Avustralya Açık Notları #4 {Çeyrek-Yarı Finaller}

Bu ara elimi futboldan bir parça çekince iyiden tenissever oldum. Avustralya Açık gibi önemli bir turnuva da olunca, sık sık tenis yazısı yazmak istiyorum. Ama yoğun gündem içinde fırsat bulamıyorum izlediklerimi kaydetmeye. Böyle toparlayıp öyle yazabiliyorum ancak. Avustralya Açık'ta, çeyrek final maçları ve yarı final maçları {Federer-Tsonga maçı hariç} tamamlandı. Şimdi iki kategoride de finalelri bekliyoruz. Her zaman olduğu gibi önce kadınlar. Yarı final maçları tamamlandığından çeyrek final maçlarını biraz hızlı geçeceğim.

Serena Williams USA (1) 2-1 Victoria Azarenka BLR (7); Serena ilk seti 6-4 kaybetmesinin ardından, geleceğin raketleri olarak gösterilen Azarenka karşısında 4-0'lık bir de seri yedi. Herkes 2003, 2005, 2007 ve 2009'un şampiyonu olan Serena'nın bu kez final göremeyeceğini düşünüyordu ki, Serena önce 2. seti tie-breake götürdü sonra da maçı kazanarak müthiş bir geri dönüş gerçekleştirdi.

Na Li CHN (16) 2-1 Venus Williams USA (6); Çeyrek final eşleşmeleri belli olunca, Williams kardeşlerin yarı finalde yine karşılaşacaklarını düşünmemek elde değildi. Ama Na Li, Venus'u tie-breaklerle yenerek yarı finale yükseldi.

Justine Henin BEL 2-0 Nadia Petrova RUS (19); Gözümüzden sakındığımız isim Justine Henin de yarı finale yükselmeyi başardı. Şüphesiz en çok zorlandığı maç bu oldu ama yine de yola devam dedi. Juju iki tie-break setiyle yola devam dedi.

Jie Zheng CHN 2-0 Maria Kirilenko RUS; İkinci yarı finalist ise Maria Kirilenko'yu 6-1 ve 6-3'lük setlerle eleyen Jie Zheng oldu. Bu sonuçla iki yarı finalist çıkaran Çin için turnuva kârlı geçti diyebiliriz.

Gelelim yarı finallere. Yarı finalde Justine ile Jie Zheng müsabakasını izledik. Justine beklenildiği gibi, maçı 2 sette bitirmeyi başardı. Hem de bir saat dolmadan. Bu kadar rahat geçen bir yarı final maçı da hiç görmemiştim açıkçası. İlk sette rakibine tek oyun veren Henin, ikinci seti oyun vermeden kazanmayı başararak uzun zaman sonra finale yükseldi. Serena, ise haftaya sıralamalar hazırlandığında Na Li ile karşılaştı. Serena'nın, Justine kadar rahat yükselmediğini itiraf etmek zorundayım. Tie-breake giden 7-6'lık iki set sonunda Serena Williams, Justine Henin'in finaldeki rakibi oldu. Avustralya Açık'ta daha önce hiç karşılamayan ikili arasında oynanan 15 maçta Serena'nın 8-7 üstünlüğü bulunuyor. Justine Henin'e mikrofonlar uzatıldığında final maçı için; "Rüyandan da öte bir şey bu. Serena'ya karşı oynayacak olmaktan çok mutluyum zira bir Grand Slam daha kazanacaksam bunu dünyadaki en iyi oyuncuyu yenerek başarmalıyım." diyor. Bu maçın geleceğini Clijsters elendiğinden beri bekliyoruz.

Şimdi de erkeklerde çeyrek final eşleşmelerinin üstünden kısaca geçelim. Sonra da yarı final maçlarından oynananını konuşalım. Yukarıda da dediğim gibi Federer-Tsonga maçı henüz oynanmadı. Yarın sabah 11:30'dan sonra oynanacağı yazıyor Avustralya Açık resmi sitesinde. Nadal'ın sakatlandığı, Roddick'in elendiği çeyrek final maçları izledik. İşte çeyrek final maçları;

Roger Federer SUI (1) 3-1 Nikolay Davydenko RUS (6); Son maçlarda Federer'in, şansı Kolya'ya karşı pek tutmuyordu. Bu maçta eşleşince benim de içim bir korktu itiraf etmek gerekirse. Maçı izlerken müthiş bir heyecan yaşadım. Kaldı ki ilk seti de 6-2 Davydenko kazandı. Sonra Federer'in üstüste aldığı 3 set ile ekselansları yarı finalden yola devam etti. Bu arada Federer 23. Grand Slam yarı finaline çıkacağını belirtmekte fayda var. Maşallah..

Novak Djokovic SRB (3) 2-3 Jo-Wilfried Tsonga FRA (10); Çeyrek final maçlarından en heyecanlısında Tsonga, turnuvanın gelecek vaadeden raketlerinden Djokovic'i elemeyi başardı. 2008 finalinde iki raket bir kez daha karşılaşmış ve o maçta Novak şampiyon olmuştu. Tsonga, Novak Djokovic'i 7-6(8),6-7(5),1-6,6-3 ve 6-1'lik setlerle eleyerek adını yarı finale yazdırdı.

Andy Roddick USA (7) 2-3 Marin Cilic CRO (14); Turnuvanın en dramatik maçlarından biri -benim için- Roddick'in elendiği bu maç oldu. Turnuvada teker teker tüm rakiplerini eleyen Roddick, Cilic'i geçemedi malesef. Hırvat raket Marin Cilic, Birleşik Amerikalı Roddick'i 7-6(4), 6-3, 3-6, 2-6 ve 6-3'lük setlerle geçerek Avustralya Açık'ın tek erkekler kategorisinde yarı finale yükselen ilk Hırvat tenisçi olmayı başardı.

Andy Murray GBR (5) 3-0 Rafael Nadal ESP (2); Murray, turnuvanın en ciddi favorilerinden birisiydi. Nadal ise sakatlığını atlattığını gösterircesine bir performans sergilemişti, taa ki çeyrek final maçlarına kadar. Murray 3-0 öndeyken, Nadal sakatlandığını açıklayarak maçtan çekildi. Bu sonuçla, Rafa 2 numaralı koltuğu Novak Djokovic'e devretti.

Andy Murray-Marin Cilic yarı finali biraz önce tamamlandı. Marin Cilic'in Roddick'i elemesinin ardından kendisine karşı oluşan antipatimi, Murray aldı götürdü sağolsun. İlk set beraberliklerle başladı. Fakat sonra Cilic'in üstüste aldığı oyunlarla 6-3 Cilic galibiyetiyle bitti. İkinci setin başı, tıpkı ilk set gibi iki oyuncunun birbirlerine üstünlük kurma çabalarıyla geçti. Fakat bu setin galibi Andy Murray oldu. Üçüncü sette Cilic'in çifte hatasını fırsata çeviren Murray, aldığı oyunların ardınan set sayısına götürdü. Murray, son oyunda durumu 30-0'a getirdi seri bir biçimde. Bu seti de 6-4 kazandı. Final setinde ise müthiş bir heyecan yaşadık. İlk oyunu alan Cilic, üst üste 4 oyun birden kaybetti. Durum 5-1'ken, Cilic maçın gittiğinin farkına varmış olacak ki Murray'ın çifte hatasından da yararlanarak setteki 2. oyununu aldı. Fakat son oyunda Andy, inanılmaz bir oyunla hem oyunu aldı, hem seti hem de maçı kazandı. 6-2 biten bu setin ardından ilk yarı finalist bir çok tenisseverin favorisi Andy Murray oldu. Federer-Murray finalini bekleyen bendeniz için de ilk adım tamamlanmış oldu. Şimdi söylenecek tek söz; Go Roger Go!

Yazı biraz yorduğu için fotoğraf kovalayamasam da 3 güzel fotoğrafımız var bugün de. İşte fotoğraflar;

Henin, yarı final maçında topa konsantre olmuşken;

İkinci finalist Serena Williams. Turnuvanın da ikincisi olmasını temenni ediyorum.

Kenarda sohbet eden R kare. Yani Rafa ile Roger. İkisini geçen seneki gibi finalde izleyemeyeceğiz. Bu seneki finalde gözyaşlarının mutluluktan olmasını istiyorum Roger'ın.

Final maçları yazısında buluşmak üzere :)