3 Kasım 2009 Salı

Gönlümden Geçen Futbol Elçileri {Zlatan Ibrahimovic}

Bugün çok özel bir futbolcuyu ağırlıyoruz yazı dizisinin bu bölümünde. Futbolculuğa adım attığı ilk günlerden itibaren uzun boyu ve o boya rağmen estetik futboluyla Zlatan Ibrahimovic gönlümüzden geçen yeni futbol elçisi oluyor. Yazının çoğu kısmını yazan Burak'a teşekkür ederek başlıyorum cümlelere. Ibracadabra günümüz futbolunun en önemli isimlerinden birisidir. Millet C.Ronaldo ile Messi'yi kıyaslayadursun, Zlatan müthiş futbolunu attığı gollerle süslemeye La Liga'da devam ediyor. Vaktinde Mourinho ile aralarındaki çekişmeleri de gördü bu blog, Inter'den kopuşunu da gördü, Milli Takımının performansının ardından Dünya Kupasını evinden izleyecek yıldızlardan biri olmasını da gördü.. Şimdi Zlatan'ın dünyasına bir pencere açalım.

Çocukluğu ve İlk Futbolculuk Dönemleri
Boşnak baba Šefik Ibrahimović ile Hırvat anne Jurka Gravić'in 6 çocuğundan birisi olarak 3 Ekim 1981 yılında Malmö'de dünyaya gözlerini açmış Zlatan. Boşnak göçmeni olarak İsveç'te büyüyen Zlatan'ın hayatında futbol 6 yaşından itibaren başlar. Bölgesel genç takımlar olan Malmö BI ve Balkan'da toplam 8 sezon top koşturmuştur. Düzenli olarak futbol oynadığı son altyapı kulübü ise Malmö FF'dir. 15 yaşında bir süre futboldan uzaklaşmıştır Zlatan. Malmö'de çalışmaya falan başlar ama gönlündeki asıl meslek futbolculuk olduğundan iş hayatı pek uzun sürmez. Menejeri onu futbola dönmesi için kolaylıkla ikna eder ve yeniden futbol oynamaya başlar. Zlatan okulunda da başarılı bir öğrencidir. Futbolculukla birlikte sürdürdüğü ilkokulunu 9. sınıfta tamamlayarak diplomasını alır. Yüksek okul için Borgarskolan'a kabul edildiyse de futbol oynamak için eğitim hayatını bitirmek zorunda kalır. 96 yılında altyapı ile başlayan Malmö FF kariyeri 99 yılında A takıma yükselmesi ile sürer. 2 yıl daha bu takımda kalan Ibra Kasım 2001'de Ajax ile anlaşma imzalar ve bu takımın formasını giymeye başlar. 2001-2002 sezonunda Şampiyonlar Ligi maçında Fransa şampiyonu Lyon'a attığı 2 gol ile tüm dikkatleri üzerine çeker ve bu goller kendisine Avrupa'nın büyük kulüplerinin kapısını açmıştır.

Juve'de Bir İsveç'li
Ajax kariyeri sonlandıktan sonra 16 milyon euroya Juventus'a transfer olur Zlatan. Ertesi sezon Real Madrid'in 70 milyon euroluk teklifi reddedilir. Juve'de oynadığı 70 maçta 23 gole imzasını atan Zlatan Juve'nin ligden düşürülmesiyle bu takımdan ayrılmak zorunda kalır. Sürekli kariyer hedefleyen ve başarı için her şeyi göze alabilecek futbolcular her zaman en iyi takımlarda oynamak isterler. Ibrahimoviç'in oynadığı Juventus'da öyle bir takımdı. Juventus bahis skandalı yüzünden küme düşürüldüğünde çoğu futbolcu takımdan ayrıldı ama takımdan ayrılmayan Buffon, Trezeguet gibi futbolcuların yeri bizler için her zaman ayrı olmuştur. Çünkü futbollarının zirve dönemlerinde müthiş bir vefa örneği göstermişlerdir. Ibrahimoviç vefa örneği göstersin demiyorum çünkü kariyeri patlama noktasına gelmek üzereydi ve Serie B'de oynamak onun için iyi olmayacaktı. Ama yine de Juventus'un düştüğü durumda takımı yalnız bırakmasaydı nasıl olurdu acaba diye de düşünmeden edemiyorum.

Internazionale & Mourinho
Benim Zlatan'ı ilk izlediğim takım Inter'di itiraf etmek gerekirse. 10 Ağustos 2006 yılında başlamıştı Zlatan için Inter macerası. Juve'den ayrıldıktan sonra İtalya'nın üst üste şampiyonluklar kazanan ekibi Inter'e 24.8 milyon euroya mâl olmuştu. Bir sene sonra Serie A'daki 100. maçına ulaşmıştı bile. Inter'e gelirken onun için verilen transfer ücreti en yüksek bonservislerden birisi olarak kabul edilmiştir. Kasım 2007'de Fenerbahçe'ye attığı gol o yılın en güzel gollerinden biri seçilmişti. Geçtiğimiz sezon Inter'de oynadığı futbol ile Dünya'nın en iyi futbolcularından birisi olarak kabul edilmiş, hatta Bologna'ya attığı gol yılın en güzel golü seçilmişti. Adriano ile paslaşarak attığı bu gol hala hafızalardadır mesela. Parlak başlayan 2008-2009 sezonu malesef Inter forması altında geçirdiği son sezon oldu. Sezonun ikinci yarısında Sienna maçında durum 2-0'ken değiştirilmek istemişti Zlatan. Jose'de kendisine he he tamam oğlum gibi hareketlerde bulunsa da daha sonra kaleci Cesar'ı bile değiştirmiş Zlatan'ı oyundan almamıştır. O hırsla gidip attığı 3. gol ise maçın skorunu tayin etmiştir mesela :) Zlatan ile Jose arasındaki minik çapta gerginlikler ve maç içinde şahit olduğumuz çeşitli çekişmeler nihayetinde ben Zlatan'ın Barça'ya transferini istememiş hatta ilk resmi maçı çıkana kadar da izlememiştim. Sienna maçındaki olayları yeniden hatırlamak gerekirse :)



Son Durak Barça
Juventus, Inter derken son durak Barcelona oldu. Ibrahimoviç'in Serie A kariyerine baktığımızda müthiş performanslar, goller, şampiyonluklar görüyoruz ama bir türlü istediği Avrupa'da başarıyı yakalayamadı. Aslında Juventus'da oynarken takımın durumu da iyiydi ama bahis skandalının ardından Inter'e transfer oldu. Inter'de geçirdiği üç sezona baktığımızda takımın başarılarında en büyük pay Ibrahimoviç'e aitti. Ama Inter'in kadro yapısı Ibrahimoviç'ün üstüneydi ve Serie A'nın da giderek düşüşte olmasından dolayı Inter sürekli şampiyon oldu. Ibrahimoviç Avrupa'da başarı istediği için transfer olmak istediğini sıklıkla dile getirdi ve sonunda Barcelona yolunu tuttu. Ben sürekli Ibrahimoviç'in Inter'de oynadığının aksine iyi bir takım oyuncusu olduğunu ve onun üzerine bir sistem kurmak yerine güçlü futbolcularla oynaması gerektiğini söyledim. Barcelona'da Eto'o mükemmel bir sistem futbolcusuydu ve oynadığı dönemde çok başarılı oldu. Ama Ibrahimoviç ile Eto'o yu asla kıyaslamam bile. Ibrahimoviç'te Eto'o nun bütün yapabileceklerini yaptığı gibi ekstra özellikleri sayesinde Barcelona hücumlarına farklı boyutlar kazandırdı. Zaten şu ana kadar gösterdiği performansa baktığımızda Ibrahimoviç'in mükemmel işler yaptığını söyleyebiliriz. Ayrıca tam olarak Messi - Ibrahimoviç uyumu sağlandığında da çok farklı bir Barcelona izleyeceğiz. Her şeyi geçtim son yıllarda Barcelona'da Messi'nin performansını bir maçta gölgede bırakan bir futbolcu olmamıştı. Bunu Ibrahimoviç başarmış durumda.

İsveç Milli Takımında Bir Boşnak Göçmeni
Balkan futbolu son yıllarda çok iyi futbolcular çıkarmaya başladı. Sırbistan, Bosna-Hersek ve Hırvatistan gibi ülkelerin son yıllarda çıkardığı futbolcular Avrupa'nın en önde gelen kulüplerinde forma giyiyorlar. Ibrahimoviç'te bir bakıma Bosna-Hersek ve Hırvatistan'ın 2000'li yıllarda piyasaya çıkarttığı bir futbolcu oldu ama kendisi İsveç Milli Takım'ında oynamayı tercih etti. İsveç'in Genç Milli Takım'ında yaptıklarıyla zaten büyük gelecek vaad ettiği söyleniyordu ve genç avcısı Ajax'ın ağına girmişti. Ibrahimoviç ilk olarak İsveç Milli Takım formasını 20 yaşında Faröer Adaları ile oynanan dostluk karşılaşmasında giymiştir. Sonrasında 2002 Dünya Kupası, Euro 2004, 2006 Dünya Kupası ve Euro 2008'de de forma giymiştir. İsveç'in bu tip şampiyonalara katılma konusunda istikrarlı olması sayesinde Ibrahimoviç'te sürekli bu tip şampiyonalarda yer bulmuştur ama kadronun durumu neticesinde büyük başarılar kazanamamıştır. Ibrahimoviç için gelen eleştirilerden birisi de İsveç Milli Takım'ında gösterdiği performanstır. Ama Inter'de yaşanan sorun İsveç'te de yaşandığı için Ibrahimoviç iyi bir takım futbolcusu değilmiş gibi gösteriliyor. Halbuki İsveç'in kadro kalitesi ortada ve takım olarak sadece Ibrahimoviç'in eline bakıyorlar. Tamam büyük futbolcular maç kazandırır ama şampiyonluklar iyi takım olmaktan geçer

Fantastik Futbolcu
İbrahimoviç sanki Fantastik 4'lüyü beşleyecekmiş gibi futbol sahasında fantastik özellikler deyince ilk akla gelen isimdir. İlginç gol vuruşlarına ve bazı hareketlerine baktığımızda bugün ben atletik futbolcuyum diyen bir çok futbolcu bu hareketleri asla yapamaz. İnsanlar topa kafa vuracak diye beklerken arkası dönük ilginç vuruşlar yapan, topuğuyla havada çok hızlı şut atabilen ve bunun gibi bir çok ilginç işi yapabilen bir futbolcu daha görmedim. Eskiden 1.92 boy civarında olan futbolculara pivot santrafor diyorduk ve bu futbolcular oldukça popüler futbolculardı. En iyi özellikleri iyi kafa vurmaları ve mücadele oyunlarıydı. Ama Ibrahimoviç futbol sahnesine çıktığından bu yana pivot santrafor kavramını oldukça değiştirdi. Bu boyda olan bir futbolcunun böylesine bir tekniğe sahip olması gerçekten inanılmaz. Ibrahimoviç bugün modern futbolda olması gereken özelliklerin hepsine sahip olduğu gibi, diğer ekstra özellikleriyle de bana göre Dünya'nın en iyi santraforu durumundadır.

Gönlümden Geçen Futbol Elçisi; Zlatan Ibrahimovic
Ibra; Helena Seger ile evlidir ve iki çocuğu vardır. 2006'da doğan Maximilian ve 2008'de doğan Vincent onun hayatının en güzel yanlarıdır. Bu 1.95'lik adamın Mourinho ile olan çekişmelerini özlediğimi hissediyorum bazen. Neyse Barcelona-Inter maçı yakındır. Onları bu maçta yan yana görmek dileğiyle. Bir de eğer Jose, Real'in başına falan geçerse bu defa da rakip olacaklar ki işte o zaman El Classico benim için izlenesi maç kıvamına gelecek. Zlatan'ı izlemeyi çok seviyorum ben. 28 yaşında olduğunu da düşünürsek daha 6 sene rahat izlerim gibi geliyor. Zlatan adına şarkı yazılmış nadir futbolculardan da biridir ayrıca. İsveçli bir reggie grubu Zlatan için şarkı bestelemiştir. Bir de dipnot; Zlatan Barça'da attığı gollerden sonra mümkünse Messi'ye sarılmasın :) Zaten ufak tefek olan Messi, Zlatan'ın yanında iyice nokta kadar kalıyor. Yazık :) Başka bir gün başka bir futbol insanının hayatında görüşmek dileğiyle.

3 yorum:

  1. Gitmeyecektin Barcelona'ya Zlatan. Yanlış yaptın !

    YanıtlaSil
  2. Ben hâlâ alışamadım mesela :D sırf bu yüzden inadına Barça'lı fotoğrafı yoktur yazıda.

    YanıtlaSil
  3. İyi güzel olmasın o formayla fotosu :) Ama gerçekten ayıp etti ! Seviyorduk seni Zlatan

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir