Böylesi bir daha gelir mi, bence imkansız

Bazı rekorlar kırılır ve bir daha ona ulaşabilmek bence imkansızlaşır. Yerli futbolcunun dahi çok uzun yıllar x takımın formasını giyemediği yerde, yabancı bir futbolcunun 14. sezonunu devirmesi ve Bülent Korkmaz gibi bir efsanenin "kupa" rekorunu kırmış olmasını nasıl açıklarsın? Bülent Korkmaz'ın kazandığı Avrupa Kupalarının pahasını elbette ölçemezsin de, oynadığı dönemi hayal edin. Muslera, nihayetinde bir yabancı ve şu an emsal gösterebileceğimiz 2. isim yok. Galatasaray'a transfer olduğunda 2011 yılıydı ve bugüne kadar geçen sürece bakınca, Galatasaray'ın kurduğu hakimiyetin en büyük temsilcisi.

Hagi'den sonra ülke topraklarının gördüğü en büyük yabancı olduğunu ısrarla yazacağım. Hagi mi Alex mi gibi tartışmaları zaten ciddiye almam da, genele vurunca mevzuyu, Muslera'nın Alex'in önünde olduğu açık. Kıyaslayın kazandıkları kupaları, takımlarına etkilerini ya da Avrupa'da geldikleri noktayı. Muslera'nın yaptıklarının uzağında olduğu açık. Muslera'yı bu topraklarda kıyaslayabileceğin yabancıyı geçtim, neredeyse yerli bile yok. 2011'de geldiği Galatasaray'da, 2010'lu yıllara damga vurup, 2020'lı yılların ilk yarısını da süpürdü. Öyle bir devir kapandı ki anlamını önümüzdeki aylar daha da belirleyecek. Özlem duygusu ve herkeste Muslera'yı arayacak olmak bizim kaçınılmazımız. 

14 yılına damga vurmuş, 8 lig şampiyonluğu kazanmış kaleciyi elbette arayacaksın. En iyisini alsan da arayacaksın. Bu kaçınılmaz olan ama ayrılık da aynı şekilde. Ayrılığı erteliyor olmak çok daha büyük sıkıntıyı beraberinde getirecekti. Yönetimin büyük ısrarına rağmen, Muslera'nın almış olduğu bu kadar bence doğru olan. İçinde bulunduğumuz sezonun başlangıcını ve ilerleyişini sorgulamaya gerek yok. Nasıl bittiğine odaklıyım ve Muslera adına en kötü sezonu denilebilecek bu dönemde dahi, Fenerbahçe'yle 0-0 berabere kaldığımız maçta bir imza görüyoruz. Sezonun final bölümündeki çoğu maçta da aynı şekilde. Çifte kupayla bitirdik ve Muslera'nın rekorunu kırmasını sağladık. Mühim olan bu.

Modric'in Real Madrid'de kazandığı kupalarla çekindiği bir fotoğraf var. Aynısını Muslera için de uygulayıp, müzeye asmak gerekiyor. Gönül ister heykeli dikilsin, bunu hak eden bir devir kapanıyor. Bazı sezonları var, neredeyse sadece Muslera üzerinden okuyacaksın. Hamza Hamzaoğlu ile kazanılan şampiyonluk mesela, bu sezon Osimhen'in verdiği etkinin de önündeydi bence. En sallandığı dönem için bu sezon dersin, karşına yine kritik anlarda var olan Muslera çıkar. Sadece kaleciliği de konuşma, bu adamın liderliği var bir de. Herkesin saygı duyduğu, önünde eğildiği bir kaptan. Galatasaray emin olun ki o 14 yılda nice sorun yaşadı, başarısız dönemleri de oldu. Özellikle yabancı tarafını bir arada tutan isim Muslera'ydı.

Takımda tutulmak istemesi, özellikle liderliğini kaybetmemek adınaydı. Uzun zamandır ailesi Türkiye'de değil, bazı özel durumlar var ve bu yüzden ayrılıyor. Sezon başında yaşananlar da mutlaka yıpratıcı olmuştur. Zirvede bırakmak doğru olandı. İktidar sizden vazgeçmeden, sizin iktidardan vazgeçmeniz "liderliğin" en büyük adımıdır. Muslera da son kez liderliğini göstermiş oldu. Üzerimizde hakkı çok. Bir nesil onunla büyüdü. Tribünde daha önce kaleci formalı taraftar gördünüz mü hiç? Muslera formaları vardı işte, yine emsalsiz bir durum. Türkye'de bugün hangi yerli kaleci filizlense, hepsinin idolü Muslera. Sadece Galatasaray'a değil, tüm ülke futboluna hizmet edip, çok büyük saygı uyandırdı. Böylesi bir daha gelir mi, bence imkansız.