Hagi'nin çok da hatırlanmayıp, konuşulmayan dokunuşları

2010 / 2011 sezonu Galatasaray adına felaket geçen bir sezon. O koca sezonda "pozitif" anlamda aklında ne kaldı diye sorulsa, uzun uzun düşünüp, Fenerbahçe deplasmanı örneğini verebilirim. Bir de Hagi'nin farklı dokunuşları oluyordu, özellikle de ligin ilk yarısında. O dokunuşları seviyordum aslında, farklı ve geleceğe dönük düşününce isabetli olabilecek hareketlerdi. İstikrar yoktu tabii bizde. Kadro yapısı felaket olunca, sezonun ne denli kötü geçeceği en başından belliydi.

Neydi bu farklı dokunuşlar dersek. 0-0 berabere biten Fenerbahçe deplasmanına yine geleceğiz. 4-5-1 gibi bir düzen ve sol kanadında Misimovic, sağ kadında da Elano'nun olduğu, bence çok iyi oyun. Maçtan 3-4 gün önce gelmişti Hagi, ayağının tozuyla böyle bir değişim iş yapmıştı da. Eğer biraz istikrar sağlayabilsek ve futbolcular yönetilebilse yükselirdik de. Misimovic / Hagi sorunu yaşandı, Elano zaten buraları hiç ciddiye almadı. Haliyle de bu oyun yapısı uzun sürmedi.

Diğer değişik ve asıl hoşuma giden dokunuş da, Neill'in orta sahaya, Cana'nın da stopere çekilişi. Neill'in top tekniği ve oyun aklı yüksekti. Bu sayede de 6 numara ya da sağ bek oynatıldığında o kadar da sırıtmıyordu. Gücü düşmeye başlamıştı tabii, hız da azalıyordu. Orta sahadaki top dolaşımını, pas tarafını güçlendirmek adına orta sahaya çekildiğinde iyi izlenim verdi. Yine ısrar edilmedi o ayrı. Biraz da eksikler kaynaklı stopere geri döndü ama saydığım bu pozisyonları oynadı.

Cana da çok hızlı, top tekniği orta saha adına çok iyi seviyelerde diyebileceğim bir isim değildi. Sert ve agresif bir yapısı vardı, çok iyi kesiciydi. Net bir 6'ydı diyelim. Hagi, onu da stoperde denemiş ve iyi izlenim almıştı. Bu hamlenin geleceğe dönük yansıması şu oldu, Lorik Cana'nın uzun ve başarılı Lazio kariyeri stoperde geçti. Oyunu değişti bir anda, Serie A için kabul edilebilir stoperlerden oldu. Hagi'nin bakış açısı bu anlamda değer kazanıyor.