Boey dönmeli mi derseniz, Bayern Münih'te devam etmesini dilerim

Boey'in Bayern Münih'te başarılı olması, Galatasaray'ın sonraki satışları adına önemli bir göstergeydi. Potansiyel bir ismi parlatıp, x kulübe sattığımızda ve futbolcu orada da büyümeye devam ettiğinde, bu bizi geliştirici kulüp kılar. Boey'in Bayern Münih'e transferi bizim için büyük olaydı. Harika bir bonservis kazandık. Bunun içerisinde ara transferin son günlerine gelmiş olmamızın da etkeni olmuş olsa da, satış büyük. Boey'in bu süre zarfında Bayern Münih'te harikalar yaratmasını isterdik ama sakatlık sorunlarıyla boğuşuyor. Galatasaray'daki ilk sezonunda da bu sakatlıklarla çok boğuştu ama orada sürekli erken dönmeye çalışmasının etkisi vardı. Bayern Münih'te niye nu sorunu yaşadığını bilmiyorum. Kompany geldi, sezona Boey ile başladı ama sakatlık onu yine geriye attı ve ne şekilde döneceği bilinmiyor. Hal böyle olunca da, acaba Galatasaray'a dönebilir mi gibi sorular var. Böyle bir yatırımdan kolay vazgeçeceklerini düşünmüyorum ama gözden iyice düşecekse de, gittiği yerde yeniden parlatıp, satışını kovalıyor olabilirler. O zaman da Galatasaray en ideal adres olur ama bunları konuşmak için erken. Dönmeli mi derseniz, orada devam etmesini ve gelişim göstermesini dilerim.

Jaboks'un Elfsborg ve Beşiktaş maçında olmayacağı açık. Sonrasında "bay" arası verilecek ve 1 haftalık süre var. Tottenham maçıyla birlikte sahalara döneceğini düşünüyorum. Milli Takım arasına kadar beklenilecek denilse de, Galatasaray'da sakatlıklar biraz ağdalı açıklanır. Sonrasında da 1-2 haftalık erken dönüşleri görürüz. Jakobs'ta da bu olacaktır. Atletik oyuncu, fiziksel yapısı farklı. Doğal olarak da iyileşme süresi kısa olabilir. Monaco'da da bu tarz sakatlıklar yaşamıştı, bunları bekleyelim. Tüm sezonu oynayarak geçirebileceğini düşünmüyorum. Ülkemizdeki zeminler de bu tarz sakatlıklara maalesef el veriyor. Yıllar sonra aradığımız sol beki bulunca, onu pamuklara sarasımız geliyor. Transfer edilirken, daha sahaya çıkmadan ne büyük eleştiriler almıştı. Öyle algılar oluşturuldu ki futbolcu geldiği gibi önyargılarla karşılaştı. Ayağının tozuyla bu önyargıyı kırması değerli. Bugün ise Jakobs'suz ne yaparız diyoruz. Berkan Kutlu, Jelert ya da 3'lüye dönmenle birlikte Barış Alper Yılmaz gibi alternatifler var. Tottenham maçı hedef, orası olmazsa olmaz. Jaboks sahada olacaktır.

Ufukta Beşiktaş maçı olsa da, önce Elfsborg maçı. Burayı geçip, devamında derbiyi düşüneceğiz. Avrupa Ligi'nin ağırlığı, benim nazarımda Türkiye Ligi'nin önünde. RFS karşısında istemediğimiz bir sonuç aldık ve bu hesaplarda yoktu. Elfsborg maçını kazanmak, RFS deplasmanının tam telafisi olmasa da, iyi futbol ile galibiyet gelirse ileriye umutla bakarız. Paok maçında oynadığımız futbol ve aldığımız sonuç umut vericiydi. RFS deplasmanını, 3-3'lük Kasımpaşa maçının sonrasında oynamanın acısını yaşadık. Özgüven o kadar geriledi ki 2-0'ı da koruyamadık. Milli Takım arasının ardından iyi döndük. Jakobs harici eksik yok. Elbette büyük eksik ama Icardi ve Osimhen de topu yiyecek halde. Çok açlar. Elfsborg gibi takımlar "düzen" dahilinde ilerler, sistemleri güçlüdür ve asla yabana atılamazlar. Roma'yı kendi sahalarında yendiler, bu unutulmasın. Ayrıca maçın saati de ilginç. Gündüz maçı desen değil, akşam değil. Hafta içi olması itibarıyla, stadın doluluk oranını merak ediyorum. Konsantrasyonumuz yüksek, rehavet oluşacağını asla düşünmüyorum. Ufak rotasyon dokunuşlarını görmek beni şaşırtmaz. RFS deplasmanında rotasyon yapıp, Kasımpaşa maçına tam kadro çıkabilirdik. Paok karşısnda dahi ufak rotasyon dokunuşları bekliyordum. Bu maçı hafife almak değil, gereklilik. Çoğu alternatifin de değerli parçalar.

Ara transferi boş geçmeyiz, mutlaka hamlemiz olur. Sağ bek alınabilir deniliyor da, Jelert'i kazanmaya çalışmak daha doğru değil mi? Kenarda 9 milyon avro yatarken, onu gözden çıkartıp (şimdilik), yeni bir hamle yapmak büyük planlama hatasıdır. Belki sürpriz ayrılık yaşarız, ona göre de hamle yapılabilir. Mevcut kadronun devam etmesi halinde de 1-2 dokunuş mutlaka olur. Orada da Avrupa'daki konumumuz etken olacaktır. Sallai'yi transfer ederken, Ruben Vargas'ın da adı Galatasaray'la anıldı. Ruben Vargas'ı Sallai'nin alternatifi gibi mi gördük ya da 2'sini birden mi istedik bilmiyorum. Arias da hocanın çok beğendiği bir isim mesela, orada da düşüncemiz devam ediyordur. Ruben Vargas'ı değerli kılan, sezon sonunda bitecek sözleşmesi. Augsburg'da devam edeceğini düşünmüyorum ve şu an bir sakatlığı da var. Bunu fırsat görüp, Ocak ayı için hamle yapılabilir ama kanat hamlesi gerçekten gerekiyor mu? Barış Alper Yılmaz, Ziyech, Yunus Akgün, Sallai gibi alternatifler var. Yusuf Demir de bence rotasyonu tamamlıyor ama x yabancı transferi halinde gözden çıkacak isim o olacak. Vargas hamlesi şaşırtmaz yani. O da Sallai misali oyun içi katkısı ve yönlülüğüyle öne çıkar, yer yer tabelasını da yapar. Kanat, kanat bek ve 10 numara gibi oynayabiliyor. Mertens'i alternatiflendirmek adına da düşünce oluşabilir. Sallai'yle birlikte istemiştim aslında onu ama o tabloda da Yunus Akgün'ün çıkışı olmayabilirdi.