4 Aralık 2009 Cuma

Yeniden Gerçek 4-3-3'e Dönüş

Ligde oynadığımız Fenerbahçe maçının ardından defansın çok fazla pozisyon verdiği düşünülerek defansif aksiyonu yüksek üçlü orta sahayla maça çıkıyorduk. Panathinaikos karşılaşmasının zorluk ve önem derecesi yüksek olmasına rağmen sezon başında etkili olan sistemimize geri döndük. Zaten doğru olan buydu ve bu sistemin üzerine gidilmeliydi. Hücumdan bir haber üç tane orta saha futbolcusuyla asla 4-3-3 olmaz ve oyunun hücum yönü de, defansif yönü de aynı orantıda bozulur. Çünkü sistemden ödün vermiyorsun ama hücum özelliği fazla olmayan futbolculardan seri pas yapmalarını ve hücuma çıkmalarını bekliyorsun. Bu anlamda Fenerbahçe ile Panathinaikos maçları arasında oynanan maçlarda Galatasaray istediği skorları alamadığı gibi, keyif veren futboldan oldukça uzaklardaydı. Panathinaikos karşılaşmasında ise orta sahada Elano'nun oynaması bir anlamda sistemi yeniden kendine getirdi, takım oyunun iki yönünde oldukça rahatladı ve hücumda geçen haftalara göre daha agresif bir Galatasaray izledik. Pozisyon anlamında rakibi çok domine ettiğimiz söylenemez ama top sürekli Galatasaray'ın ayağındaydı, savunma işini iyi yaptı ve oynanan futbol gelecek adına güzel işaretler verdi.

Panathinaikos maçının en çok konuşulan ismi yine Elano oldu. Elano takıma geldiği günden bu yana eleştiriler bir türlü bitmiyor, belki çoğu kesim onun Lincoln tarzı bir futbolcu olduğunu düşünüyor {Rıdvan Dilmen tayfası} ve yanlış beklentiler yüzünden alakasız eleştiriler duyuyoruz. Elano, Lincoln'den doğan boşluğu doldurmak için transfer edilen bir isim değil. Orta sahada oyunun iki yönünü oynadığı ve 4-3-3 orta sahasının ideal isimlerinden birisi olduğu için transfer edildi. Elano topu fazla ayağında tutmaz, sürekli akılcı oynar, seri çalımlar yapmaz ve tek hareketle bir anda gol pozisyonu yaratır. Aynı zamanda hücumda etkili olduğu kadar savunmada da görevlerini aksatmaz ve takımın gerek hücumda, gerek savunmada liderliğini üstlenir. Dün hücum anlamında bazı noktalarda kendisini eleştirebilir ama savunma noktasında çok yararlı işler yaptı. Aynı zamanda topla çok buluştuğunu göremedik ama top Elano'nun ayağında bulunduğu sıralarda Elano'nun klasını hepimiz izledik. Elano zaman geçtikçe daha iyi olacak ve gerçek Elano'yu bizlere izletecek. Aynı zamanda Elano'nun bu verimli futbolu orta sahada Mehmet Topal {stopere geçince Barış Özbek} ve özellikle Mustafa Sarp'ın da performansını doğru orantıda etkiliyor. Mustafa Sarp'ın yanında hücum gücü yüksek bir futbolcu oynadığında işin hücum kısmında da müthiş işler başarabiliyor. Bu yüzden Elano'nun varlığı bu takım için büyük önem taşıyor.

