31 Ağustos 2009 Pazartesi

Semih Böyle İstedi {Fenerbahçe:2-1:Manisaspor}


Galatasaray ile sürdürdüğü amansız liderlik yarışının 4. etabında Fenerbahçe bu akşam Manisaspor'u ağırladı. Ligin yeni ekiplerinden Manisa'nın Isaac'den Fenerbahçe'nin de Gökhan'dan yoksun çıktığı karşılaşma Fenerbahçe'nin 2-1'lik üstünlüğü ile tamamlandı. Maçın 80 dakikasında golden geçtim pozisyon bile göremedik doğru dürüst. İki takımda bol bol top çevirdi bir ileri iki geri gitti Mehter Takımı misali.. Bu yüzden de seyir zevki çok yüksek bir maç olmadığını söyleyebiliriz. Ama şampiyonluk yolundaki takımlar bazen böyle maçlarda kötüde oynasalar kazanmalıdırlar. Fenerbahçe bugün bunu yaptı açıkçası. Dakikalar 80'i gösterdiğinde Alex'in müthiş, şık ve başarılı asistine Guiza'nın vuruşu ile ilk gol geldi. Bu golden 7-8 dakika sonra Manisaspor'un Engin Keleş ile verdiği cevabın ardından durum 1-1 oldu. Maça 4 dakika uzatma eklendi. Uzatmanın son saniyelerinde Semih'in ofsaytta olduğu pozisyonda Alex Semih'i ofsayttan kurtarıp golü attı. Aslında golün adı Semih olduğu için başlık Semih böyle istedi oldu. Aslında maçın böyle bitmesini isteyen kişi Alex'ti.

Daha önce bir çok kereler Alex'in Fenerbahçe için ne kadar önemli olduğunu yazdık. Bilhassa Burak buna çok fazla değindi. Bugünkü maçta da gördük ki Alex Fenerbahçe'nin yalnızca kaptanı değil aynı zamanda takımı toparlayan ismide olmuş. Kriz anlarında, takım kitlendiğinde bir şekilde sahneye çıkıyor ve durumu toparlıyor. Semih, Guiza, Alex üçlüsünü bir arada izlemek değişikti. Semih mi oynasa, Alex mi gelse, Guiza mı yedek olsa diye yedi bitirdi Fenerbahçe'liler kendilerini. Ben dışardan bakan bir gözle diyebilirim ki; üçüde bir arada oynarsa hiç bir problem olmuyor. Yalnız defansa çabuk dönecek bir isimde şart tabi. Bu üçlünün emniyet sibobu olması lazım. Edu'yu gönderdiler, Gökhan sakattı, Bilica yabancı kontenjanı problemi yüzünden oynayamadı savunmanın göbeğine Lugano ile Bekir kaldı. Bu ikili ilk defa birlikte oynuyorlar sanırım sırıttılar. Birbirlerini tamamlayamadılar pek. Alıştıkça düzelirler mi? Bekleyip göreceğiz. Guiza'ya değinmek gerekirse geçen seneye oranla daha çok mücadele ediyor, çabalıyor ve bunun ekmeğinide gol atarak yiyor. Adaptasyon olayı tamamen aşılmış gibi. Bu senenin en iyi transferi olabilir Fenerbahçe adına kimse şaşırmasın. Maçın 75. dakikasında Emre ikinci sarıdan kırmızıyı yedi bu arada. Sonra hakemle falan itiş kakış oldu. Görüntüler digiturkun elinde var. İnşallah es geçilmez bu olay. Zira benim bildiğim futbol maçlarında sahada hakemin dokunulmazlığı vardır.

Manisa'ya değinmek gerekirse; iyi bir kadro kurmuşlar. Kadronun belkide en iyi iki ismi olan Ufuk ile Sezer'in kafaları Galatasaray tarafından karıştırılmıştı. Ufuk hala sözleşme imzalamamış dolayısıyla oynamıyor. Ama Sezer takımıyla anlaşmış bugün sonradan da girdi oyuna birde müthiş şut çekti fakat Volkan şutunu çıkardı. Bence bu pozisyonda maçın kırılma noktasıydı. Zira durum 1-1'di eğer o gol olsaydı Fenerbahçe'nin maçı çevirmesi çok zorlanabilirdi. Birde bu şuttan sonra kullanılan kornerden başladı Semih'in golünün atağı. Fenerbahçe'yi Saraçoğlu'nda kitlemişler daha ne isteyecekler. Puan alabilselerdi iyiydi ama olmadı. Artık inşallah bir dahaki maça :)

Yazar Notu {Burak Eren}: Fenerbahçe maçını konuştuk ama kısaca da olsa Sivasspor ve Trabzonspor hakkında da konuşmak gerekir çünkü bu iki takımda lige istediği gibi başlayamadı. Sivasspor yaptığı transferlerle geçtiğimiz sezondan daha iyi kadro kurmuş gibi göründü ama takımın bütün düzeni yıkıldı. Bülent Uygun'un da antipatik tavırları bu olaya eklenince işler Sivasspor'un istediği gibi gitmiyor. Sivas halkı iki sezondur şampiyonluk potasında oynamaya alıştı şimdi hedef ilk beş falan dersen bu onları kesmeyecek. Hatta bazı taraftarlar Bülent Uygun istifa diye bağırdılar. Bu Sivasspor için sonun başlangıcı olabilir. Ligde oynadıkları 3 maçta 3 mağlubiyet almaları hiç iyi bir durum değil. Sivasspor'un futbolu güzel geleceğe ışıl ışıl bakıyorlar demek isterdim ama nereden tutsak bir takımı bir skandalla karşılaşıyoruz. Yaptıkları transfer bile (günlerce övündüler) 2 gün sonra şehirden kaçıyor.

Aynı şeyleri Trabzonspor için söylemekte mümkün. Geçtiğimiz sezon Galatasaray ve Fenerbahçe'nin kötü gidişini fırsat bilerek bu iki takım önemli işler yapmış gibi gözüktüler. Trabzon halkı tezcanlıdır gelen bir galibiyette kendilerini şampiyon, bir mağlubiyette de herkesi istifaya davet ederler. Birçok ünlü teknik adamla görüştükten sonra Hugo Bross'u takımın başına getirdiklerinde aslında neler yapacaklarını anlamıştım. Trabzonspor'un bu futbolcu kalitesiyle başarılı olması imkansız. Sivasspor galibiyeti bayağı göz boyamıştı ama sonrasında çizdikleri grafikte benim beklentilerim seviyesine geldiler. Bross Bursaspor maçında da bazı arayışlara gitmiş ama kadroyla bu kadar fazla oynamakta iyi birşey değil. Bakalım Bross daha ne kadar takımın başında kalmayı başarabilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir