Ligi kırabilme fırsatımız varken, bu şansı teptik ve krediyi tükettik. 6 puanlık fark vardı, avantaj büyüktü. Fikstür sertti ama derbileri içeride oynuyordun. Okan Hoca'nın derbi karnesini düşününce de, bu maçları kazanabilmek gerekiyordu. Fenerbahçe ise öyle ya da böyle, zor gibi görünen fikstürde puan farkını kapattı. Hala avantajlısın, sonuçta 1 puan farkla da olsa lidersin. Diğer bir avantajın da, Okan Hoca'nın bugüne kadar "kırılma" gibi görünen ve işinin zorlaştığı zamanlarda daima başarılı olması. Hem Şampiyonlar Ligi'nde iddiam olsun, hem de kendi ligimde puan kaybetmeyeyim diye bir şey yok. Bu kayıplar olacak ama kontrol sende oldukça.
Şampiyonlar Ligi'nde işler iyi gidiyor. USG maçını da kazandığın an 12 puan olacaksın. 9 puan dahi ilk 24 hedefini hemen hemen gerçekleştirmeni sağladı. Şimdi ise daha yukarıyı hedefliyorsun. İlk 8 hedefi zor olsa da orayı zorlayamaman için sebep yok. 12 puana ulaşman, hayalleri "gerçek kılma" noktasında önemli adım. Şampiyonlar Ligi'ndeki odağımız yüksek zaten. Güçlü bir oyunumuz var, rakibin kim olduğu fark etmeden odağın yüksek. Geçmiş yıllarda şu tarz Avrupa maçlarında sorun yaşıyoruz dediğimiz her noktada negatif algıyı kırdık. Kırmaya da devam edeceğiz gibi görünüyor. Bu anlamda çok memnunuz.
Türkiye Ligi'nde ise mesele "konsantrasyon". Oyuncu kalitemiz yüksek, nasıl olsa kazanırız gibi bir mantık oluşuyor. Maç seçme hadisesi, rakibin Beşiktaş ya da Trabzonspor olduğu ortamda bile var. Bunu aşmak gerekiyor. Kocaelispor acı tecrübe oldu ve fark 1'e düştü. Fenerbahçe ensendeyken ve ufukta onlarla oynayacağın bir derbi varken, odağı yükseltmek zorundasın. Okan Hoca'nın bu süreçteki hatası, Şampiyonlar Ligi öncesi ya da sonrasında rotasyon yapmamak. Kazanan kadro bozulmaz gibi bir düşünceyle yürürken, o futbolcular maalesef maç seçebiliyor. Gerekli dersi aldığımızı ve bu andan itibaren vitesi yükselteceğimizi düşünüyorum.
En zorlu viraja giriyorsun. Okan Hoca, bugüne kadar bu zor virajların hepsinde başarılı oldu. Fenerbahçe ve Samsunspor maçlarıyla Türkiye Ligi'ndeki kaderimizi tayin ederiz. Derbiyi kazanırsan, gerisi gelecektir ve kazanma alışkanlığın geri döner. Okan Hoca ile Türkiye Ligi'nde öyle bir kazanma istatistiği var ki en ufak sarsıntıda kendimize gelemiyoruz. Üst üste puan kaybedince, kafalarda soru işareti oluşması doğal. Buralarda kırılmamak gerekiyor. Gençlerbirliği maçıyla birlikte hesap açılır, Fenerbahçe deplasmanında da şampiyonluğun en büyük favorisinin kim olduğunu gösteririz. Bu saatten sonra maç seçilmez. Bizi zorlayacak olan daralan rotasyon ve eksikler.
Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;
Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.
En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)

Gökdereli Halil - Geçen yıl son 10 maçtaki ezici üstünlük ve galibiyet serisi Okan hoca ve oyuncularda aşırı özgüvene sebep oldu. Ben bu yıl son 10 maçta benzer bir performans bekliyorum. Yeter ki o dönem geldiğinde yarışta çok geride kalmış olmayalım. Bir de ben Fenerbahçenin bize nazaran çok daha zayıf takımlarla oynayacağı için Avrupada bizden daha geç eleneceğini tahmin ediyorum. Bu da avantajımız olacaktır.
YanıtlaSilBiz şu süreci sağlıklı geçersek önümüz açılacak. Sonra kim erken elendi diye bakmayacağız.
Sil