16 Ekim 2021 Cumartesi

Baros'un sakatlık dönemleri olmasa, o yarışın kazananı olurdu


Twitter'da bazı sorular var, hangisinin "prime" dönemi daha önde gibi. Kavram hatalı bir kere. Sorulan isimlerin çoğunluğunun "prime" dönemi Galatasaray'da değil. "Prime" da dememek lazım aslında, zirve diyelim. Galatasaray'daki dönemleri içinde bir kıyas olsa, soru daha doğru olur. Forvet konusunda, Drogba / Gomis / Jardel üstünden bir soru vardı. Onun yanıtını ayrı olarak veririz de (bana da güzel içerik çıkıyor), Baros'un sakatlık dönemleri olmasa, o yarışın kazananı olurdu.

Galatasaray'daki ilk sezonunda, 44 maçta 26 gol 6 asisti var mesela. Ligde de, 31 maçta 20 golle gol kralı olmuştu. Şöyle bir detay daha verelim, eğer Skibbe sezonu tamamlamış olsa, ligde 25 golü rahatlıkla geçerdi ve 30 gol bandını da zorlardı. Skibbe'nin hücum düzeni keyifliydi. 4-2-3-1 içinde, Kewell / Lincoln / Arda Turan 3'lüsü, Baros'u müthiş besliyordu. Baros da golün her türlüsünü atabilen bir forvetti. 

Savunma arkasına sarkar, kendi pozisyonunu yaratır, ceza sahası içinde klas bitirir, 2 ayağı ve kafasıyla birçok gol atar. Ne ararsan vardı diyelim. İşin ilginci de, Milli Takım düzeyinde golleriyle ön plana çıkarken, kulüp takımlarında aynı etkiyi göstermiyordu. Galatasaray'a transfer olduğu dönem de bu sorgulandı. Galatasaray'da ise büyük bir gol etkisiydi. Bu yüzden de, Baros için "zirve" dönemini Galatasaray olarak adlandırırım.

Tüm Galatasaray kariyerinde de, 116 maçta 61 gol 16 asisti var. 2019 - 2010 sezonunda yaşadığı sakatlık sonrası istikrarı çok sallandı ve uzun ayrılıklar yaşadı. Her seferinde geri dönmeyi başardı, goller attı, umutlandık ama senaryo değişmedi. Fatih Terim'in 4-4-2'sinde de yerini bulmuştu ve ivmesi artıyordu. Yine sakatlık dönemi olunca, strateji değişti ve farklı bir hamle yaptık. Yine de o şampiyonluğun mimarlarından biridir.

Galatasaray'da izlediğim en yetenekli forvetlerden biriydi. Çok iddialı isimleri izlemiş olsak da, Baros'un sağlıklı halinin tadı bambaşkaydı diyeyim. Bu denli gol repertuarı yüksek forvete pek denk gelmeyiz. Birçok iddialı forvet izlememize rağmen bunu yazıyorum. Aidiyeti yüksekti, karakterli futbolcuydu. Şampiyonluk yaşayıp ayrılmasına da bir o kadar sevinmiştim. Kewell bunu yaşayamadı mesela, o da yaşasaydı keşke.

6 yorum:

  1. "Golcü" kelimesinin tam karşılığı bence.Zirve yapacak derken talihsizliklerden kurtulamadı.Kadıköy devrimini yapmasına direklerin engel olması da talihsizliğini gösteriyor :) hep çok iyi hatırlarım

    YanıtlaSil
  2. Drogba'nın da prime dönemi çok farklı ama Baros'un özellikle milli takım kariyeri çok etkileyici.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için önemli olan, Galatasaray'da ne yaptıkları.

      Sil
  3. Baros bizim herşeyimizdi. Baros ile ilgili unutamadığım iki şey; birisi maçın hemen başında emrenin bilerek isteyerek gidip sakatlaması. İkincisi Kadıköydeki direğe vurduğu pozisyon. Eğer gol olsa muhtemelen heykeli falan dikilmişti bi yerlere :) 2-0'dan dönüp o maçı kazanıp bir de yıllar süren Kadıköy serisine son vermek muazzam olurdu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O sakatlık olmasa, gerçekten de daha farklı seviyelerde anacağımız bir isimdi.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir