Inter: (4-2-3-1): Julio Cesar - Maicon, Lucio, Samuel, Santon - Zanetti, Cambiasso - Balotelli, Sneijder, Pandev - Milito
AC Milan: (4-3-3): Dida - Abate, Kaladze, Thiago Silva, Antonini - Gattuso, Pirlo, Ambrosini - Beckham, Borriello, Ronaldinho
Jose'nin "evinde kaybetme!" kuralı Inter için takımı bir adım öne çıkarsa da aynı evi paylaştığı Milan ile karşılaşacak olması, aslında ev sahibi - deplasman ikilemini geriye itiyor gibi görünüyor. Üstüne üstlük Mourinho bir de maçtan önce; "kimseden korkum yok" demiş kendinden beklenildiği üzere. Jose'nin maçtan önce açıkladığı kadroya baktığımızda Eto'o, Muntari ve Stankovic dışında çok büyük bir eksik çarpmıyor gözümüze. Inter'de en büyük koz Mourinho dedik demin. Oyuncular bazında ise Milito, ligde attığı 12 gol ve yaptığı 2 asist ile sahanın en önemli oyuncusu olacak Inter cephesinde. Nesta'nın durumu hâlâ belirsizliğini korurken Milito'nun işlerini kolaylaştırması olasılıklar arasında. Yine de Inter'in; Zlatan'ın takımdan ayrılışının ardından gol yollarında sıkıntı çektiği aşikar. Ligde 46 puan ve +24 averaj ile liderliğini koruyor Inter. Oynadığı son 10 maçta Juventus karşısında alınan mağlubiyet ve Bari - Atalanta ikilisine karşı alınan beraberlikler Inter'in puan kayıpları olarak dikkat çekiyor. 30 puandan yalnızca 7'sini alamamışlar yani. Son maçlarda oynanan oyun taraftarı pek tatmin etmese de iş Milan maçı ve ev sahipliğine gelince biraz daha etkili olma ihtimalleri var. Yine de Milan'ın son haftalarda çizdiği başarılı performanstan Inter adına ürkmemek mümkün değil.
Ligin ikinci hafta maçında kendi taraftarı önünde Inter'den 4 gol yiyen Milan'la bugünkü Milan arasında büyük farklar var. Sezon başında pek tutmamış gözüken Leonardo aşısı bugünlere geldiğimizde tutmuşa benziyor. Milan yönetimini son zamanlarda uyguladığı politikalar yüzünden eleştirmeme rağmen Leonardo'nun arkasında durdukları için alkışlamak gerekiyor. Leonardo; prostat dediğim, artık dikiş tutmaz dediğim Milan'a farklı bir hava getirdi. Her şeyin ötesinde bize yeniden Ronaldinho'yu izletme olanağı sundu. Ronaldinho önderliğinde Milan son zamanlarda çok can yakıyor ve bu yıl Dünya'nın en iyi futbolcusu seçilme yolunun Ronaldinho'dan geçtiğini düşünüyorum. Milan'ın oturmuş bir kadrosu ve sistemi oluşmaya başladı. Pato'nun sakatlığında büyük sıkıntılar yaşar diye beklediğimiz Milan hücumunda Borriello harika işler yapıyor. Ronaldinho'yu zaten tartışmaya gerek yok ve yeni transfer Beckham ise bizlere eski günlerden futbol demeti sunuyor. Her şeyin ötesinde Milan'ın oynadığı futbolun büyük keyif verdiğini söylemek gerek. Puan durumuna baktığımda Milan'ın bir maç eksiği var ve lider Inter'in 6 puan gerisinde. Bu maçtan çıkaracakları galibiyet veya beraberlik Milan açısından büyük avantaj olacaktır. Oynanan futbola baktığımda ise bunu uzak bir hayal olarak görmüyorum.
Öte yandan bir sitede gördüğüm haber başlığında; "koltuklarınızdaki yerlerinizi alın, Milano moda gösterisi başlıyor. Beckham vs Mourinho" demişler. Maçın kaç kaç biteceği hakkında bir tahmin yürütmek zor. Ama iddia oynamak isteyenler için minik bir tiyo; bu maç kesinlikle üsttür. Hazır mıyız bu derbiyi izlemeye?
Milan daha ağır basıyor. Inter'de çok fazla eksik var. Ronaldinho'yla alırız diyorum ben. :)
YanıtlaSil