Galatasaray, bu akşam Avrupa Ligi 2. tur maçında İspanya'dan Atletico Madrid'i konuk etti Samiyen'de. Deplasmanda oynanan ve 1-1 beraberlikle biten maçın ardından hemen hemen herkes, Galatasaray'ın turu geçeceğini düşünüyordu. Zira deplasmanda gol atmak bu tip iki ayaklı maçlarda çok mühimdi. Ama 75 dakika dişe diş geçen maçta hakemlerin aldığı kararlar son 15 dakikayı yerle yeksan etti. Önce verilmeyen penaltı, ardından da Caner'in fevri hareketleri maçtan kopmamıza ve turun gitmesine neden oldu. Gerçi bana kalırsa ne hakemler ne de Caner suçluydu. Bir sakatlık olmadığı halde Elano'nun oyundan neden alındığını anlamak mümkün değil. Son maçlarda özellikle dikkat ediyorum, Elano ne zaman oyundan alınsa, Galatasaray gol yiyor. Eminim kimse bunun tesadüf olduğunu düşünmüyordur. Elano, hücuma katkıları kadar, defansa da çok faydalı olan bir oyuncu. Yorgun düştüğünü de zannetmiyorum. Hadi Elano oyundan alındı diyelim, neden Ayhan? Elde Emre Çolak gibi bir adam varken neden Ayhan? Dün akşam Chelsea maçında Mourinho'yu gördük, sahaya 3-4 forveti aynı anda soktu. Hem de kendi evinde galip durumdayken.. Rijkaard'ı eleştirmeyeceğiz dedik ama, bazen ne yaptığını anlamak mümkün olmuyor. Türkiye Kupası gitti, Avrupa Ligi gitti.. Geriye bir tek lig kaldı. Ligde lider olmasak tutunacak dal kalmayacak.
Emre Güngör'ün sakatlığında bugün defans kurgusu içinde Servet'i izleme fırsatı bulduk. Ayrıca haftasonu Beşiktaş maçında sakatlanarak oyunu terkeden Arda da bugün sahadaydı. Uzun zamanın ardından Sabri'nin de kadroda olması, en azından kenarda oturması güzel bir ayrıntıydı. Rakipte ise Forlan, haftasonu oynanacak Valencia maçı için saklanmıştı sanıyorum ki ilk onbirde sahaya çıkmadı. İlk yarıda çizilen genel görüntü 0-0'a razıyız da hani gol atarsak da süper olur mantalitesindeydi adeta. Bilhassa ilk yarım saatlik bölümde Atletico'yu önce durdurmayı düşündü Galatasaray. Takım olarak defans yapıldı bu bölümde. Mehmet ve Elano'nun ortada, Caner'in ise solda çok başarılı top yaptığını söylemek mümkün. Servet'in ise Agüero'yu tam manasıyla kitlemesiyle Atletico yalnızca kendi yarısından çıkan, fakat Galatasaray kalesini bir türlü istediği gibi yoklayamayan bir takım görüntüsüne büründü. Galatasaray, ilk yarım saatte oyunu kendi sahasında kabullense de 35. dakikadan sonra yavaş yavaş bastırmaya başladı. Bilhassa Keita'nın sağ kanattan açtığı ortada Arda'nın vuruşuyla auta çıkan top nefesleri kesti. Arda'nın kaçırdığı bu top gol olsa, ilk yarıyı 1-0 önde kapatacak ve rakibe karşı inanılmaz bir avantaj yakalayacaktık belki de.. İlk yarının kalan dakikalarında başka ciddi pozisyon olmadığından iki takım devreye 0-0 beraberlikle gitti.
İlk yarıda en çok dikkat çeken ansa şüphesiz Agüero'nun Servet tarafından devre dışı bırakıldığı andı. Servet'in topa vuracağım diye yerde yatarken savurduğu ayağı Agüero'nun burnuna gelince, yanlış değilsem çocuğun burnu kırılmış.. İkinci yarının hemen başında ise Atletico'nun yeniden doğuşunu izledik. Galatasaray kalesinde üstüste bulunan ataklardan birinde, Reyes ofsaytta diye geride kalan savunma oyuncuları topun ofsayt olmadığının farkına geç varsalar da bu dakikada Leo'nun kurtardığı o top, sonrasında da yine Reyes'in vurduğu bir top direkten dönünce, gol geliyorum dedi adeta. Bu dakikalarda ataklar artınca Rijkaard sanırım savunmayı kuvvetlendirmek adına Ayhan - Elano değişikliğini uygun gördü. Ama demin de dediğim gibi bu değişiklik bence doğru bir hamle değildi. İşte o dakikadan itibaren, orta sahada kurulan direnç de düşünce Atletico yol geçen hanına çevirdi Galatasaray defans hattını. Ne Servet ne de Lucas durdurabildi gidişatı. Yenen gol de espri gibiydi adeta. Taçtan! Dakikalar 63'ü gösterirken sol kanattan kullanılan taç atışını Simao bir anlık boşlukta gole çeviren isim oldu. Bu golden 3 dakika sonra Galatasaray, ilk maçta da golü atan Keita'nın ayağından turu lehine çevirmeyi bildi. Arda'nın sol kanattan açtığı güzel ortaya yaptığı sert kafa vuruşuyla Keita, durumu eşitleyen ve yeniden umutları yeşerten isim oldu. Bu dakikadan sonra kora kor mücadele yeniden başladı. Atletico maçın uzamasını istemeyen, Galatasaray'sa isteyen taraf gibiydi.
Maçın en çok tartışılan anı ise Caner'in 79. dakikada rakip ceza alanı içinde gole giderken, Parea'nın topu bariz bir şekilde elle müdahale etmesine rağmen penaltı verilmemesiydi. En tartışmalı pozisyon dedik ama, tartışılacak bir şey de yoktu. Pozisyon yüzde bir milyon kere penaltıydı. Penaltı değildir diyen gitsin futbol falan izlemesin. Buz hokeyine yönelsin bence. Hazır mevsimi de.. Caner gole giderken kendini yere bıraktı bu arkadaş önce, ardından topu eliyle bir güzel kendisine çekti sonra da Caner'in cılız vuruşuyla top auta gitti. Bu noktada Caner'i de eleştirmek lazım. Sinirlerine hakim olamadı önce sarı kartı yedi. Sonra top ayağından alınınca yine delirdi gitti hakemin gözüne soka soka çelmeyi taktı. Böyle çocukça bir hareket olamaz. Evet hepimiz kızdık hakeme bir çoğumuz küfür bile ettik belki. Ama Caner futbolcu, biz değiliz. Caner sinirlerine hakim olması gerektiği için orda top koşturuyor biz televizyon karşısında yada statta onu izliyoruz. Kısaca hakemlere de değinmek gerekirse bu noktada, tek haklı kararları olduğunu söyleyemeyeceğim. Resmen çok keyifli bir maçı baltaladılar. Belki iki maçta da Atletico iyi oynamıştır ve tur atlamayı haketmiştir, fakat böyle sahtekârlıkla, görünmeyen hatalarla nereye kadar? 6 hakem var diye övünüyor bir de Uefa. Böyle körler mevcut oldukça değil 6, 666 tane hakem de koysanız olmaz arkadaş. Teknolojik çözümler şart artık! Son dakikalarda yenen gol de Galatasaray'ın tur umutlarını bitirdi. Oralara çok girmek istemiyorum zaten Caner atıldıktan sonrasını da hatırlamıyorum pek. Bu seneki Avrupa macerasının da sonuna geldik. Yine Samiyen'de, yine avantajlı dediğimiz bir skorun ardından hem de.. Hayırlısı dedik geçtik. Sağlık olsun. Harry olsun, Milan olsun artık! Çünkü Galatasaray'a onların getireceği ruha, kaliteye çok ihtiyaç duyuyoruz.
GALATASARAY: 1 - 2 ATLETİCO MADRİD
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Gianluca Rocchi, Renato Faverani, Andrea Stefani (İtalya)
Galatasaray: Franco, Uğur, Neill, Servet, Hakan, Mehmet Topal, Mustafa (Dk. 90+1 Giovani), Keita, Elano (Dk. 50 Ayhan), Caner, Arda
Atletico Madrid: Asenjo, Valera, Perea, Ujfalusi, Lopez, Assunçao, Reyes (Dk. 90+1 Salvio), Garcia, Simao, Jurado (Dk. 90+2 Camacho), Agüero (Dk. 42 Forlan)
Goller: Dk. 63 Simao, Dk. 90 Forlan (Atletico Madrid), Dk. 66 Keita (Galatasaray)
Kırmızı Kart: Dk. 81 Caner (Galatasaray)
Sarı Kartlar: Dk. 59 Mehmet Topal, Dk. 61 Arda, Dk. 68 Uğur (Galatasaray)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İsterlerse 3 metreye bir hakem koysunlar, art niyet olduktan sonra fark etmiyor!
YanıtlaSilCaner'e de tura da yazık oldu... İnşallah en azından Fenerbahçe turlar...
caner e yazik oldu?
YanıtlaSilne demek bu simdi.tamam hakem burada soyleyemeyecegim karakterde bir insan olabilir ama sen adama hata yaptirmissin,kirmizinin ve penaltinin ucundan dondurmussun,o adam ne haldedir biliyormusun 3.5 denen bi laf var argoda he iste o halde.bunu kullanip(ki hizlisin ve teknik kabiliyetin yuksek) onu daha da ezecegine 1.5 dk da 2 sari goruyorsun kendini attiriyorsun.bence sana bana takima yazik oldu.
keita ya 3 hafta ceza veren rijkaard umarim bu kit zekaya da bir tarife uygular.belki beynini kullanmayi ogrenir.
yan pas geri pas... sonuçta atamayana atıyorlar.
YanıtlaSilPenaltı verilseydi Caner kahraman olacaktı. Futbolda kelebek etkisi çok yoğundur. Bu yüzden Caner'e kızmaya gerek yok.
YanıtlaSilRijkaard elinden gelenin fazlasını yaptı. Bizim futbolcuların tek hatası defansa yapışmalarıydı. ne Rijkaard ne de neil defansı ileri çıkmaya ikna edebildi.
Neyse herşey de bir hayır vardır. Kasımpaşa maçına eksiksiz çıkıyoruz. En azından Jo var. Bu maç Jo ve Gio'nun maçı olur umarım.
Perezlerin Şebnemi.
elano pereanın müdahalesinde sakatlandı devam edemeyince cıktı
YanıtlaSilOyun, turu geçmemizi sağlayacak nitelikte değildi. Gerisi teferruat!
YanıtlaSilelano sakattı zaten maç önceside birde o pozisyon olunca anca 50 dakika oynayabildi
YanıtlaSilher sene aynı terane bu sene kupayı alıcaz ama hiç birinde gruptan çıkmaktam öteye gidemiyoreuz
Caner tam yılmaz vurallık ..dövsede kendine gelse ..böyle şey olmaz arkadaş .
YanıtlaSil