştı. Galatasaray forması giyen bir futbolcunun bürüneceği ruh hali değil bu. Haliyle de Okan Kocuk oynayacak, kale onun hakkı.
Fatih Hoca'nın 4. sezonunda savunma işini bütünüyle çözdük. Galatasaray az gol yiyor, özellikle de akan oyunda. Hatta duran toptan gol yemek de bir dönemin modasıydı, onu da aştık. Galatasaray'daki sorun "hücum". Her geçen yıl da bu sorun daha net bir şekilde ortada. Organizasyonunu kaybetmiş, ilk golü atmakta zorlanan, duran toplardan gol atmayı unutmuş bir yapıya dönüştük. Az gol yiyoruz da, gol atmakta da zorlanıyoruz.
Eskiden 1-0'ı bulduktan sonra, en azından farkı açabiliyorduk. Şimdi o da yok. Bu da futbolcu tercihleri ile alakalı. Açık alanı iyi kullanacak, hızlı isimlere sahip değiliz. Sahip olduklarımızı da düşünmüyoruz. Varsa yoksa Onyekuru. Şu savunma performansını övmek isterdim de, bu tabloda övemem. Hele ki Ankaragücü gibi bir rakip karşısındaki savunma performansıyla asla övünmem. Muslera'nın yokluğuna rağmen yenen gol sayısı iyi olsa da.
Bizim savunma özellikle 2014-2016 arası çok sıkıntılıydı. 2015-2016 zaten lig tarihinde 49 golle en çok gol yediğimiz sezondu. 2014-2015 şampiyonluğunda da hücum iyiydi ama savunma kısmında sıkıntılıydık çok pozisyon verirdik. Ve tabii ki bol bol kafa golü yiyorduk.
YanıtlaSilFatih Hoca, 4. döneminde bunu çözdü işte. Akan oyundan da, duran toplardan da o kadar sık gol yemez olduk.
SilSavunma iyi tamam ama hücumda hiçbir plan yok. En azından duran top organizasyonları filan yapabilmeliyiz.
YanıtlaSilKatılıyorum.
Silokan genç ve yetenekli. fatih yaşlı tecrübeli yedek kaleci. aslında ideal rotasyon. mert günok a fb taraftarı küfür ediyordu. durum ortada. kalecilik güvenle, düzenli oynamakla alakalı. okan a zalimce davranıyoruz.
YanıtlaSilmuslera sevgilimiz asla saygısızlık etmem. ama bence yazın ayrılmalı. bu ikili ile devam edebiliriz.
Okan'ın arkasına genç almak mantıksız, aksine tecrübeli biri gelmeliydi. Muslera kesinlikle kalmalı.
SilBu adama 4 milyon para verildi sonuç ne? Saçma sapan goller yiyor. Okan vardı zaten arkasına genç bir kaleci koysaydın da bu yoklukta fatih e 4 milyon lira vermeseydin. Okan la oynasan tamamını maçların eminim 5 golde yemezdin. Ama yok rekabet olsun bilmem ne dendi bu adama bu paralar verildi. Okan 'ın üzerinde zaten muslera nın dönecek olmasının rekabet baskısı olacaktı. Yazık şu verilen paralara.
YanıtlaSilGenç olmaz, aksine tecrübeli bir kaleci lazımdı. O rekabette iyi olan oynamalıydı.
SilIyi olan oynamalı diyorsun da niye fatih öztürk û alıyorsun.
SilREKABET LAZIM DİYORUM AMA ANLAŞILMIYOR. BEN DE BU YÜZDEN BÜYÜK HARFLERLE YAZMAK İSTEDİM. OKAN KOCUK TEK KALSA, OLDU DA YİNE KÖTÜ BAŞLASA NE OLACAK, YA DA SAKATLANSA. FATİH ÖZTÜRK'LE İYİ KÖTÜ BİR REKABET VAR, İYİ OLAN OYNAMALI. ŞU AN, GEÇEN SEZONA GÖRE DAHA ÖZGÜVENLİ ŞEKİLDE KALEYİ ALDI. FATİH ÖZTÜRK OLMAZDI, X OLURDU. TECRÜBELİ BİR ALTERNATİF GEREKİYORDU. BU REKABETTE DE İYİ OLAN OYNAMALIYDI. ŞU AN OKAN KOCUK İYİ.
Sil