Union SG karşısında, rotasyonun dibin dibini gördüğü bir maç oynadık. Tıpkı geçen sezonlarda, yine aynı dönemlerde gördüğümüz gibi. Galatasaray'ın kadrosunun geniş olduğu söylense de, o denli bir genişliğin olmadığını en başından bu yana söylüyorum. 2+1, hatta 2+2'lik yabancı kontenjanın boş, daha ötesi var mı? Sakatlıklar üst üste geldi, şanssız dönem diyenler adına şunu soralım. Berkan Kutlu haricinde hangi futbolcunun sakatlığı sürpriz? Jakobs, Lemina gibi isimler her an sakatlık potansiyeli taşıyor. Osimhen'in de bu tarz ufak ama sık sakatlıkları oluyor. Kaan Ayhan desek artık müzmin sakat. Yunus Akgün de geçen sezon bu dönemlerde 1 - 1.5 aylık sakatlık yaşamıştı. Singo desek, o apayrı bir hikaye. Buna mı şanssızlık diyeceğiz?
Kötü kadro planlaması bu. Galatasaray'ın geniş gibi görünen ama o kadar da geniş olmayan bir kadrosu var. Sık sakatlar arasında da, kulübede kimseyi tutamayacak hale geldi. Geçen sezonlarda da benzer sorunları yaşamıştık. Eldeki futbolcuları, doğru zamanda rotasyona sokamamanın acı sonuçları. Kadronun geniş olmaması, biraz da Okan Hoca'nın kullanmayı düşünmediği rotasyonla alakalı. Dar rotasyonları seviyor ama yeni kimseyi de hazırlamıyor. Özellikle gençler konusunda. Dar rotasyonu oluşturursun ama bunu gençlerle tamamlarsın. An geldiğinde ise o genci sahaya atmaktan çekinmezsin. Dar rotasyonun anlamı budur. Bugün çoğu dev takıma bakın, bunu uygular. Galatasaray'ın elinde de yetenekli gençler olduğuna inanıyorum.
Arda Ünyay'ı örnek olarak gösterebilir. Potansiyelli bir genç olduğunu hepimiz biliyoruz. Yaz döneminde hazırlık maçlarını izledik. Genç Milli Takımlarda performansı da ortada. Şu ana kadar çok daha fazla süre alması ve hazırlanması gerekmez miydi? Bulduğu tek tük şanslar arasında hangisinde kötüydü? Futbolcu hazırlanmadı ve Union SG karşısında "kurtarıcı" edasıyla oyuna girdi. Zaten savunma için tek alternatifti. Galatasaray'ın mücadele etmekten uzak kadrosu içinde "ısıran" tek isimdi. Çift sarıdan atılması onu kötü kılmaz, bence gösterdiği performans değerliydi. Peki onu Gençlerbirliği karşısında 11'e yazsak ne kaybederdik? Ya da şu ana kadar bazı iç saha maçlarında ilk 11 başlayamaz mıydı? Davinson Sanchez ve Abdülkerim Bardakcı'nın üzerine yüklendik, gidiyoruz.
Eyüp Aydın'da da bunu yaşamadık mı? 2 sezon Galatasaray'da kaldı, hazırlandığı bir dönem var mı? Belki ilk sezonunda, küçük bir kesit. Orada da bol sakat vardı ve kulübeye adam bulamazken şans buldu. O şansı kötü de kullanmadı ama eksikler döndü ve yüzüne bakmadık. Şimdi Samsunspor'da kullanılıyor ve iyi de performans gösteriyor. Gökdeniz Gürpüz ya da, hala bizde. Dortmund'un gelecek beklediği gençlerdendi. Transferi büyük bir başarı ama 3 yılda onu hazırlamaya yönelik bir çaba var mı? Türkiye Kupası'nda "sonradan oyuna girdiği" maçlar haricinde ne zaman şans buldu? Dortmund'da devam etse, belki şansı daha yüksek olacaktı. Hazırlamadın, hala da hazırlamıyorsun. Haliyle de gün sonunda "alternatifin" yok. Gençlerin üzeirne maalesef o denli düşülmüyor. Hadi altyapıda kimse yok diyelim, senin transfer ettiğin potansiyeller var. Hangisi oynayabiliyor.
Dar rotasyonla devam ediyoruz diyeceksek, gençlere "an" geldiğinde şans vereceğiz. Sahaya atmaktan çekinmeyeceğiz. Bunu düşünmüyorsak, 25 kişilik geniş kadrolar kuralım. Belli ki daha çok sakatlık vereceğiz. En azından elde futbolcu olur, tecrübeden yürürüz. Şans bulamayan "rotasyon" futbolcusu da köreliyor bu arada. Ahmed Kutucu'su da dahil buna. Berkan Kutlu'su falan yıllardır bu durumu yaşıyor. Kazımcan Karataş, bu konuda ekstrem bir örnek oldu. Umarım iyi görüntüsü tek maçlık olmaz da, iyi performansı devam eder. Gün sonu Eren Elmalı dönüp, Jakobs da iyileştiğinde, Kazımcan Karataş'ın yüzüne bakacak mıyız peki? Okan Hoca'nın "rotasyon" kavramını gözden geçirmesi ve kadro planlamasını çok daha iyi yapması gerekiyor. Ya da bu işi "futbol aklına" bırakmak lazım. Bu da "sportif direktör" gerektirir.
Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;
Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.
En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder