28 Ekim 2009 Çarşamba

Kupada Yola Devam {Galatasaray:2-1:Bucaspor}

Maçtan önce çoğumuzun beklentisi Galatasaray'ın rahat bir maç oynaması ve maçı erken koparmasıydı. Nitekim öyle oldu 2-0 öne geçtik ve sahada oynanan futbolu Galatasaray yönlendiriyordu ama Elano'nun yaptığı bir fantazi diyelim yediği kırmızı karttan sonra Arda'nın da oyundan çıkması bütün sistemimizi bozdu ve Bucaspor'a şans tanıdı. Bucaspor ikinci yarıda etkili oldu topu direkten döndü, penaltı kaçırdı, golü buldu ama 2-1'lik skorla Galatasaray tur atladı. Sonuçta kazanmamız gereken telafisi olmayan bir maçtı ve kazandık. Geçtiğimiz sezon ilk dörde giren; Beşiktaş, Sivasspor, Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin seri başı olacağı gruplarda yoluna devam eden 16 takımdan birisi de Galatasaray şimdi.

Kadroda Yine Revizyon
Geçtiğimiz sene kupanın adı Fortis Türkiye Kupasıydı. Artık Ziraat Türkiye Kupası. Önce bunu biraz yadırgadığımı söyleyerek başlayabilirim cümlelere. Galatasaray'ın bu maçı rahat kazanacağını düşünüyorduk hepimiz evet. Ama büyük takımlardan bazılarının kendi ülkelerinin kupalarında oynanan maçlarda istemedikleri sonuçlar aldılar. Bu maçta da bir sıkıntı olur mu diye düşünmeden edemiyordu insan. Takımın Fenerbahçe maçındaki moral bozukluğu, as kadro ile değil bench ağırlıklı kadro ile sahaya çıkmamız ve Bucaspor'un Bank Asya'daki konumu Galatasaray için eksilerden bir kaçıydı. Sahaya; kalede Aykut, savunmada; Emre Güngör, Mehmet Topal, Caner Erkin ve Uğur Uçar, ortasahada; Tobias, Elano, Aydın, Barış, Arda ve Kewell onbiri ile çıktık. Aylar sonra sahada Tobias ve Emre'yi görmek mükemmeldi. Tobias'ın 60 dakikadan uzun sahada kalması, Emre'ninse maçı tamamlaması itiraf etmek gerekirse benim için müthiş bir sürprizdi. Sanırım Rijkaard haftasonu oynanacak Sivasspor maçını düşünmekle birlikte yedek oyuncularının da futboldan soğumaması için böyle bir kadro sahaya çıkardı. Zaten ilk 11'e dönüp baktığımızda bu kadronun ligdeki herhangi bir takımın banko kadrosu olmaması için hiç bir sebep göremiyorum ben.

Rahat Geçen İlk Yarı
Ben maça başlar başlamaz bir gol atarız ilk yarıda minimum 3 gol olur diye düşünüyordum. Geçen hafta Fenerbahçe maçından önce skor tahmini yapmış ve tutturmuştum. Her yerde 3-1, 3-1 diye diye maçın 3-1 bitmesini sağladım aferin bana. Gerçi benim gönlümden geçen Galatasaray'ımın 3 gol atmasıydı ama neyse.. Velhasıl kelam o maçtan sonra bir daha tahmin yapmam diye çok büyük laf ettim. Lafımı yemek istemediğim için de tahmin falan yapmadım. İlk yarının başlarında bulamadığımız gol Buca'yı cesaretlendiriyordu açıkçası. 17. dakikada Harry Kewell'ın bulduğu gol ardından da 32. dakikada Arda'ya attırdığı golle ilk yarıyı 2-0 önde kapatmamızı sağladı. Harry Kewell'a yine vurgu yapmak istiyorum ben Bükreş maçındaki gibi. Çünkü sahada pek varlık gösterememesine rağmen attığı bir gol ve yaptığı bir asist ile maçı kurtaran adam oldu yine. Arda'nın oyundan çıkarılmasının ardından da yine takımın beyni oldu. Sezon sonunda sözleşmesinin bitecek olması ne kadar acı değil mi? Neyse maça dönelim. İlk yarım saatte 2 golle öne geçtikten sonra oyunu domine eden taraf Galatasaray'dı. İlk yarıda Buca'nın akılda kalan bir pozisyonu olmazken Galatasaray'ın golleri dışında 10 kişi kalması dikkat çekiciydi. Elano'nun lüzumsuz yere kırmızı kart görerek bir sonraki resmi maçtan men edilmesi Serdar Eylik'e forma yolunu açabilir ki inşallah dediğim gibi olur. Elano'nun atılmasının ardından ise Arda & Ayhan değişikliği izledik ki bu hücumda Harry'nin yalnız kalması anlamına geliyordu.

Bucaspor'un Üstünlüğü
İlk yarıda oyunu ne kadar Galatasaray domine ettiyse, ikinci yarıda da Buca aynı şekilde etkiliydi. Galatasaray Aydın ile gole gitmeye çalıştıysa da başaramadı. Buca'nın atakları ise genelde Aykut'un ellerinde eridi. Aykut'u genel olarak başarılı buldum bugün. Onun hep eleştirildiği nokta; kornerlerde yaptığı hatalardır mesela. Refleksleri inanılmaz başarılı bir kaleci olmuştur her zaman. İşte o eleştirilen noktayı da yani kornerlerdeki zaafiyetini de aşmış gibi geldi bana. Rijkaard takımdaki bir çok oyuncuya iyi geldiği gibi Aykut'a da iyi gelmiş olacak. Buca'nın bulduğu ataklardan birinde, 75. dakikada Emre, Yunus'un ayağına temas etmişti ceza sahası içinde. Hakem tereddütsüz penaltı noktasını işaret etti bu dakikada. Fakat topun başına geçen Mehmet zoru başararak topu kalenin üzerinden auta şutladı. Mehmet'e dair aklımda yer eden en büyük şey ise 4 büyük takımın kendisini istediği ama Fenerbahçe'ye yakın olduğuydu :) Penaltıyı kaçıran Buca, moral olarak çökmek yerine hırslanarak daha da üstün bir oyun sergilemeye başladı. Bu oyununun meyvesini ise kaçan penaltının üzerinden 10 dakika geçtikten sonra aldılar. Yunus'un ortaladığı topa boş pozisyondaki Kenan penaltı üzerinden vuruş yaptı ve Bucaspor hanesine golü yazdırmayı başardı. Maçın kalan dakikalarında iki takımda gol bulamazken Galatasaray maçı 2-1 kazanarak Türkiye Kupası'nda yola devam diyen ekip oldu. Yürüyedur Galatasaray'ım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir