Uzun yılların ardından, Fenerbahçe derbisi ilk haftalarda oynanacak. Maçın adı elbette büyük ama Galatasaray açısından bakınca da dünyanın sonu değil. 5'de 5'le başlamışsın, Fenerbahçe'nin 2 puan önündesin ve deplasmana gidiyorsun. İşler kötü gitti de kaybettin diyelim, sadece 1 puan geriye düşeceksin ve ligin 2. yarısında Fenerbahçe sana gelecek. Umarım kazanırız, inancım bu yönde ama kaybetmemeyi de önemsiyorum. Puan farkını korumak değerli. Oldu da kaybettik ve kırıcı bir skor almadık, o da her şeyi bitirmiyor, önün olabildiğince açık. Fenerbahçe ise kaybetmesi halinde 5 puan gerine düşecek ve bu haftadan Mourinho'yu sorgulamaya başlayacaklar. Ortada bir baskı varsa, bunu Fenerbahçe hissediyor olmalı.
Uzun yıllar, Fenerbahçe deplasmanında kazanamamıştık ve psikolojik baskısı büyüktü. Son 7 yılda ise Kadıköy'de sadece 1 kez kaybettik. O da "karanlık Torrent döneminde". 7 yılda 3 galibiyetimiz var. Kadıköy bir anlamda deplasman olmanın dışına çıktı. Bu seriye devam etmek gerekiyor. Eskiden ayaklar titrerdi, şu an ise olabildiğince rahatız. Bu süreçte pozitif olan, Okan Hoca'nın saha içine odağı. 3-0'lık maçı hatırlayın. Orta saha Berkan Kutlu, sol bek Dubois, forvet Barış Alper Yılmaz'dı. O gün bir sürprizi vardı hocanın ve eli bugün olduğu kadar geniş değildi. Bugün ise eli geniş, birçok hamle şansı var. Son 2 haftaki iyi oynayan kadroyla mı devam edecek, yine bir Kadıköy deplasmanında sürprizi ya da sürprizleri mi olacak? 2'si de beni şaşırtmaz.
4-4-2 konuşuluyor mesela, ihtimallerden biri. Osimhen ve Batshuayi, birlikte başlarlar. Sallai ve Barış Alper Yılmaz'ı kanatlarda kullanır, geriden bol bol rakip savunma arkasına oynarsın. Fizik olarak da mücadele edersin, arkaya da sarkarsın. Fenerbahçe savunmasının handikaplarından biri bu. Diğeri de geriden oyun kurabilmek. Bu 4'lü ön alan baskısında da aktif ve rakibi yıpratabilir. Fenerbahçe'nin olası orta saha yapısını düşününce "orada eziliriz" düşüncesi doğru ama bu yapıda oyun orada oynanmaz. Rakip savunma üzerine oynayacaksın çünkü. Galatasaray'ın 4-4-2 oynayacak yapıya sahip olmadığını düşünsem de, bu maç için ihtimal olduğunu düşünüyorum. Young Boys karşısındaki 4-4-2 gibi değil bu. Hoca kullanır mı dersek, sanmıyorum.
Mertens'ten vazgeçmeyecektir. Forvette Osimhen oynayacak ve onun rakip stoperler üzerindeki yıpratıcılığı ana odağı olacak. Mertens de Osimhen'den sekeni toplayacak. Torreira, Sara, Mertens hattının da bozulmasını istemez hoca. Bu yapıda Sallai'yi kesin olarak kullanırdım. Mertens kaynaklı olası savunma zafiyetini Sallai ile dindirmeyi düşünmek doğru. Futbolcunun ilk maçı olacak olsa da, hazır ve tecrübeli oluşu önemli. Tarzı da takımın oyununa oldukça uygun. Bekleyelim, bu maçta oynatmayalım gibi düşüncelere katılmıyorum. Yunus Akgün de son 2 maçta formda, mutlaka derbide önemli bir alternatif ama Sallai'nin getirisi daha fazla gibi görünüyor. Hocanın, Sallai ile mi yoksa Yunus Akgün'le mi başlayacak olması da önemli bir soru.
Sara'nın 10 numara gibi kullanılacağını düşünmüyorum. Kullanılmamalı da. Sara'yı kıymetli kılan onun oyunun merkezindeki yönlendiriciliği ve uzun metrajlı pasları. Sara'yı rakip kaleye yakın kullanmak, bu özelliğinden ödün vermek demek. Berkan Kutlu'nun orta sahayı güçlendirme noktasında kullanılması iyi bir düşünce olabilir ama bu düşünülüyorsa, 4-3-3 gibi oynamak gerekecek. Oyun içinde de 3-5-1-1 gibi bir kurguya zaten döneceksin. Kaan Ayhan'ın varlığı arkada taktik esneklikte bulunmanı sağlıyor. Davinson Sanchez yine mühim olacak, "orta sahada fizik olarak eziliriz" düşüncesini silecek isim. Fizik olarak geride olduğumuzu düşünmüyorum. Tempo noktasında ise daha önde bile olabiliriz. Mourinho'nun tek odağı sonuç almak, oyun umurunda değil. Golü bir noktada bulup, olabildiğince onu korumaya çalışacak. Kasımpaşa'ya karşı böyle, Galatasaray'a karşı da böyle olacak.
1-0 geriye düşsen de kırılmayacaksın. Bu ihtimali göze alarak, Mertens ile başlamayı doğru bulurum. Mertens'siz bir düzende organize olabilmek, rakip yarı sahasında üretmek zor. Mourinho'nun topa sahip olma gibi bir düşüncesi de olmayacaktır. Galatasaray adına topu iyi yönlendirmek önemli. "Beraberliği" cepte tutup, skoru ilerleyen dakikalarda ararız diye düşünüyorum. Baskı yaşayan taraf değiliz, kötü senaryoda dahi önümüz açık. Mühim nokta kırılmamak. Okan Hoca'nın bu maçta sürprizleri olduğuna ve istediğini alacağına inanıyorum. Olası bir galibiyet, Fenerbahçe'nin tüm dengesini bozacak ve sorgulamaya bu haftadan başlayacaklar. Önümüz açık, bu unutulmasın. Burada kaybetme, farkı yine açacaksın. Taktik esnekliğin, hamle imkanların var. Ortada bir satranç varsa, güçlü olan tarafız. En büyük kozumuz da derbilerin fatihi Okan Hoca olacak.
Okan Hoca son haftalarda kafa olarak rahatladı. İnşallah bu maçta Okan Hocanin iyi kurgu ve hamleleri ile maçı alırız.
YanıtlaSilAldık :)
SilMourinho'nun bütün planı ilk devre skor üstünlüğünü bulup onu korumak üzerine kurulu..Kasımpaşa'ya bile ikinci yarı mahkum oynadılar..devreye beraberlikle girebilirsek rakip kazanamaz..aslında biz maça şok baskıyla girip öne geçersek ne yapacaklarını çok merak ediyorum..
YanıtlaSil1-0'ı bulduk, nefes bile alamadılar. Penaltı olmasa, 5 de atardık.
Sil