Beşiktaş maçına yönelik en önemli soru, Okan Hoca'nın hangi formasyonu kullanacağı?

Yunus Akgün'ün "sipariş" üzerinden PFDK'ya sevki saçma sapan bir şey. Paylaşıma bakın, adanmış hayatların umudu şarkısı çalıyor, Beşiktaş'la alakalı bölüm kesilmiş. Değerli yöneticileri Hüseyin Yücel, kendi ağzıyla Galatasaray'a küfürlü marş başlatıyor mesela. Severler "somut" kelimesini, daha net bir görüntü var mı? Ona niye sevk yok mesela? Biz sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severiz diyorlar ya, yöneticinin ahlaksızı mübah mı oluyor? Ağızlarından bu tarz söylemleri eksik etmeyenler, tam olarak kendi söylediklerine uymayanlar. Oyna devam yani. Para cezasının saçmalığını, niye sevk edildiğini konuşalım. Yunus Akgün ceza almadı diye sevinecek değilim. Ortada büyük bir skandal var, bunu konuşacağız.

Beşiktaş maçını konuşmaya başlayabiliriz. Bu maç adına en önemli soru, Okan Hoca'nın hangi formasyonla sahada yer alacağı? 3-4-1-2 mi, 4-4-2 mi, 4-2-3-1 mi? Elfsborg karşısında 3-4-1-2 ile bence iyi bir sınav verdik. İlk yarı ciddi anlamda bir göstergeydi ve Osimhen / Icardi 2'lisinin artık birlikte oynamaya başladıklarını görüyoruz. Beşiktaş maçı geldiğinde, bu forvetlerden 1'ini kenara almak bence doğru olmayacaktır. Icardi için Beşiktaş maçları bayramdır. Osimhen de oyun tarzı itibarıyla vazgeçebileceğin bir forvet değil. Bence bu 2'liyi en iyi kullanmanın yolu da 3-4-1-2. Berkan Kutlu'yu sol kanat beki yapar, Yunus Akgün'ü forvetin arkasına yazar, Sallai'yi de sağ kanat bekinde kullanırsın. Böylelikle tüm taşlar yerine oturmuş olur.

4-4-2'nin de ciddi opsiyon olabileceğini düşünüyorum. Hocanın kafasında bu düzen net şekilde var ve her fırsatta deniyor. Sallai sağda, Yunus Akgün solda olur. Barış Alper Yılmaz da bu düzen içinde sol bek değerlendirilebilir ama bence Berkan Kutlu kullanılır. 4-4-2 oynasan da maç içinde 3-4-1-2'ye dönebiliyorsun. Maç içi 3'lü düzenleri çok deniyoruz ama Okan Hoca'nın söylediklerinden yola çıkarsak, karşımızda 3'lü savunmayla oynayan bir takım varken biz de bu düzene dönüyoruz. Elfsborg, 3'lü savunma oynayınca, biz de bu düzene döndük. 4-4-2, eskiye oranla çok korktuğum, rakibe imkan tanıyacak bir düzen değil. Sallai, Torreira ve Davinson Sanchez'in varlığını unutmamak gerekecek. Icardi de eskiye oranla çok daha aktif.

4-2-3-1'i ihtimal gibi düşünmek istemem. Osimhen / Icardi'den 1'ini kenarda bırakma lüksümüz olduğunu düşünmüyorum. Ana odağında bu 2'li varken, Beşiktaş gibi rakipler karşısında da kullanmalısın. Doğru kurguyu bulmak hocanın işi. Taktik esneklik, maçına göre hamle güzel ama her şeyin başı, forvetinde bu isimleri birlikte kullanman. 3-4-1-2 oynayabileceğimizi düşünüyorum ama Okan Hoca bu maça 4-4-2'yle çıkacaktır. Söylediğim gibi Sallai sağda, Yunus Akgün solda oynar. Sol bek bana kalsa Barış Alper Yılmaz oynasın ama Berkan Kutlu kullanılır. Barış Alper Yılmaz / Yunus Akgün sol kanadı ciddi bir hücum etkisi. Zorunlu olmadıkça Barış Alper Yılmaz'ı bek kullanmak istemem ama kullanacaksam da solda kullanırım. Sağ beke oranla, sol bekte çok daha iyi.

Beşiktaş'ın Lyon karşısında gösterdiği efor ve mücadeleden memnunum. Öyle maçlar oynandı ki, Beşiktaş bu maçta farklı kaybetmeyi hak ediyordu. Ersin Destanoğlu'nun üstün performansı ve Lyon'un bitirememe hali "atamayana atarlar" sonucunu doğurdu. Fenerbahçe maçına bakınca, Manchester United karşısında kazanmayı hak ettiler ama tarihin en kötü Manchester United'lardan birine karşı oynadıklarını unutmayalım. Lyon maçının Beşiktaş için derbide mutlaka yansıması olacaktır. Galatasaray'ın Skibbe dönemi Benfica deplasmanını hatırladım. 4 gün sonra Fenerbahçe deplasmanına çıkmıştık ve 4-1 kaybetmiştik. Beşiktaş adına benzer bir hava bekliyorum. Daha fazla çalışma imkanı bulduk, kendi sahamızdayız ve 5-0'lık günler çok geride kaldı.