Galatasaray'da dün geçtiğimiz maçların aksine daha fazla mücadele, hırs ve kazanma arzusunu gördüm. Takımın sisteme bu maçta daha fazla sadık kalması iyi futbolu beraberinde getiriyor. Bu sistem üzerinde Nonda'nın yerine bir Baros olsaydı çok daha farklı bir maç izleyecektik. Aslında Elano'nun performansının eleştirilmesinin bir numaralı sebebi Baros'un olmaması. Nonda 4-3-3 sistemine kesinlikle uymayan bir santrafor. Bu sistemin santraforu sürekli dikine oynayacak, topu ayağına aldığında hızlı hareket edecek ve temel işinin santrafor olduğunu asla unutmayacak. Nonda'nın da yeteneklerine lafım yok {kendine özgü yetenekleri var} ama o yetenekler bu sistemde malesef başarılı olamaz. Nonda sürekli geriye gelip top almaya çalışıyor, asla dikine oynamıyor ve sırtı dönük bir santrafor gibi hareket ediyor. Elano'nun da Nonda bu tarzda bir futbol oynarken onu yeterince beslemesi ve golle buluşturması çok güç. Mesela Sturm Graz karşılaşmasını düşündüğümüzde Elano ve Baros'un uyumunu izlemiştik. Üstelik hücumlarda yüksek tempodan da söz edebildiğimizden çok keyifli bir futbol vardı. Bu sistemde temponun da önemli olduğunu düşünürsek Baros'un acilen geri dönmesi lazım ya da bu sisteme uygun bir santrafor transferi yapılması lazım.

Maçtan gözüme çarpan notlara gelirsek:

  • Gökhan Zan, Beşiktaş'ta oynadığı zamanlarda da bu omuz sakatlığı yüzünden çok çekti ve sık aralıklarla bu sakatlığı kendini tekrarladı. Panathinaikos maçında da aynı omzundan sakatlığını tekrarladığını gördük. Bu sakatlığının yeniden ortaya çıkması Gökhan Zan'ın göstereceği istikrar açısından hiç olumlu olmayacaktır.
  • Mehmet Topal stoper oynadığında da çok verimli performanslar göstermeye devam ediyor. Aslında kalan 3 haftada Gökhan Zan'ın olmayacağını düşünürsek Mehmet Topal bu bölgede rahatlıkla forma giyebilir ve göstereceği olumlu futbol transfer politikamızı yeniden belirleyebilir.
  • Galatasaray sağ taraftan gösterdiği katkısı sol taraftan gösteremiyor. Sabri ve Hakan Balta'nın futbol tarzlarına baktığımızda birbirlerinden alakasız iki bek gibi görünüyorlar. Sabri oynadığı futbolla Dani Alves'i andırırken, Hakan Balta'dan en azından ben Abidal tarzında bir bek olmasını bekliyorum ama bu olmuyor. Üstelik Hakan Balta savunma aksiyonu daha güçlü bir bek olmasına rağmen rakip atakları sürekli kendi sol kanatımızdan yedik. Sabri'nin oyunun iki yönünde futbolunu alkışlıyorum ama Hakan Balta'nın futbolu sürekli geriye gidiyor. Onun bu geriye giden futbolu önünde oynayan hücumcu için de maç içerisinde büyük handikap oluyor.
  • Arda Turan uzun zamandır üzerinde taşıdığı ölü toprağını atmış ve bu maçta çok daha agresif oynadı. İyi performansını maçın geneline yansıtmadı ama giderek iyi oluyor.
  • Cisse gibi etkili bir forvet karşısında Servet ve oynadığı zaman Gökhan Zan sonrasında ise Mehmet Topal iyi görüntü verdiler. Ofsayta düşmek Cisse'nin mi özel yeteneği bilmiyorum ama eğer ofsayt taktiğinden söz ediyorsak savunmamız çok akılcı oynadı.
  • Son olarak gruptan lider çıkmak ve beş maçtan dördünü kazanmak büyük bir keyif oldu. Son maçımıza çıkarken liderliğimiz garanti ve olabildiğine rotasyon yapma imkanımız doğdu.

2 yorum:

  1. haberle alakasız olacak belki, ama blogun yeni teması bence bir öncekine göre çok daha güzel olmuş.

    bir önceki yerleşiminiz de güzeldi ama çok kalabalık gözüküyordu.

    yazı girişlerine nispeten daha çok yer ayrılması, bir ekranda daha az yazı gözükmesi ve özellikle sağ taraftaki inanılmaz kalabalıktan vazgeçmeniz (ki hala biraz kalabalık :) ) bu temayı çok rahatlatmış bence. hayırlı olsun :)

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir