
Fenerbahçe'nin maçın genelinde kontrolü elinde tutmak istediği, oyunun özellikle savunma tarafına önem verip, Gençlerbirliği'nin hızlı hücumlarına, seri pas trafiğine izin vermek istemediği bir maç izledik. Daum'un hafta içerisinde dediği gibi maçları 1-0 kazansak bile yeter sözünden yola çıkarak oynanan bir futbol vardı. Gerçi maçın herhangi bir anında Fenerbahçe 1-0'ı yakalasa maç böyle bitebilirdi. Çünkü her iki takımda kontrollü oynadı ve sistemlerinden ödün bile vermediler. Alex'in olmaması ile beraber hücum organizasyonlarında sıkıntı yaşayan Fenerbahçe, topu hücumda tutmakta, olumlu pas trafiğinde başarılı olamadı. Gençlerbirliği ise hızlı futbolcularıyla sürekli orta sahayı hızlı geçti, bol miktarda pas yaptı ama Fenerbahçe kalesi önünde futbolcuların sorumluluğu alamaması sonucunda etkili olmadı. Emre Belözoğlu'nun altını tekrar çizmek gerekiyor çünkü son haftalarda Fenerbahçe'nin en iyisi, hatta tek iyisi. Ama bu sefer santraforla arasında oynayan bir futbolcu olmadığı için {Deivid'i etkisiz elaman sayıyorum} onunda tek başına yapabilecekleri bir yere kadar. Mehmet Topuz, Andre Santos gibi hücumda etkili olması beklenen futbolcular kötü oynayınca Fenerbahçe pozisyon bile bulmakta zorlandı. Hatta maçın en önemli pozisyonunu son dakikada buldular. Gençlerbirliği ise oyun sistemini asla bozmadı, maçın sonlarında Fenerbahçe'nin yükleneceğini tahmin ederek Serkan Çalık, Kahe gibi hızlı oyuncuları oyuna soktu ve istediği beraberliği aldı diyebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder