Nejat Sayman: Sanırım basketbolda hizmet etmediğim çok az bölüm kaldı. Önce 70’li yıllarda basketbol oynadım. Faruk Akagün ilk antrenörüm oldu. Hatta genç takım ve 1. ligdeki antrenörüm de Koray Mincinözlü’ydü. Ardından Erman Kunter gibi bir basketbolcu olamayacağımı anlayınca geri adım atıp Üniversite ve iş hayatımı ön planda düşünmeye başladım. O arada Halil Üner ile birlikte çalışıyordum ve beni antrenör yapmaya karar verdi. 1986 yılında antrenörlüğe adım attım. 2000 yılında ise tesadüf eseri TV8’de yorumculuğa başladım. O günden beri özellikle Euro ligde uzun yıllar yorumculuk yaptım.
Burak Eren: Sezona büyük umutlarla girildi iyi transferler yapıldı. Murat Özyer'le geç bir anlaşma dönemi oldu. Bu Galatasaray'ı ne kadar etkilemiş olabilir ve Galatasaray sezona başlarken diğer senelere göre daha mı güçlüydü sizce?
Nejat Sayman: Sezona diğer takımlara göre geç başlamak büyük dezavantaj. Galatasaray geçen yılki önemli yabancılarını bu yüzden kaybetti. Yerlerine iyi transferler yaptı. Zizic'i, Milojevic, Gurovic üçlüsü bence birlikte devam edebilse işler çok farklı olabilirdi. Sezon başındaki kadro Euro lig takımını andırıyordu ve Galatasaray kulübünün Avrupa’daki kariyeri için bence önemli bir kadroydu.
Nejat Sayman: Bazen oyuncular gittikleri kulüpte beklediği ortamı bulamaz. Zizic çok üst düzey takımlarda büyük hedeflerle oynadı. Barcelona ve Panathinaikos sonrası ULEB Cup onu tatmin etmemiş olabilir. Ama koşul buysa gelmemesi gerekirdi. Oyuncular parayı görünce balıklama atlıyor sonra sorun çıkarıyorlar. Bu tip oyuncu parasını gününde almadığında birden çok profesyonel oluverir. Zizic bence ayıp etti.
Burak Eren: Galatasaray'ın Murat Özyer ile yolları ayırması ve Koray Mincinozlu'yu göreve getirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce isabetli bir karar mı ve Koray Hoca Galatasaray'a ne gibi farklar getirdi?
Nejat Sayman: Burada antrenör isimlerinden çok yaşanan dalgalanmalara bakmak gerek. Murat Özyer zaten Koray Mincinözlü ile yıllarca birlikteydi. Mental farklılıkları yok. Ancak takım içinde çok fazla oyuncu gidiş-gelişi dengeleri bozuyor. Türk oyuncular haftalık olarak bir ara yeni isimler gördüler antrenmanda. Merhaba derken adam haftasonu gitti……. Bu ortamda başarılı olmak için sihirbazlık gerek.
Burak Eren: Galatasaray Cafe Crown'ın ligde şampiyonluk şansını nasıl görüyorsunuz? Efes Pilsen, Fenerbahçe ve Telekom gibi güçlü rakiplerin yanında Galatasaray bu sene play-off'larda nereye kadar gidebilir?
Nejat Sayman: Galatasaray özellikle son haftalarda şampiyonluk için değil final için bile umut vermiyor. Özellikle Hosley ve Tolliver geldikten sonra takımın havası iyice kötüye gitti. Arkadaşlık üst düzeyde olmayınca başarı gelmiyor. Kaybedilen maçlara bakarsanız ateşleyici oyuncu olmadığını görürsünüz. Bazen Graves bu rolü üstleniyor. Ancak Graves’de müthiş bir oyuncu yada lider değil.
Nejat Sayman: Atletik 5 numarayı bu tarihlerde bulamazsınız. Aslında iyi yada sorunsuz oyuncuyu bu tarihte bulamazsınız. Rusya’da ULEB Cup işi biten oyuncular Avrupa’ya dağılıyor. Ancak fiyatları astronomik. El Amin ve Bajramovic çok iyi örnekler. Eğer bu tip pahalı isimlere yönelirseniz iç den geleri bozarsınız. Hosley ne yazık ki hayal kırıklığı oldu. Kendine oynaması ve takımla yakın uzak ilgisinin olmaması hoş görünmüyor.
Burak Eren: Hüseyin Beşok - Hosley kavgası ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Hosley takımdaki kimyayı mı bozmaya başladı ve Karşıyaka maçı sonrasında Karşıyaka tribünlerine gitmesini nasıl değerlendirdiniz?
Nejat Sayman: O maçın yorumcusu bendim. Kavga olayını ekrana özellikle yansıtmadık. Galatasaray’ın iç sorunu olduğunu düşündük. Eğer yansıtsaydık spekülasyonlar Galatasaray’ı çok hırpalardı. Tabiki hoş görüntüler değildi. O gün Hosley’in büyük problem olacağını anladım. Ancak bazen maçlarda müthiş oynadığı oluyor. Efes Pilsen ile eşleşmelerini bekliyorum. Efes’e çok ters geliyor. Karşıyaka tribünlerine gitmesi sadece alkışa karşılık vermek için yapılmış basit bir centilmenlik gösterisi. Geçen yıl Karşıyaka’da çok iyi oynadı ve seyirci onu hep hatırlayacak.
Burak Eren: Son yıllarda gelen kaliteli oyuncularlada birlikte ligimizin çok değerli olduğu bir gerçek. Bu sezonki basketbol ligimiz hakkında neler söylemek istersiniz? Nasıl mücadeleler oluyor ve şampiyonluğa en yakın takım sizce hangisi?
Nejat Sayman: Bu çok doğru bir tespit. Ligimize gelen kaliteli isimler hem ligin kalitesini arttırıyor hemde Türk oyuncuların ufkunu açıp rekabete zorluyor. Aslında Mario Austin, Stanojevic, Faison, Zizic tipi isimler sezon sonuna kadar kalabilseydi ligin seyri bambaşka olurdu. Özellikle Beşiktaş Cola Turka ilk dört içinde yer alırdı. Bence Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen finali en mantıklı görüntü. Ama geçmiş yıllar bize erken öngörünün büyük hata olduğunu gösterdi.
Burak Eren: Galatasaray Cafe Crown'un Uleb'de geçen sezon 4. olmasına rağmen bu sene gruplara dahi kalamamasını neye bağlıyorsunuz ve Avrupa maceramız bu sene neden hüsranla bitti?
Nejat Sayman: Bu tamamen statünün saçmalığı ile ilgili. Geçen yıl Final Four oynayan takımların hiç değilse gruplardan başlaması gerekirdi. Bir çok yatırım yapan takım bu yüzden ilk turda elendi. BC Kiev ve Triump Moskova bunların en iyi örnekleri. Ancak Galatasaray’da gerçekten çok kötü bir Avrupa performansı sergiledi. Elenmeye çanak tuttular diyebilirim.
Nejat Sayman: 2 yıl önce 2.ligden gelen bir takım için Galatasaraylı bayanlar bence müthiş iş yaptılar. Geçen yıl Avrupa 3.sü oldular ve ligde final oynadılar. Cem Akdağ çok deneyimli bir antrenör. Galatasaray’a çok şeyler verdi. Hedeflerini büyüttü, tarz getirdi. Şimdi Okan Çevik ile üstüne yeni şeyler ekliyorlar. Okan Çevik’te çok deneyimli tabi ki. Kaliteli antrenör varsa hiç merak etmeyeceksiniz. Taşlar mutlaka yerine oturur. Sezonun tamamını aynı form düzeyi ile geçiremezsiniz. Ayrıca yatırım yapan takımların fazlalığı ve yabancı oyuncu sayısı bazı takımları avantajlı kılıyor. Anadolu’da her maç dolu tribünlere oynanıyor maçlar. Deplasmanda kazanmak zorlaştı. Samsun ve Mersin muhteşem işler yaptılar.
Burak Eren: Bayan basketbol ligimizi genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sene şampiyonluğa hangi takım sizce daha yakın?
Nejat Sayman: Bayan takımı şampiyon olabilir. Fenerbahçe ile arada bir fark yok. Sadece günlük peformansların sonucu değiştirebileceğini düşünüyorum. Yarı finalde karşılaşacaklar. Esra’nın dönüşü ile birlikte Galatasaray normal gücüne ulaşır. Yabancılar çok iyi. ABD milli takım oyuncusunu getirmek büyük iş. Yönetim basketbol için elinden geleni yaptı. Umarım Young ve Augustus seneye de Galatasaray’da kalır. Tek eksik Işıl’ı dinlendirecek bir oyun kurucu yok.
Burak Eren: Sizin futbola olan ilginizide bildiğimiz için sormak istiyorum Süper Lig bu sezon olmadığı kadar heyecan yaşıyor. Müthiş mücadeleler ve puan kayıpları var. Bu ligimizin kalitesinin arttığından mı yoksa büyük takımların bu sezon çok kötü durumda olmalarından mı?
Nejat Sayman: Sporda istikrar çok önemli. Eğer iyi çalışıp sert olabilirseniz iyi iş yaparsınız. Ayrıca kulüpte mali sorun yoksa ve arkasdalık düzeyi iyiyse seviye atlıyorsunuz. Sivas ve Trabzon bu açıdan iyi iş yaptılar. Beşiktaş eksiklerini iyi analiz etti ve şampiyonluğun önemli adayı oldu. Galatasaray ve Fenerbahçe biraz erozyona uğradı ki bu da çok normal. Yıllarca aynı performansı sürdürmek kolay değil. Misyonu biten oyuncuyu yollamak gerek. Galatasaray biraz daha dikkatli kadro kurarsa avantaj sağlar. Genç oyuncuları korkmadan oynatmaya alışık bir kulüp.
Burak Eren: Yiğit Şardan basın toplantısında yeni gelen yabancıların takımın havasını bozduğunu söyledi? Siz bu konuda neler söylemek istiyorsunuz?
Nejat Sayman: Yiğit Şardan haklı. Kimse böyle bir şey olmasını istemez ama sanırım oyuncuların kimyaları uyuşmadı. Önümüzdeki sezon çok akıllı davranılması gerekiyor transferde. Şu an hala kulübü ile sözleşme yenilemeyen milli takım oyuncuları var. Galatasaray sert milli takım oyuncusu transfer etmeli. Yabancılar bence çok önemli değil. Çok pahalı yabancıların hangisini istatistiklerde görüyorsunuz.
Nejat Sayman: Sky Türk basketbolu gerçekten çok üst düzeyde düşünür. Genel Müdür Barış Tünay’ın kafasında hep yenilik vardır. O olduğu mddetçe basketbol Sky Türk’te bitmez. Digitürk’ün işin içine girmesi öncelikle pastanın büyümesine ve ligin hak ettiği değere ulaşmasına neden oldu. Kulüplern kasasına naklen yayınlardan önemli para girdisi oluyor. Ancak önemli olan istikrar. TV kanalları hep bir seviye yukarı çıkmaya çalışmalı. Bu tip şeylerde hizmetin sınırı yoktur.
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder