16 Ekim 2024 Çarşamba

Senin formanı giymiyor olsa da, hala konuşmak durumunda kalıyoruz


Diagne'yi Anderlecht'e kiralamak üzereyken, uçakta fikrini değiştirip, Club Brugge'ye gitmişti. 1.5 - 2 ay içerisinde kulüple sorun yaşayıp, neredeyse tüm sezonu boş geçmişti. Diagne'ye o günlerde "sorunlu" imajı çizilse de, dengesiz futbolcuydu. Sorunlu futbolcunun tanımı başka. Diagne'ye ne zaman gel desen geldi, git desen gitti. Kaldığı sürede de elinden geleni yaptı. Zaha, başka hadise. Sorunlu futbolcunun tanımı Zaha'dır. Bu sorunu da, akıl almaz egosu yüzündendir. Crystal Palace'de geçen yıllar ve herkesin onun ağzının içine baktığı ortam düşünülünce, her gittiği yerde bunu arıyor olması enteresan. Eminim ki Galatasaray'a transfer olurken de aynı ilgi alakayı yaşarım diye düşündü ama aç da bir kadroya bak. Kimler oynuyor bu takımda, biraz araştır. O iddialı isimler "takım" olmak adına nasıl bir aradalar, nelerden ödün veriyorlar?

Nwakaeme'nin harikalar yarattığı ligde Zaha neler yapmaz ki diyordum. Trabzonsporlular, Nwakaeme'nin ağzının içine bakar da, Galatasaraylılar Zaha'nın ağzının içine bakmaz. Bu takım Icardi'nin. Osimhen dahi bunu kabul etmişken, Zaha'nın yüksek egosuyla uğraştık durduk. Okan Hoca söyledi, biz kollektif bir takımız. Herkes bir arada hareket ediyor ve aidiyet gösterenler ayakta kalabiliyor. Ziyech'in de bir sürü hadisesi vardır ama takımla birlikte hareket edebilme yolunda adımlar atıyor. Okan Hoca, geçen sezon kritik virajda Ziyech'e dönüp, Zaha'ya dönmüyor. Niye sizce? Yaz kampını iyi geçirdi diyoruz da, "babalar" takıma döndükten sonra Zaha yine eskisi gibi. Okan Hoca, Zaha'ya şans vermedi diyemeyiz. En başta ben de "acaba Zaha'nın üzerine daha fazla düşebilir miyiz" diyordum ama Lyon'da kadro dışı kalma hadisesine ne diyeceksiniz?

Buradan şu sonuç çıkar. Okan Hoca, bildiğimizin ötesinde bu adama göz yummuş ve kazanmak adına hareket etmiş. Burada da kadro dışı kaldığı anlar oluyordu ama tek maç üzerindendi. Asla da dillendirilmemişti. Şans buldu, birçok maçta oynatıldı, bazen iyi sekanslar verdi ama istikrardan uzaktı. Zaha'yla alakalı ne hatırlayacaksın derseniz, sosyal medyadan verdiği mesajları. Sürekli mesaj veriyor ama icraat yok, altını doldurmuyor. Çok çalıştığını falan da düşünmüyorum. Lyon'da kadro dışı kalma hadisesi de bunun üzerinden ortaya çıktı. Zaha gündeme girince transfere hayır diyemiyorsunuz da, bunları yaşayacağımızı düşünmüyordum. Zaha gelirken göbek atanlar, biz bu sorunlu adamı niye aldık diyemez. Bazı şeyler yaşayarak öğreniliyor. Zaha'nın da ne denli büyük ve kirli bir egoyla hareket ettiğini görmüş olduk.

Lyon'da ne kadar süre kadro dışı kalacağını bilmiyorum. Bu durum elbette bize zarar verecek. Ocak ayı geldiğinde, x kulübe kiralık devri için uğraşacaksın. Galatasaray'a sezon sonuna kadar dönme gibi bir durumu yok, limitler onun ayrılığı üzerinden ayarlandı. Sezon sonuna kadar boş geçse, yeni sezonda nereye gidecek? Neyse ki 1 yıllık sözleşmesi kaldı, rahatlıklar ayrılır diyeceğim ama bu işin mutlaka maliyeti olacak. Zaha'dan bonservis geliri hayalleri imkansız. Premier Lig'e yollayabilseydik, bu süreç kazançlı olacaktı. Leicester City'den yüksek bir kiralama geliri elde edilecekti ama vergi durumları ortaya çıktı. Lyon'a gidişi bir anlamda "git de, nasıl olursa olsun" düşüncesinin yansıması. Gün sonu, Oliveira misali sözleşme feshine doğru ilerliyor. Yapacak bir şey var mı, maalesef yok. An itibarıyla senin formanı giymiyor ama her gün Zaha'yı konuşmak durumunda kalıyoruz.

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;
Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.
En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)

6 yorum:

  1. Çok büyük bir zarar. Hepimiz geldiği zaman çok mutlu olduk umutlandık. Hatta transfer çalımı olduğu için ayrıca keyfilendik. Ancak görünen o ki çok yanılmışız.
    Seneye, Martens, Muslera, Ziyech, Zaha gibi oyuncular da gittiğinde hem maaş hem de yaş olarak takım hafifleyecek. Transferde nasıl hareket edilmesi gerektiğini bu seneki politika bize öğretti bence. Aldığımız adamların hepsi doğru hepsi bize uygun isimler. Buna Jalert de dahildir.
    Gen., dinamik, tempolu, enerjik ve kaliteli.
    Seneye de bu açıyla oyuncu dahil etmek lazım.
    Bence en büyük eksiğimiz stoperde. Abdülkerim ve Nelson'un yerlerine daha tempolu, hızlı, atlet stoperler bulmalıyız.
    Osimhen gittiğinde de bu tipte golcü almalıyız.
    Seneye kaleci, stoper, orta saha, golcü transferlerine ciddi bütçe ayıracağız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sara tarzı transferlerde asıl ihtiyacın ne olduğunu gördük. Bu yönde hareket etmek zorundayız..

      Sil
  2. Gökdereli Halil- Türk futbolunun genelinde çok can sıkıcı bir gerçek var. Her kim ki şampiyonlar ligine katılıyor ordan gelen parayı ya 30 yaş üstü fiziken bitmiş ismi büyük sözde yıldızlara veya karakteri sorunlu oyunculara harcıyor. Mesela Sergen Yalçın Beşiktaşta kısıtlı imkanlarla şampiyon oluyor. Ertesi sezon şampiyonlar ligine katılınca eline geçen parayı etiketli yıldızlara harcıyor. Para yokken şampiyon yaptığı takımdan para varken devre arasını görmeden kovuluyor. Fatih hocanın iki şampiyonluğunda da benzer hatalar yapıldı, Okan hocanın evvelki yılki şampiyonluğunda da aynı hatalar yapıldı. Bu yıl inanıyorum ki eğer Young Boysu eleseydik biz de etiketli isimlere gidecektik. Belki de elenmemiz hayrımıza oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocanın ama hatasından ders alacağına inanıyorum. O etiket zihniyetinden çabuk sıyrıldı sanki. Sara ve Jakobs gibi yatırımlara bakınca.

      Sil
  3. Tff'nin yerinde olsam yabancı oyuncular için yaş ortalaması sınırı getirirdim. Örnek olarak ligin başladığı tarihte 14 yabancı oyuncunun yaş ortalaması 25-26 olması gibi.Bizim takımlar 30 yaş üzeri oyuncuları aldıkça daha çok zarar ederler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne sınırı getirecekler bilmem de, o kriterlerin etrafından bir şekilde dönülecektir.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir