
Hiddink mücadeleyi, yarışmayı seven bir teknik adam. Son zamanlarda çalıştırdığı ülkelere bakarsak Güney Kore, Avustralya ve Rusya'da çalıştığını görüyoruz. Bu ülkelerde de kazandığı başarılar ortada. Türkiye'yi de ben biraz bu kategoriye koyuyorum. Biz bir İspanya, Fransa, Almanya falan değiliz ama bu saydığım üç ülkeden de iyi durumdayız. Bu yüzden beklentiler biraz daha yüksek ama Hiddink'in şimdiden gerçekçi olalım sözü bu yüzden çok doğru. Kademe kademe ilerleyip şimdiden büyük düşünmemek gerekiyor. Diğer düşündüğüm konu ise Hiddink'in bir anda Türkiye ile beraber başka bir takımı da çalıştıracağı duygusuydu. Rusya'nın başındayken Chelsea ile çalışarak bunu gerçekleştirdi. Veya bir ara hem Avustralya'nın hem de Psv'nin başındaydı. Bu konuda verdiği cevap ise sadece Türkiye'ye odaklanmak istediği oldu. İşte bu yüzden Hiddink'in Türkiye'yi sahiplenme ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Ayrıca futbol felsefesi konusunda da şimdiden ipuçlarını verdi. Beklediğim şekilde ayağa pasa dayalı, amacı pozitif olan kaliteli futbol oynayacağız. Zaten Hiddink'ten de beklenen buydu. Mesela 2002 Dünya Kupası'nı düşünüyorum, Euro 2008'i düşünüyorum tamam çok başarılı olduk ama mücadelemiz sayesinde. Bugünlerde çok konuştuğumuz ekol olayını bu turnuvalarda görememiştik. İşte bu yüzden turnuvalara katılma konusunda istikrar sorunu yaşıyoruz. Hiddink'le beraber bunu da aşabileceğimizi düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder