Kusursuz şampiyonluğun yıldönümü. Her anlamıyla da unutulmayacak bir şampiyonluk. Rakibin sahasında kaldırdığın kupadan, oynadığın 4-4-2'nin kalitesine kadar. Süre alan her futbolcunun (Muslera da dahil olmak üzere) en az 1 golü vardı. Çok güçlü bir takım oyunundan bahsediyorum. Önüne play off engeli çıkarıldı, sezonu 9 puan farkla bitirdin ama bir anda yarı yarıya düştü. Fark etmedi yani, her türlü engel aşıldı. Amaç müthiş bir finaldi ve kazandın.
O 4-4-2 de büyük bir özlem. Bugün dahi "acaba 4-4-2 oynayamaz mıyız" üzerinden düşünürüz. Fatih Hoca, o sezona da 4-1-4-1 gibi başlamıştı. İlk hedefi 4-4-2 değildi. 4-1-4-1 gibi başlamış ama görüntü istenilen gibi ilerlemeyince direkt olarak formasyonu dönüştürmüştü. O Fatih Hoca'yı da özlüyorum bu arada. Düzen işlemediği an asla ezberden yürümez, temelden değişikliğe dahi giderdi. Bir Fenerbahçe derbisinde 4-4-2'ye dönüşü de tüm sezonu kırdı attı.
Muslera
Eboue Ujfalusi Semih H.Balta
Baytar Melo Selçuk E.Çolak
Necati Elmander
İlk etapta sağ kanatta Kazım Kazım, forvette Baros vardı. Engin Baytar ve Necati Ateş'e dönüş ise formasyonu kusursuzlaştırdı. Necati Ateş'in hem oyun kurucu özelliği, hem de ön alan presi değerliydi. Engin Baytar da hem oyunun mücadele tarafında, hem de topla meziyetiyle kıymetli. Topla dripling özelliği, dikine oynaması düzeni hızlı kılıyordu. Bu formasyonda kanatlar bir anlamda savunmanın hamallığını yaptı. Selçuk İnan ve Melo da bu sayede kariyer sezonlarını yaşadılar. Her 2 isim de çok çılgın gol sayılarına ulaştı. Melo belki de kariyerinin hücum anlamında en verimli dönemindeydi.
Savunmanda Ujfalusi gibi bir lider, Semih Kaya gibi bir potansiyel. Beklerim sağlam ve istikrarlı. 2 tane altyapıdan çıkardığın futbolcun 11'de. Bugün kimi oynatabiliyorsun? Muslera gibi bir kalecin de olunca, her anlamda yapı kusursuzlaşıyor. Aydın Yılmaz'dan dahi müthiş bir 12. adam çıkardın. Kadro belki dardı da, istikrarı o kadar büyüktü ki, sorunsuz şekilde ilerledin. 14 - 15 oyunculuk rotasyonun vardı. Böylesine yoğun bir sezonda sağlıklı kalabilmek de meseleydi.
Fatih Terim takımlarının "mücadele" gücü ön planda olurdu. Presten bir an olsun ödün verilmez ve rakibi boğabilmek temel hedefti. Şu 11 içinde de bunu yapamayacak kimse yoktu. Elmander ile o pres başlar, tüm takımla devam ederdi. Elmander, 2 sezon forma giydiği Galatasaray'da toplamda 12 golü geçmiş midir bilmiyorum da, bu özelliğiyle unutulamaz işte. Böyle bir forvet. Bu tarz takım oyunlarına öyle hasretiz ki.
O kadronun oynadığı futbol son yirmi yılın en iyi futbolu bence Galatasaray adına. Unutulmaz o sezon bence.
YanıtlaSilKatılıyorum. Mücadele seviyesi yüksek bir takım ve teknik direktörü Fatih Terim. O günleri hasretle arıyoruz.
SilO gün işlemeyen düzen için anında hamle yaparken, bugün ısrar etti ve kaybetti :(
SilSezonun ilk macinda Eboue sol açık oynamıştı. Taktik de 4-3-3'tu sanırım:)
Sil4 1 4 1 'di yine. Melo 6, Sabri Sarıoğlu / Selçuk İnan önlerinde:) Ujfalusi sağ bek.
Sil2000 takımı ile her türlü kapışır çok özlüyoruz.
YanıtlaSil2000 takımı ile bu ülke sınırlarında oluşmuş hiçbir takım kapışamaz :)
Silkupa kaldırıp şov yapacaklardı. gs ile oyun olmaz. şimdi yalan atıyorlar esas kumpası kuran onlardı.
YanıtlaSilKupa stada gelmişti. Onlar kazansa, her türlü kutlamayı yapacaktı. Galatasaray da bu yüzden hakkı olanı almıştır.
Sil