"Senkronu" oturttuğun an gerisi gelir. Ne kadar kaliteli kadron olursa olsun, saha içinde 1 ismin dengeyi sağlamasını beklersiniz. Okan Hoca'nın ilk sezonunda bunu sağlayan isim Rashica'ydı. Bu sezon da Sallai olacak. Sallai'nin Rashica'ya göre farkı, fiziği ve rakip ceza sahası içine koşuları. Icardi / Mertens'i birlikte kullanırken "hareketlilik" zafiyeti yaşarken, Sallai'yi 11'de kullanınca bu handikabı yaşamadın. Antalyaspor karşısında rakip ceza sahası içinde 6 kez topla buluşmuş, 3 şutundan 2'si kaleyi buldu, 5 kez top kazandı, en önemlisi de 19 kez 2'li mücadeleye girip 13'ünde üstün olması. Senin oyununun olmazsa olmazı tempo ve atletizm. Bunu yükselttiğin her an üstünsün. Geçen sezon bu konuda sorun yaşadın ama içinde bulunduğumuz sezonda çoğu transferin nokta atışı. Sara, Jakobs, Sallai ve Osimhen gibi isimlerle hem kaliteyi yükselttin, hem de fizik kaliteni en üst seviyeye taşıdın. İsteyince doğru transferler yapıyoruz. Osimhen işi bir fırsattı ama diğer 3 hamlede etiketten uzaklaşmanın faydasını gördük.
Okan Hoca'ya kolay dokunulabiliyor. Bence en büyük sıkıntı bu. Doğru eleştiri tamam da, kimi de "eleştiri" yapıyorum diye saçmalıyor, eleştiri yaptığını zannediyor. Bu da sadece hocaya değil, futbolculara da zarar veriyor. Galatasaray'da eleştiri kültürdür, saçmalamak değil. Okan Hoca da bu arada rekorları kırmaya devam etmekte. Deplasmanda üst üste 13. galibiyeti aldı ve bu istatistikte de tek başına lider. Çalıştığı 2.5 sezonda, bunun gibi birçok rekorun sahibi. Dahası kırılır, yeter ki rahat bırakılsın. Asıl hedef elbette Avrupa, tüm odağı oraya kıracağız ama ligi de boşlamayacağız. Milli Takım arasının en çok hocaya yarayacağını söylüyordum. Kafasını toparlamaya ve düşündüklerini bizlere aktarmaya ihtiyacı vardı. Çok güzel 3 röportaj verdi ve izleyen herkesi rahatlattı. Bunun yansıması da Antalyaspor karşısındaydı. Arda Turan diyor ya, bize kırılacak rekor kalacak mı diye. Kalmayacak gibi görünüyor. Okan Buruk'un Galatasaray'daki kazanma istatistiği çok absürt seviyede.
Galatasaray'da şu an aksayan parça Mertens ve bu konuda futbolcuyu suçlayamam. 37 yaşında, vücut tıkanmaya başladı ama buna rağmen eforlu oynamaya çalışıyor. Okan Hoca'nın 4-2-3-1 ısrarının hata olduğunu ısrarla söylüyorum. Çift forvetli düzene geçeceğiz, bu olmazsa olmazımız. Buna geçmek için Osimhen ve Icardi'nin fit oluşunu beklemeye gerek yoktu. Batshuayi ile de bu düzene dönebilirdik. Mertens'i "bağlantı" için ve geçiş yerken merkezi kapatması adına kullanıyorsun ama nefes yetmiyor. Şut gücü düştü, bitiricilik aynı şekilde. Mertens'i son 20 -25 dakikalarda kullansan büyük koz. Geçen sezon da benzer yorumları yapsam da, o dönem ihtiyaç daha büyüktü ve fizik olarak iyi durumdaydı. 24'den 25'e geçerken sorun yok da, 36'dan 37'e geçerken sorun büyük. O 1 yaş çok fark ettiriyor. Antalyaspor maçında ilk yarıdan işin bitmemesi tam anlamıyla Mertens'e yazar. Final pasları ve bitiriciliği kötüydü. Onu eleştirmek asla istemem, takım içinde olmazsa olmaz bir önemi var. Ekonomik kullanmak mesele.
Sallai geçen sezon Zaha yerine gelmesi gereken isimdi. Çok yararlı bir oyuncu. Rashida 'nın bir kaç gömlek üstü.
YanıtlaSilHocanın ilk sezonu Rashica yerine geliyordu. Son maçına çıktı, gözünden sakatlandı ve transfer yattı. Geçen sezon bonservis veremiyorduk o dönem, gelemezdi.
SilMertens le sözleşme yenilemek hataydı, bu yaşta bir oyuncuya böyle bir maaş ödenmez ayrıca bu yaşta bir oyuncu bu kadar süre alamaz!
YanıtlaSilBence hata değildi. Ekonomik kullanmak lazım Mertens'i. En kötü halinin dahi katkısız olduğunu söyleyemeyiz.
Silreis sen samsunspor'u biliyorsun diye soruyorum. bu satka'yı nasıl oynatıyorlar ya. adamın futbolla zerre alakası yok. daha ilk goldeki hatasını yapmadan demiştim bile bunda büyük sakarlık var diye. adamın duruşundan, top tutuşan bile belli bi aksaklığı olduğu. hele ikinci yarıda en-neysri'ye refakatçilik yaptığı bi pozisyon vardı, maç bitebilirdi orada
YanıtlaSilYerine kim oynasın? Transfer yasağı var, stoper rotasyonu dar ve bence kaliteden uzak. Satka / Drongalen ile idare ediliyor. Yapacak bir şey yok, malzeme bu :)
Sil