11 Ocak 2010 Pazartesi

Kırmızı Anka Kuşu

Eskiden Beyblade isimli çizgi filmi çok severdim. Yine Japonların çıkardığı Dünya'da fenomen olan çizgi filmlerden birisiydi. Tabi ben ilk serisi için konuşuyorum. İkinci serisini fazla beğenmediğim için hiç oralı bile olmadım. Beyblade'de benim hatırladığım kutsal canavalarlar vardı. Zor anlarda, mücadelenin en üst seviyede olduğu ortamlarda ortaya çıkarlardı ve Beyblade mücadelesi farklı bir ortam alırdı. Bu kutsal canavarlar içinden en sevdiğim kırmızı anka kuşuydu. Ben bu kırmızı anka kuşu olayını Mourinho olayına bağlamak istiyorum. Aslında daha önce yazacaktım ama araya başka şeyler falan girince biraz ertelendi.

Inter - Siena maçı çok ilginç bir maç oldu. Yoğun yağmur altında oynanan bu maç çok çekilmeli ve gollü geçti. Inter adına futboldan çok fazla söz etmesek bile mücadeleden, Mourinho'nun gözlerinde gördüğüm kırmızı anka kuşundan bahsedeceğiz. Bu maçın son 20 dakikasını yakaladım. Dakika 88'e kadar geçen süreçte Inter baskı kurmak isteyen taraf oldu ama gerek Siena defansı, gerekse futbolcuların çok iyi durumda olmaması sebebiyle gollük pozisyonları pek göremedim. Ama Inter'li futbolcular iyi durumda olmasa bile Mourinho çok iyi durumdaydı. Sürekli ayakta, hareketli, hakemlere her zaman olduğu gibi tepkili bir günündeydi. Inter'in gollerini falan şansla açıklamak mümkün ama Mourinho'nun mücadelesini ve hırsıyla kendi futbolcularına kattıklarının asla üstünü çizemeyiz. 88'de Sneijder harika bir frikik golü attı. Yani kalecinin kapattığı köşeden, o daracık alandan topu nasıl geçirdi bilemiyorum. Topa müthiş sert vurdu ve harika bir faso verdi.

Mourinho'nun tabi bu golle beraber ateşi daha da arttı ve stoper olarak bildiğimiz Samuel'i hücumda oynatmaya başladı. Bunun bir örneğini de Beşiktaş - Bursaspor maçında yaşamıştık. Yine yağmurlu bir gün Beşiktaş 2-1 önde ve aslında stoper olan Ömer Erdoğan santrafor olarak oyuna giriyor. Sonrasında bu durum maçın kırılma anı oluyor ve Bursaspor son dakikalarda 3-2 öne geçmeyi başarıyor. Ertuğrul Sağlam'da bu duruma çok sevindi ama Mourinho ile arasında dağlar kadar fark var. Yani ikisinin hırsını, karakterini asla karşılaştıramayız. Birisi Dünya'nın en efendi, diğeri ise Dünya'nın en antipatik insanlarından birisi durumunda. Inter maçına dönersek 90+3 olduğunda Samuel, Inter'i öne geçirdi ve maç 4-3 Inter'in galibiyetiyle bitti. Öncelikle bu durum neden futbolu sevdiğimize en iyi örnek oldu. Çünkü neyin ne zaman olacağı belli olmuyor. Mesela Afrika Uluslar Kupası'nın açılış maçında Angola, Mali karşısında 4-0 önde olmasına rağmen maç 4-4 bitti. Üstelik Mali 88'den sonra 3 gol birden atmayı başardı. İşte futbol bu neyin ne zaman olacağı, ne gibi sürprizlerle karşılaşacağımız belli olmuyor.

Inter maçı 4-3 kazanınca ve maç yoğun yağmur altında oynanınca çok romantik anlar oldu. Bu romantik anlarda da haliyle baş rolü Mourinho oynadı. Biraz foto-roman arşivi gibi olacak ama o maçtan Mourinho'ya yönelik fotoğrafları paylaşmak istiyorum. Son olarak Mourinho seni seviyoruz demek istiyorum. Dünya'da gelmiş geçmiş en sevdiğim futbol figürüdür kendisi.



Bu da Sneijder'in tarifi olmayan frikik golü. O kadar uzaktan sert bir vuruşla, mükemmel bir faso vermek, hemde kalecinin kapattığı köşeden golü atmak müthiş bir olay olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir