Doğru koşuyu atıp, ceza sahası içinde konumlandığı yer harika

Bir şey okudum. Eren Elmalı, Fenerbahçe'nin de gündemine gelmiş ama Ali Koç'un "bizim kalitemize uymaz" gibi bir söylemi olmuş. Bunun üzerine transfer için hamle yapmamışlar. Doğruluğunu bilmem de, insan düşününce çok mantıklı gelmiyor mu? Tam Ali Koç'luk hareket. Abdülkerim Bardakcı'da "sen o kadar eder misin" söyleminin nasıl bir kırılma yarattığını hatırlayın. Benzer bir hareket. Fenerbahçe, bugün sol beki bir şekilde dolduruyor ama Eren Elmalı'dan daha kaliteli bir Türk sol bek yok. Hatta, Türkiye Ligi'nin en iyi performans veren sol beki. Bunu sağlayan isim de Okan Buruk.

Eren Elmalı gitti diye hala sevinen Trabzonsporlu var mıdır bilmiyorum. Bu transfer gerçekleştiğinde bayram ediyorlardı. Gerçi onlar da haklı, beklentileri vardı ve bu gerçekleşmedi. Bazı çiçekler, bazı topraklara uymuyor durumu. Galatasaray bu transferi yaparken de tepki koyanları görmüştük. Beğenmediler, kalite sorguladılar, isyan ettiler. Neyse ki o gün itibarıyla, bu transferin harika sonuç vereceğini düşündüğümü söylemiştim. Beklentimi aştı elbette. Galatasaray tarihinde "sol bek" mazisi hazin sonuçlarla doludur. Efsane sol beklerimiz vardır ama o mevkide istikrarsızlıklar derindir. Bugün ise Eren Elmalı haricinde, Jakobs gibi bir sol beke de sahibiz.

Okan Hoca'nın bazı hazırlık maçlarında Jakobs & Eren Elmalı 2'lisini aynı anda kullandığını görmüştük. Jakobs'u sol önde konumlandırıp, Eren Elmalı'yı sol bek kullanıyordu. Kayserispor deplasmanında ise Jakobs'u sol bek oynatıp, Eren Elmalı'yı sol önde değerlendirdi. Kayserispor'un sağ kanadına karşı bir tedbir olduğunu düşünüyordum ama asıl sebep Barış Alper Yılmaz yerine güvenilir bir hücumcu yazamaması. Lemina sahada olsa, Yunus Akgün'ü sol kanatta izlerdik. Zaniolo'ya hala ilk 11 adına güvenemiyor ve hücum adına 1 alternatifi de kenarda tutmak istemiş. Bu da mantıksız değil, çünkü hücum alternatifleri de kısıtlıydı.

Eren Elmalı'nın özverisinden şüphem olmasa da, Jakobs ile onu aynı anda ilk 11'de kullanmak bence o kadar da sağlıklı bir hareket değil. Hücumdan yiyorsun çünkü. Organizasyonunu düşürüyor, hücum aklını eksiltiyor. Eren Elmalı'nın 2 gol attığı bir maçın ardından bunları söylemek güç ama durum böyle. Jakobs da mesela iyi bir maç çıkarmadı, dengesi yoktu. Eren Elmalı'yı sol bekten çekmem ben, hücum ezberi böyle oturuyor. Eren Elmalı'nın attığı goller, ceza sahası içerisindeki "sezgisi" üzerine. Doğru koşuyu atıp, ceza sahası içinde konumlandığı yer harika. Bu sezon attığı 3 gol de tesadüf değil. Gol sayısı 3'de kalmaz bu arada. Bu koşuları atmaya devam ettikçe, hücum setinin önemli parçalarından biri olacak. Ama sol bek oynadığında.

Geçen sezonun tesadüf olmadığını, bu sezona iyi başlangıcıyla kanıtladı. Bazısı buna inanıyordu ya, sussunlar diye yazdım. Eren Elmalı'nın Kasımpaşa dönemi potansiyelini hatırlayanlar, Okan Hoca'nın ona ne denli dokunacağını kestiriyordu. Okan Hoca'nın Galatasaray'a geldiği günden bu yana birçok kazanımı var. Çoğu futbolcunun seviyesini yukarı çekti. Son örneği de Eren Elmalı diyebiliriz. Bana sorarsanız, geçen 3 haftanın Galatasaray adına en iyisi. Hakan Ünsal & Ergün Penbe seviyesine ulaşmak güç, hatta imkansıza yakın. Yine de bu isimlerden sonra ilk kez "yerli" bir sol bek için heyecanlıyız. Hatta yabancılarla kıyasla da Eren Elmalı'nın önde olduğunu düşünüyorum. Bu istikrarı devam edecektir, çünkü çok çalışıyor ve Galatasaray'da forma giymenin önemini iliklerine kadar hissediyor. Geçen sezonun son günü transferi sürpriz şekilde gelişmese ne yapardık. Bir de böyle düşünelim.