
Geçenlerde kendime neden Ertuğrul Sağlam'ı bu kadar çok sevdiğimi sordum. Beni tanıyanlar bilirler, ben tam bir Samsun sevdalısıyım. Çünkü memleketim orası ve oranın insanlarını {Tanju Çolak hariç} inanılmaz derecede çok seviyorum. Ertuğrul Sağlam'ın memleketi Samsun olmayabilir, Ereğli'de doğup aslen Gümüşhaneli de olabilir ama bu adam hepimizden hakiki Samsun'ludur. Hani bir söz var ya; ''kendini Türk hisseden herkes Türk'tür'' diye Ertuğrul Sağlam'ın Samsun'lu oluşu da o hesap. 1988 yılında Samsunspor'a transfer oldu ve 6 yıl boyunca harika işler yaptı. Sonrasında Beşiktaş'a gidip, efsane oldu ve 2000 yılında Samsunspor'a geri dönerek üç sezon daha forma giyip futbol hayatını tamamladı. Sonrasında bugünlerde çok konuştuğumuz teknik direktörlük kariyerini de Samsunspor'da başlattı. Önce yardımcı teknik adam olarak başladığı bu süreçte, iki yıl Samsunspor'un başında kaldı ve Kayserispor, Beşiktaş ve bugün Bursaspor'un başında. Teknik direktörlük yaptığı takımların konumuna baktığımda ise kendisini son derece başarılı buluyorum.

Ertuğrul Sağlam'ın teknik direktörlük hayatına yönelik sorduğum ve cevabını bulamadığım tek soru, Beşiktaş'tan durduk yere neden gönderildiği sorusu olmuştur. Takımın başında kaldığı 1.5 sezona baktığımızda, ilk sezonunda takımı 3. yaptı ama 2. ile puanı aynıydı, ikinci sezonunda ise takım çok iyi durumdayken Metalist mağlubiyeti esas alınarak yollar ayrıldı ve yerine geçen Mustafa Denizli takımı şampiyon yapınca bir anda Ertuğrul Sağlam başarısız göründü. Aslında Tigana'nın başlattığı gençleştirme olayını, gençlere şans verme olayını Ertuğrul Sağlam'da devam ettiriyordu ve gayet başarılıydı. İlk sezon Şampiyonlar Ligi performansına bakıyorum 6 puan almış, ikinci sezonunda takımını ligde en iyi şekilde bırakmış. Geçtiğimiz sezon bana sorarsanız Mustafa Denizli değişimi olmasa takım çok daha rahat şampiyon olabilirdi. Ayrıca bugün Beşiktaş'ın bazı genç futbolcularını daha çok konuşuyor olabilirdik.
Bugün ise Bursaspor'u konuşuyoruz ve şampiyon olabileceklerine yönelik benim inancım tam. Sivasspor kafaya oynadığı senelerde o tılsımı bana vermiyordu ama Bursaspor'da durum farklı. Şehirde bir inanmışlık var. Bu inancı geçtiğimiz sezon takımın başına geçip yaratan isim ise Ertuğrul Sağlam oldu. Bursaspor'un kadrosunda Sercan Yıldırım ve Volkan Şen zaten parlayan isimlerdi ama bu futbolcuları daha da parlatan Ertuğrul Hoca oldu. Ozan İpek, Turgay Bahadır ve Bekir Ozan gibi futbolcuları da sıklıkla konuşuyoruz. Bu sezon şampiyon olurlar veya olamazlar bilinmez ama tartışmayacağımız tek konu bu sezonun en başarılı takımının Bursaspor olduğudur.
Ertuğrul Sağlam'a teknik direktör olarak duyduğum saygı çok büyük, efendi futbolculuğu ile duyduğum saygı da büyüktü ama Samsun'lu olarak benim en büyük gururlarımdan birisi. Kendisi zaten Fifa tarafından en büyük gelecek vaad eden teknik direktörler arasında da yer alıyor. Umarım bu başarılı çizgisini devam ettirir ve kendisi ile daha büyük gururlar duymaya başlarız.
E. sağlamın beşiktaşının hiç bir maçını kaçırmadım.hepsini izledim.Bu iki sene puan olarak kötü görünmyebilir.fakat oyun, sistem açısından hiç ışık vermiyordu.her maç taraftar kanser oluyordu.
YanıtlaSil"küçük takımların büyük hocası" lafı sanki ertuğrul sağlam için ortaya atılmış gibi
Y.D yönetimi biraz tutarlı olsaydı Ertuğrul da buyuk takımların buyuk hocası olurdu diye düşünüyorum
YanıtlaSilBursaspor'u yabana atma derim.
YanıtlaSil