
Sezonun ilk transferi geçtiğimiz sezonun ortasında anlaşılan Fink oldu. Kendisinin pek ismini duymasamda Beşiktaş'ın Ernst transferine güvenerek bir bakıma isabetli bir transfer oldu diyebilirim. Bu sezona da baktığımızda orta sahanın ortasında iyi mücadele ediyor. Ama bana sorarsanız Cisse daha iyi futbolcuydu. Cisse oyunun ofansif tarafında da etkili olmaya çalışıyordu ve ayağa daha iyi top yapıyordu. İsmail Köybaşı ülke olarak sıkıntı çektiğimiz bek olayına ilaç gibi gelen futbolcuların başında geliyor. Mehmet Topuz transferiyle anormal yükselen transfer piyasasında İsmail Köybaşı 5.5 milyon euro gibi bir rakama transfer edildi. Bu para eder mi etmez mi tartışmasına girmeyeceğim ama çok kaliteli bir futbolcu. Uzun yıllar hem Beşiktaş'a hemde Milli Takım'a hizmet edecektir. Beşiktaş bu transferle çok iyi bir iş başardı diyebilirim. Erhan Güven ve Rıdvan Aydın'a gelirsek ikiside sağ bekte forma giyiyor. Erhan geçtiğimiz sezon Ankaraspor'da başarılı bir görüntü çiziyordu ama kadronda Ekrem Dağ varken, Rıdvan Aydın gelmişken ve İbrahim Kaş takıma kazandırılmışken forma giymesini zor görüyorum. Rıdvan Aydın ise çok potansiyelli ve büyük gelecek vaad eden bir futbolcu.
Matteo Ferrari'nin kariyerine baktığımızda çok önemli takımlarda forma giydiğini görüyoruz. Çok tecrübeli bir futbolcu ve geçtiğimiz sezonda Genoa'nın banko isimleri arasındaydı. Mustafa Denizli'nin de söylediği gibi Gökhan Zan'ın ayrılması sonunda değişen transfer stratejileri sonunda takıma katılan bir isim oldu. Şu ana kadar oynadığı futbol bana pek güven vermedi. Sivok'la birlikte iyi bir ikili olmadıklarını söylemek istiyorum. Bu dediğim belki çok eleştirilebilir ama Gökhan Zan'dan çok da mükemmel bir futbolcu olmadığını söylemek istiyorum. Sezonun tabi henüz başı. Ferrari'yi tartışmak için biraz daha zaman vermemiz gerekiyor.
Beşiktaş adına bu senenin en ses getiren transferi Nihat Kahveci oldu. Uzun yıllar İspanya'da ülkemizi temsil ettikten sonra son zamanlarda geçirdiği sakatlıklar yüzünden Villereal'de oynayamamaya başlamıştı. Villereal'de kendisiyle yolları ayırmayı düşündüğünde Beşiktaş hemen harekete geçti ve bu transferi gerçekleştirdi. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin önemli transferler yaptığını düşünürsek Beşiktaş taraftarlarınında büyük transfer isteği vardı. Birazda tribünlere sus payı vermek adına bu transferin gerçekleştiğini düşünüyorum. Yoksa kadroya baktığımda Nihat'a pek ihtiyaçta yoktu. Bu transfer için çok önemli bir mali yükün altına girdiler. Nihat'ı kanatta oynatmak istesen elinde Holosko, Tello gibi futbolcuların vardı. Tek forvet desen zaten oynayamaz, çift forvet desen Nihat'ın yanına koyabilecek kalitede bir forvet oyuncusu almadın. Şu anda sezona da istediği gibi başlayamadı ve her geçen zaman gerginliğininde arttığını görüyoruz. Nihat gibi eski bir Beşiktaş'lı olan İbrahim Kaş'ta takıma geri döndü. Beşiktaş'ın bu futbolcuyla sözleşme neden sözleşme yenilemediğini anlamamıştım. Sağ bek ve stoper bölgeleri için harika bir alternatif oldu.
Tabata için bu yazıda uzun uzun yazmıştım. Kısaca özet geçmek gerekirsek Tabata mükemmel bir futbolcu olabilir ama 8 milyon euro edecek bir isim asla değil. Bu paraya Dünya üzerinde müthiş transferler gerçekleşebiliyor. Beşiktaş Delgado sorununu uzun zaman çözemediği için bu transferde geç kaldı. Şu an oynanan sistemde de böylesine bir futbolcuya ihtiyaç duyulduğu için Tabata'ya akıl almaz bir ücret ödemek zorunda kaldılar. Genel olarak baktığımda Beşiktaş'ın mükemmel bir transfer dönemi geçirdiğini söylemem mümkün değil. Çok fazla para harcadılar, ilginç ücretler ödediler bakalım gelebilecek herhangi bir başarısızlıkta başkan ve teknik direktör dahil takımda kimler kalacak. Bu çok duyarsız bir politikadır çünkü başkanlıktan ayrılsan arkandan gelecek isime büyük bir borç batağı sunacaksın. Beşiktaş ama çok büyük bir kulüp olduğu için her zaman kendini kurtaracak isimler çıkartmıştır. Bu transferlerle ve futbolla Beşiktaş'a Şampiyonlar Ligi'nde fazla şans vermediğim gibi ligde de istediklerini alamayabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder