31 Temmuz 2009 Cuma

Sabri Sarıoğlu'ndan Doğru Yola Çıkalım

Bugün Galatasaray taraftarları arasında anket yapsak yüzde 70 gibi büyük bir kesim Sabri'yi sevmiyordur ve takımdan ayrılmasını istiyordur. Sezon öncesi kafalarında kurdukları kadrolarında Sabri'yi ilk 18'e dahi almazlar ama Sabri oynadığı her sezonda Galatasaray'ın banko futbolcusu olmayı başarır. Sebastian Perez'den beri adam gibi sağ bekimiz olmadı. O bölgede savunmadan bir haber Prates, çakma sağ bek Cihan Haspolatlı forma giydi. Tam sağ bekimiz geldi deyip Uğur Uçar'a sarıldık o da şanssız sakatlık yaşadı. Bizler yine döndük dolaştık Sabri'ye sarıldık. Türkiye futbol tarihinin gördüğü en dengesiz futbolculardan birisidir Sabri. Maçlara bakarsanız performansında son derece büyük istikrarsızlıklar görürsünüz. Bazen maçın adamı olur, bir hareket yapar herkesi mest eder ama çoğu zamanda vurduğu şutlar ve serbest vuruşlarla herkesi çileden çıkarır. Son yıllarda Sabri kadar kendinde övgüveni yükseklerde bir futbolcu görmedim. Dünya'nın en iyi futbolcuları bile bazı pozisyonlarda çekiniyorlar ama Sabri'de bunu göremezsiniz. Korkusuzca her pozisyona atlar, olayın içine girer, kavgaların adamıdır, bizleri kalp krizine sokmakta üstüne yoktur ama Bordeaux maçında olduğu gibi bir vurur takımı başka bir seviyeye getirir.

Fatih Terim 2003-2004 sezonunda Sabri Sarıoğlu, İlker Erbay, Volkan Glatt ve Sedat Debreli gibi genç futbolcuları sezon öncesi kampına götürmüştü. Bu kamp döneminde olduğu gibi yine genç futbolcuların kafasını kazıtmışlardı. İlk hazırlık maçında Sabri sahaya ilk 11 çıkmıştı ve uzaktan harika bir gol atmıştı. O gol onun kariyerinin başlangıcı oldu ve dikkatleri üstüne çekti. O gol olmasaydı acaba neler olurdu diye hep düşünmüşümdür. Neyse o kötü sezonumuzun en büyük umutlarından birisi Sabri oldu. O zamanlar sağ açık oynadığı için performansı iyiydi. Hagi ile de iyi sezon geçirdi, Gerets'in ilk senesinde de iyiydi diyebiliriz. Ama ikinci senesinde Sabri sağ beke bir kondu ve orası onun bir anda mevkisi oldu. Sabri'de ki aşağı eğilimin başlangıcı sağ bek oldu. Hücum gücü ve hızı bu kadar iyi futbolcunun defansı aynı oranda iyi olmayınca bek olayında son derece sırıtıyor. Sabri'de bunları yaşadık. Birde yaşı büyüdükçe karakter olarak da çok ilginç noktalara geldi. Bir ara kaptanlıkta taktı ve ben kaptanlığın ilk defa bir futbolcuya bu kadar yakışmadığını gördüm. Şimdiye bakıyoruz Rijkaard geldi yine sağ bekin tartışılmaz ismi Sabri. Belki stoper transferi yapılacak ama sağ bek alınması düşünülmüyor. Sabri bu sezonunda bankosu olursa kimse şaşırmasın. Aslında oyun stiline baktığımızda iyi oyuncu, yararlı futbolcu olabilir. Bizim yapamdığımız olay Sabri'den yapamayacağı şeyleri istemek oldu. Bazı futbolcular bu duruma karşı çıkar ama Sabri'ye kaleye geç desen kendini Dünya'nın en iyi kalecisi görecek. Bu kadar öz güven bir futbolcuya çok fazla.

Sabri'nin memleketi Samsun. Bende Samsun'luyum ve memleketimi de çok severim. Samsun'luyu da her zaman kayırırım ama nedense bunu Sabri'ye yapamıyorum. Sabri'nin futbolunu ve karakterini sevmesemde kadroda bir köşede bulunsun. Bordeaux maçındaki gibi ya da dün oynanan Netanya maçındaki gibi olmadık işlerde yapabilir. Bu arada ek bilgi Elano geldi ve Sabri'yi frikiklerde göremeyeceğiz. Bu hepimiz için büyük kayıp. Gerçi bu habere en çok top toplayıcı çocuklar sevinecektir.

4 yorum:

  1. ilgnç bir adam sabri, maçtan sonra adama acıyorum, sevgim kabarıyor, fazla üstüne gidiyoruz diyorum ama her hafta o 90 dakika gelip çattı mı, algıda seçiyorum adamı.uğur uçar toparlasın da sabri bir yedek kulübesine otursun diyoruz, hem ona yazık hem bize.

    YanıtlaSil
  2. Bazen acaba çok mu uğraşıyoruz bu çocukla diyorum :)

    YanıtlaSil
  3. sabri gunumuzde sikca rastladigimiz(!), imza attigi takimi tutan bir profil degil. Bizim gibi gercek bir Galatasarayli. Ama gelin gorun ki sag kanatta gordugum yayla gibi bosluklar, bos adamlar, yanlis mudahaleler (daha dogrusu mudahale edememeler) ve en onemlisi cok daha tehlikeli bir atak yonlendirebilecek bos bir oyuncu varken etkisiz sut cekmeler... bir gun kalp krizi gecirtecek bana. Belki alternatifi olmadigi icin, belki de gercekten cok caliskan bi oyuncu oldugu icin herkes banko oynatti sabriyi. Savunma oyuncusu degil ama kac senedir orda oynuyor. Savunmacı ozelliklerini gelistirirse hic de kotu bi oyuncu olduguna inanmiyorum. Tavirlarina gelicek olursak, fb macinda emreye attigi kafa icin mesela, hiç de kizmiyorum kendisine. ben de olsam aynisini yapardim...


    Simdi biraz konu disina cikicam... Taraftarlar olarak su tercuman konusunda sesimizi yukseltsek artik... adam kafasindan uyduruyo resmen rijkaard'in soylediklerini. rijkaard'a sorulan sorulari cevirmesi de apayri bir facia. eger futbolculara da bu cocuk ceviriyosa ( ki ceviriyo bildigim kadariyla) yanlis anlamalar ve vakit kayiplari buyuk tehdit takim icin... Blogcular olarak bunlar heryerde yavas yavas dile getirilirse bu konuya bir goz atilmasi saglanabilir diye dusunuyorum...

    YanıtlaSil
  4. Rijkaard eğer Uğur yerine Sabri'yi sağ bek olarak kullanırsa bunda en büyük etken onun hızından ve kondisyonundan faydalanmak olacaktır... yoksa Sabri asla bir sağ bek hatta açık bile oynayacak futbol zekasına, pozisyon bilgisine sahip değil...

    dün güzel bir gol attığı ve çizgiden bir top çıkardığı halde hiçbir yerinde müdahalesini (tackle), kademesini, bindirmesini görmedim.

    H. Balta'nın da hücum konusunda eksiklikleri var ancak defansif anlamda işini iyi yapıyor, en azından Sabri'den kat kat iyi o konuda...

    Beklerin bu kadar önemli olduğu bir sistemde yine de Rijkaard'ın tercihlerine saygı duymak boynumuzun borcu olmalı.

    tercüman konusu madem açılmış ben de değineyim... uzun zamandır tartışılıyor, ingilizcesi ve yorum kattığı tercümeleri nasıl bu kadar garip(!) olur merak ediyorum.
    bu biraz da ingilizcenin geniş bir kitle tarafından az çok bilinen bir dil olmasından kaynaklanıyor, konuyla ilgili herkes fikir yürütebiliyor.
    misal, daum'un tercümanının da hataları oldukça fazlaymış ancak almanca olduğu için çoğu kimse tarafından farkedilmiyor...
    bildiklerim; Bülent Korkmaz'ın G.birliğinden tavsiyesi, iyi Galatasaraylı olduğu...
    sanırım ispanyolcası çok daha iyiymiş tercih sebebi bu olmalı ama daha kaliteli bir iş bekliyor insan (umarım ingilizcesi gibi değildir)
    bu biraz ferrari alıp lpg taktırmaya benziyor...

    yine de o konuda karar veren kişiler mutlaka bizim gördüklerimizi görüyordur, "gerekiyorsa" bizim kadar duyarlı olacaklarını ve işini iyi yapan yeni birini bulacaklarından şüphem yok...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir