21 Eylül 2009 Pazartesi

Beşiktaş Dağıldı {Beşiktaş:0-1:Kayserispor}

Beşiktaş'ta lig başından beri müthiş bir düşüş var. Üstüste kaybedilen maçlar, kaçan puanlar, rakiplerin kayıpsız ilerlemesiyle açılan puan farkı ve daha niceleri Beşiktaş'ın aleyhine işliyor. Çeşitli sistemlerin denenmesi, hiç birinin başarıya ulaşmaması, golcülerin formsuzluğu, her maça farklı onbirle çıkılıyor olması tabi bu puan kayıplarının başlıca nedenlerinden. Fakat hafta içi oynanan Şampiyonlar Ligi maçında Manchester karşısındaki oyunu Beşiktaş'ın toparlanma eğiliminde olduğunu, yenilse bile en azından takım olarak bir şeyler yapabileceğini gösterir gibiydi. Ta ki cumartesi akşamına kadar..


Denizli'nin Can Sıkan Değişiklikleri
2. haftada oynanan Antalyaspor maçından bu yana maç kazanamayan bir Beşiktaş vardı sahada. Takımın bir an önce toparlanmaya ve galip gelerek güven tazelemeye ihtiyacı vardı. Mustafa Denizli'nin ve dolayısıyla Yıldırım Demirören'in tahtı sallanmaya başlamıştı. Bunun en büyük göstergesi olarak bu maçtaki taraftar profilini alabiliriz. Çarşı olarak nitelendirilen Beşiktaş'ın en büyük taraftar grubu bu maçta kazan kaldırmış ve maça çok az bir katılım gerçekleşmişti. Tabi bunun sebebi ertesi günün bayram olmasıda olabilir bilemiyorum. Mustafa Denizli, Manchester United maçı kadrosundan 2 değişiklikle takımını Kayserispor karşısına çıkardı. Holosko'nun yerine Bobo'yu görevlendiren Denizli, İbrahim Üzülmez'i de yedek soyundurup, Şilili futbolcu Rodrigo Tello'ya ilk 11'de şans tanıdı. Erhan, İsmail, Uğur, Erkan ve İbrahim Toraman 18 kişilik maç kadrosuna alınmadı. Rotasyon her takımda olur. Mesela Galatasaray'da hemen hemen her hafta oluyor. Fakat Beşiktaş'ta sanırım bu rotasyonların mayası tutmuyor. 8 milyon euro verip alınan İsmail değilde Ekrem oynuyor mesela sol bekte. Yine 8 milyon verilip ofansif orta saha, 10 numara olarak alınan Tabata libero mevkisinde oynuyor.


Atak Var Gol Yok
İlk 45 dakikalık sürece iki takımda ataklarını sığdırdılar aslında. Yalnız sonuca bir türlü gidilemiyordu. Kayseri'nin katı bir savunma yaptığını, Beşiktaş'ınsa bundan pek faydalanamadığını söyleyebiliriz burada. Zira biraz takip eden herkes Souleymanou'nun nasıl boşa çıkarak oynadığı takımları zora soktuğunu bilir. Bu maçta da boşa çıktığı anlar oldu elbette. Fakat Beşiktaş'ın aklı ertesi günkü bayram tatilindeydi sanıyorum. İkinci yarı yine karşılıklı ataklarla başlasa da 10. dakikada maçtaki dengeyi bozan isim Makakula oldu. Furkan'ın güzel pasında Makakula ceza sahası içinde topu göğsüyle güzel kontrol etti. İbrahim Kaş yere yattı, dev golcü ondan sıyrıldı. Kale sahası içinde yerden sert vuruşunda Hakan çaresizdi. Gol İnönü'deki siyah-beyazlı taraftarları şoke etti. Golden sonra Mustafa Denizli değişikliğe giderek oyuna müdahaleye çalışsa da değişen bir şey olmadı. Oyuna giren Yusuf'un tek başına çabası Beşiktaş'ı kurtarmaya yetmedi. Bobo ve Nobre ikilisi çok ruhsuz oynadılar bu maçta. Pozisyon zenginliğinin olduğu fakat bitirici vuruşların olmadığı maçı Kayseri deplasmanda kazanarak hanesine 3 puanı yazdıran taraf oldu.

Gerginlik Hat Safhada
Maçın başında tribünlerde Süleyman Hurma'ya tepki vardı. Mehmet Topuz'un transferi konusunu hatırlarsınız. Topuz, Beşiktaş'la anlaşmış fakat Hurma takım kiminle anlaşırsa futbolcu oraya gider demişti. Sonuç olarak Mehmet'i Fenerbahçe forması altında izliyoruz. Beşiktaş tribünleri Hurma ile ilgili bir hayli tezahürat ettiler. Fakat gerginlik sadece tribünlerde değil aynı zamanda sahadaydı. Kayserispor'da 66. dakikada sakatlanan Saidou'yu saha kenarına Beşiktaşlı futbolcular taşıdı. 1-0 geride olan Beşiktaş'ta siyah-beyazlı futbolcuların zamanın boşa geçmemesi için yaptığı harekette kullandıkları yöntem "karga tulumba" deyimi ile uyuşuyordu. Bu görüntü Türkiye'de uzun süredir sahalarda görülmemiş bir karenin ortaya çıkmasına neden oldu. Golü yedikten sonra atamamanında verdiği huzursuzluktan olsa gerek bu durum. Saidou'da biraz zamana oynuyor gibiydi ya neyse.. Kimsenin günahını almamak lazım. Biz maça geri dönelim en güzeli.


Yarın Ne Olur?
Şimdi Beşiktaş'ın önünde 2 haftalık bir ara var. Zira gelecek hafta maç yapmayacaklar. Bu iki haftalık arayı çok iyi değerlendirmesi lazım. Kafalar toparlanır, sorunlar çözülürse Beşiktaş için 6. hafta bitmesine rağmen geç değil asla. Sürekli bir sistem karmaşası içinde oynuyorlar. Bugün ileri ikili olarak Bobo ve Nobre'yi arkalarında ise Tabata'yı izledik. Bu Beşiktaş'ta gördüğümüz bilmem kaçıncı hücum varyasyonu. Demek ki problem sistemlerde değil kafalarda. Oyuncular çok ama çok ruhsuz oynuyorlar. Bu takıma kesinlikle bir forvet şart. Gördük, görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz ki Bobo ile Nobre ile olacak iş değil bu durum. Serdar'ı severim ama oda çok kaçırıyor malesef. Santrafor ihtiyacı var Beşiktaş'ın. Tabata transferi hakkında çok yazdık çizdik ama bu transferde tamamen bir hataymış gördük. Bu maçta yuhlandı mesela. Havasından mı suyundan mı ne Beşiktaş'a gelen futbolcuya bir şey oluyor. Ayrıca savunmasıda çok problemli. Sivok ve Ferrari birbirine çok benzeyen ve ağır oyuncular. Onlarla da bu iş yürümez gibi geliyor.

ps: Gecikmeli oldu maç yazısı biraz malum telaş bitmiyor arifeydi bayramdı derken. Mustafa Denizli'nin istifa mevzusuda başka bir güne kaldı artık. İdare edin :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir