
Ersun Yanal Türk Milli Takımına farklı bir ekol getirmeye çalışıyordu. Kafasında belirlediği oyun sistemine uygun futbolcuları sürekli Milli Takım'a çağırdı. İlk maçlarda çok kötü görüntü çizmemize rağmen son maçlara doğru toparlanmış gibiydik ama gruptan çıkma şansımız oldukça zora girmişti. Bu zor dönemde Ersun Yanal gönderildi ve yerine Fatih Terim geldi. Önümüzde üç maç vardı ve bu maçlardan alabileceğimiz en yüksek puanları almak zorundaydık. Danimarka ile son dakika golü yiyip beraber kaldık ama Ukrayna ve Arnavutluk'u deplasmanda yenerek gruplardan çıktık. Sonrasında eleme maçları için İsviçre ile eşleştik ama malesef elendik. İlk maçta verilmeyen bir penaltımız vardı ve kötü futbol oynadığımızı söyleyebilirim. Ama ikinci maçta mükemmel futbol oynadık, çok çabaladık ama olmadı. İnanın o motiveyi Fatih Terim'den başka kimse sağlayamazdı. O kadar motive olduk ki maç sonunda büyük olaylar çıktı ve cezalar geldi. Ersun Yanal başarısız sonuçlar aldı ve grup liderliğinden bu sayede olduk. Eğer Fatih Terim görevde olsaydı ben çok daha başarılı olacağımız ve Dünya Kupası'na katılacağımıza inanıyordum. Baraj maçlarının havası çok değişikti ve bu maçlarda taktik konuşmak yanlış olacaktı. Gruptan çıkmak için geçen süreçte Fatih Terim günü kurtarmak için inandığı futbolcuları takıma dahil etmişti ve bunu da başarmıştı. Zaten öyle bir devrede göreve geldi ki Terim'in giydiği resmen ateşten gömlekti.
Fatih Terim Euro 2008 yolculuğu öncesinde kadroda belli bir revizyona gitti ve genç futbolcularıda yavaştan Milli Takım'da oynatmaya başladı. Grup elemelerine iyi başladık ama sonrasında çok fazla sakat verdiğimiz için düşüşe geçtik. Ama forma giren Milli Takım Norveç ve Bosna'yı son iki maçta yenerek Avrupa Şampiyonası'na katıldı. Euro 2008'de ise kimsenin beklemediği bir başarı yakaladık. Çoğumuz bu Milli Takım'ın fazla birşey yapamayacağını düşünsede mucizelerin takımı olduk ve Fatih Terim'in dediği gibi adımızı tekrar Dünya'ya duyurduk. Bazı kesimler Fatih Terim'i karalamak uğruna son dakikalarda atılan gollere şans falan dedi ama bu kadar fazla da şans golü atılamazdı. Bu bana sorarsanız inanmaktır ve inanmakta başarmanın yarısıdır. İnanılmaz sayıda sakat futbolcu vermemize rağmen yarı finalde Almanya karşısında mükemmel oynadık ama olmadı. Belki bu kadar fazla eksik futbolcumuz bulunmasaydı daha iyisini yapacaktık ve finali biz oynayacaktık.
Fatih Terim elbette yaptığı herşeyi doğru yapmıyor ve insan olarak yanlış tercihleri de mutlaka olacaktır. 2010'a gidemeyen süreçe baktığımızda belki süper futbol oynamadık ama gerek sakatlıklar gerekse şanssızlıklar yüzünden çok çektik. İspanya ile oynadığımız maçlara bakıyorum iki maçı kazanabilirdik. Bosna Hersek ile oynanan ikinci maçta öne geçtik, topumuz direkten döndü kazanamadık. Eğer Arda'nın topu direkten dönmese çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Kendi sahamızda Belçika beraberliği bizlerin ayarını oldukça bozdu ve bu günlere kadar geldik. Gerçekten 2010'da olamayacağımız için çok üzülüyorum ama bütün suçu da Fatih Terim'de asla aramıyorum.
Fatih Terim'in Futbolcu Tercihleri
Fatih Terim görevde bulunduğu süreçte genel olarak formda olan futbolcuları kadroya davet

Fatih Terim'in Egoları {?}
Ego sözcük anlamıyla ''Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öğe, ben. Bireyi öbür varlıklardan ayıran bilinç''tir. Fatih Terim en çok egolarına kurban gittiği için eleştiriliyor. Ego tam olarak nedir ve bir insan nasıl egolarına yenik düşer bilemiyorum. Fatih Terim sürekli başarılı olmak isteyen, hırslı ve başarıya ulaşmak için elinden geleni yapan bir teknik direktördür. Bu futbolculuğu döneminde de böyleydi, teknik direktör olduktan sonra da böyle devam etti. Eğer başarılı olmayı istemek egoysa Fatih Terim egolarına kurban gitmiştir bu doğrudur. Geçmiş yıllarda inandığı isimlerle yola devam ettiği için başarılı oldu. 2010 dünya Kupası'na da Fatih Terim inandığı isimlerle gitmek istedi ama olmadı.
Ayrıca Fatih Terim Galatasaray'lı diye özellikle Fenerbahçe'li taraftarlardan büyük eleştiriler alıyor. Bir futbolcunun Milli Takım'a yükselmesi için Galatasaray'da oynaması lazım gibi saçma sapan laflar üretiliyor. Bugün Fenerbahçe'de oynayan ve alkış toplayan çoğu futbolcuyu ilk olarak Fatih Terim Milli Takım'da oynatmıştır. Fenerbahçe'de eleştirilen ama bugünlerde kral ilan edilen Kazım Kazım veya Fenerbahçe'de oynatılmayan Semih Şentürk'e bakarak dediklerime gelebilirsiniz. Elbette Fatih Terim Galatasaray'lı ve bizler için unutulmaz bir isim. Ama Milli Takım'da çalıştığı sıralarda böyle olaylara girmek çok saçma. Tanjeviç'de mesela çok eleştiriliyor ama başarılı olduğu zamanda herkes ayakta alkışlıyor. Bu yüzden böyle olaylara pek girmemek lazım. Ayrıca Galatasaray Fatih Terim görevi bıraktıktan sonra resmi internet sitesinde yaptığı açıklamayla İmparator'a vefasını göstermiş oldu. Galatasaray'a yakışan da buydu umarım diğer takımlarda bunu yapabilirler.
Sonuç olarak Fatih Terim bence görev yaptığı 4 yıl boyunca çok başarılı olmuştur ve Türk futbolu ona çok şey borçludur. Şimdi kendisinin açıkladığı gibi önünde uzun bir yol var ve büyük ihtimalle ülkemizi Avrupa'da temsil etmeye devam edecek. Euro 2008'de başarılı olurken veya Galatasaray'da önemli işler yaptıktan sonra göklere çıkarılan İmparator'u gelen bir başarısızlığın ardından yerlere indirmeyelim. Türkiye Fatih Terim gibi bir teknik direktör çıkarmamıştır ve çıkarmasıda bu saatten sonra zor görünüyor. Alttan çok yetenekli teknik direktörler gelmesine rağmen uzun süre Fatih Terim ayarında bir Türk teknik direktörümüz olmayacak. Yarın da Fatih Terim'den sonra Milli Takım'da olması gereken süreçi yazmaya çalışacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder