10 Ekim 2009 Cumartesi

Milli Kaos {Belçika 2-0 Türkiye}


Biz zaten Dünya Kupası'na katılma şansımızı Bosna Hersek'le berabere kalarak yitirmiştik. Türkiye'nin böyle grup elemelerinde oynadığı maçlara baktığımızda sürekli zorlandığını görüyorduk ama grupta hedef olarak belirlenen bütün maçları kazanıyorduk. Fatih Terim'in sürekli yaşanan puan kayıpları sonrasında özgüveni biraz bundan kaynaklanıyordu. Ama Bosna Hersek karşısında 1-0 öne geçtikten sonra berabere kalarak Dünya Kupası'na havluyu atmıştık. Euro 2008'den sonraki genel performansımıza baktığımızda sürekli düşüş içerisinde olduğumuzu söyleyebilirim. Şu grupta çok iyi oynadık diyebileceğim sadece İspanya maçları var ama o maçlarda da rakip takımın kalitesi karşısında yenilgiler almak zorunda kaldık. Belçika ile evimizde berabere kalınca, Estonya deplasmanında tek kale oynayıp gol atamayınca, İspanya karşısında iki kere iyi oynayıp kazanamayınca ve Bosna maçında öne geçip berabere kalınca Dünya Kupası'na elveda demek zorunda kaldık. Bosna ile bizim takımı karşılaştırdığımızda kalite olarak çok üstünüz ama takım olma ve şans faktörlerini ele aldığımızda Bosna Hersek malesef bizim önümüze geçti.

Bosna Hersek Estonya karşısında galibiyete ulaşıp Dünya Kupası'na katılmayı garantileyince Belçika maçının prestijden öte bir önemi kalmadı. Belçika ve Ermenistan karşısında kazanıp Euro 2012 grup elemeleri için ikinci kategoriden girme şansımız falan var diyorlardı ama hepsi hikaye. Bu gruplarda ikinci kategoriden girdikte ne oldu. Belçika maçı öncesinde bu maçtan yenilgiyle ayrılacağımız baştan belliydi. Çünkü futbolcular kafa olarak bitmiş, sahada sistemi anlaşılmayan bir takım, defans hattı karışmış, forvette inanılmaz formsuz Nihat oynamış, kanatlar desek çalışmıyor gerçekten ilginç bir maç izledik. Türkiye'nin maçı kazanmak için fazla hamlesi olmadı zaten. Belçika yeni teknik direktörüyle birlikte bir yapılanmaya giriyor ve bu yapılanma başlangıcında bizi yenerek moral kazanmış oldular. Belçika'nın kadrosuna da baktığımda pek bir numaraları yok ama hızlı forvetleri sayesinde yerleşim nedir bilmeyen savunma hattımız karşısında oldukça etkili oldular.

Önder Turacı zaten kendi takımında ilk 11 oynamayan, oynasa bile çok eleştirilen bir futbolcu. Bizler senelerce bu adamı Milli Takım'da oynatmak için didindik durduk. Şu Önder Turacı'nın takımın yakınından geçmemesi gerekiyor. Bugün olumlu tek hareketi olmadığı gibi takımın defans ayarını komple bozdu. Servet Çetin yanında oynayan stoper çok etkisiz olduğunda etkisi düşen bir oyuncu. Topu kullanma becerisi fazla olmadığı için yanında oynayan stoperle birlikte performansını arttırıyor. Ama bu Önder Turacı ile savunma falan yapamayız. Kanatlarımıza bakıyorum hücum yapmaktan aciz durumdalar. Hakan Balta zaten sezon başından beri formsuz, Gökhan Gönül ise Fenerbahçe'de fırtına Milli Takım'a gelince nedense kayıp. Orta sahanın sağında Hamit Altıntop kötü gününde, solunda Tuncay kötü gününde, Ayhan desek sadece koşuyor, forvette Nihat zaten formsuz. Ceyhun Eriş desek neden Milli Takım'da? Şu maça baktığımda sadece Nuri Şahin'in etkili olmaya çalıştığını ama kötü takımımız sayesinde onunda bittiğini söyleyebilirim.

Ermenistan ile oynayacağımız maçında önemi prestijden öte değil. Şu sıralarda Ermenistan'la ilişkiler gelişiyor ve çekişti anlaşmalar imzalanıyor. Bu maçta sanki onun damgası olacak. Milli Takım'da yapılması gerekenleri Fatih Terim'den beklediğim istifa sonrasında yazmaya karar verdim. Fatih Terim'i çok seviyorum ve başarılarını asla inkar edemem ama Milli Takım'da bir hava değişimine ve geniş çaplı bir yapılanmaya ihtiyaç var. Dünya Kupası'na gidemedik diye Fatih Terim'i asla yerdne yere vurmam. Bu arada Fatih Terim cezalıydı ve tribündeydi ama Müfit Erkasap'ta neden tribünde oturdu onu anlamadım. Adam ne olursa olsun Fatih Terim uzaya bile çıksa onu yalnız bırakmayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir