16 Ekim 2009 Cuma

Fatih Terim'den Sonrası

İyisiyle kötüsüyle bir Milli Takım'da Fatih Terim dönemini kapattık. Bana sorarsanız Fatih Terim'le devam etmek ve gelecek sezonları planlamak en iyi iş olacaktı ama Fatih Terim istifa etti veya istifa etmek zorunda bırakıldı. 2010 Dünya Kupası'na gidememek gerçekten büyük başarısızlık ve Fatih Terim bunu üzerine aldı. Şimdi artık geçmişi irdelemek yerine geleceğe bakmalıyız ve Milli Takım'ın önünde nasıl bir süreç var bunu tartışmalıyız. Şu an gündemin en popüler konusu Fatih Terim'in istifasının ardından yerine kimin geçeceği yönünde. Haberlerde birçok teknik direktörün ismi Milli Takım için geçtiği gibi bazı teknik direktörlerde Milli Takım'ı çalıştırmak için aday olduklarını belirtiyorlar. Basında yeni gelecek teknik adamın yerli mi yabancı mı olması da en çok konuşulan gündem maddesi durumunda.

Fatih Terim inandığı genç futbolcuları takıma kazandırmasının yanında o an formda olan futbolcuları kadroya davet etmeye çalışıyordu. Ama son maçlarda gördüğümüz üzere bazı futbolcuların artık Milli Takım olayı bitmiş. Bu yüzden yeniden yapılanmamız belki 2012'yi de gözden çıkarmamız ama gelecek yıllara inanan, savaşan ve genç bir takım oluşturmamız gerekiyor. Türkiye'nin futbolda derinlerine inecek olursak inanılmaz bir potansiyel görebiliyoruz ama bu futbolcuları doğru yönlendiremiyoruz. Ayrıca Türkiye'nin futbolcu potansiyeli sadece Türkiye ile sınırlı olmadığı için çok zengin bir futbol kültürünü elimizde barındırabiliriz. Bize bu yüzden vizyonu büyük, yeniden yapılanmanın uzmanı olmuş ve Türkiye'nin futboluna çağ atlatacak bir teknik adam gerekiyor.

Elbette gönül Milli Takım'ın hatta kulüp takımlarının bile başında Türk teknik adamlar görmek ister. Ama elimizde çok fazla Türk teknik adam olmasına rağmen kaliteli teknik direktörlerimizin sayısı çok az. Türkiye'nin fazlasıyla yapılanmaya ihtiyacı olduğunu düşünürsek gelecek teknik adamın Türk olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu işin uzmanı Fatih Terim'di ama o da görevden istifa ettiğine göre ondan daha iyi bir Türk teknik adam yok. Ertuğrul Sağlam, Bülent Uygun gibi teknik direktörler çalıştırdıkları takımlarda önemli işler yapmalarına rağmen henüz Milli Takım'ı çalıştıracak kapasitede değiller. İsmi geçen Rıdvan Dilmen ise uzun zamandır teknik direktör değil ve lafta söylediklerini icraat olarak pek yapacağını sanmıyorum. Bütün Türk teknik direktörleri düşündüğümde sadece Abdullah Avcı bu işi yapabilir. Ama onun da gerek yaşı ve baskıyı kaldırabilir mi düşünceleri beni yanıltıyor. Abdullah Avcı bugün Milli Takım'ın bütün kademelerinde çalıştı ve şu an oynayan çoğu genç futbolcunun teknik direktörlüğünü yapmış durumda.

Yabancı teknik adam dediğimizde ise aklımıza haliyle ilk olarak Lucescu geliyor. Türkiye'de hangi takım teknik direktör arasa nedense Lucescu ismi dolaşmaya başlıyor. Gelecek yabancı teknik adamın Türkiye'yi tanıyor olmasının çok büyük bir avantaj olduğunu düşünürsek Lucescu olumlu bir tercih olabilir. Ama benim gönlümden geçen teknik direktör Hiddink'tir. Çünkü gittiği bütün takımlarda başarılı olan ve Dünya üzerinde büyük saygınlığı olan bir teknik adam. 2010'un ardından teknik direktörlüğü bırakacağı söyleniyor ama inşallah Türkiye'ye gelir. Türkiye'nin Hiddink tarzında bir futbol uzmanına mutlaka ihtiyacı var. Ayrıca böyle kaliteli teknik adamların yanına gelecek Türk yardımcılarda gelecek sezonlar için yetiştirilebilir ve yeni Fatih Terim ile Mustafa Denizli'ler yetişebilir.

Gönül isterdi Fatih Terim bırakmasın ve bizler bunları konuşmayalım. Şimdi yeni teknik direktör gelene kadar basın birçok teknik adam getirecek ve bu işin üstünde çok duracaklar. Kasım ayında baraj maçları oynanacak ve baraj maçı olmayan takımları hazırlık maçlarına çıkacaklar. Kasım ayına kadar yeni teknik direktör belli olur diye düşünüyorum. Başlangıçta geçen süreç biraz sancılı olsada inşallah Türkiye eski güzel günlerine dönecektir ve en önemlisi şampiyonalara katılma istikrarını yakalayacaktır.

Ayrıca yazmadan geçemeyeceğim Arda Turan Nike firmasının Beyoğlu'ndaki mağazasında, krampon tanıtımı sırasında yaptığı açıklamada, Galatasaray'da 12-13 yaşındayken, teknik direktörün Fatih Terim olduğunu vurgulayarak, ''Fatih hocanın önderliğinde profesyonel oldum, onun zamanında A takımda idmana çıktım ve daha sonra milli takım forması giydim. Fatih hoca benim için bir baba gibiydi. Onunla çalışmak gurur verici'' şeklinde konuştu. Galatasaray'da herkes Fatih Terim'in ikinci döneminin çok başarısız olduğunu düşünüyor ama derinlerde büyük başarılar yatıyor. Arda Turan'ın jenerasyonu olan ve büyük çoğunluğunu Galatasaray'lı futbolcuların oluşturduğu 86-87-88 kuşağı kuran, oluşturan ve gelecek yıllara hazırlayan Fatih Terim'dir. Onun o zamanlar seçtiği ve üzerind durduğu futbolcular bugün çok önemli yerlerde ve Arda Turan gibi de bir yıldız futbolcu ortaya çıktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir