22 Nisan 2010 Perşembe

Çıta 2.10, Hedef 23 Yıllık Rekoru Tarihe Karıştırmak

Yıllardan 2009, Dünya Atletizm Şampiyonası'ndayız. Çıta 2.10'da. Blanka Vlasic çoğu zaman olduğu gibi birinciliği garantilemiş ve rekor için atlayış yapacak. Rekor ise Kostadinowa'nın 1987'de kırdığı 2.09. Burada anlatmak istediğim olay rekoru kırabilmek değil. Vlasic, yıllardır olduğu gibi zaten rekorun eşiğine gelmiş ama bir türlü 2.10'luk atlayışını yapamıyor. Bahsetmek istediğim olay ise, Vlasic rekor için atlayışını yapacağı sıralarda rakibi Alman, Arianne Friedrich kenara geçmiş ve Vlasic'e tempo tutuyor. Hem de kendi ülkesinde yapılan bir şampiyonada. Friedrich kim derseniz, Vlasic'in en büyük rakibi ve son yıllarda Vlasic'i geçmeye başlayan isimlerden. Ama Vlasic yeniden şaha kalktığında, rekor için denemesini yaptığında kenara geçip, tribünlere onun için tempo tutturacak kadar kendisine saygı duyuyor. İşte Blanka Vlasic'i bu yüzden seviyorum. Çünkü kendisine çok büyük saygı duyuluyor ve gördüğüm en sportmen atlerlerden birisi.

Isinbayeva'yı da seviyorum. O rekorların kraliçesi. Bu yıl her ne kadar spora ara vermiş olsa bile döndüğünde geçilmesi beklenen 5.10 onu bekliyor olacak. Vlasic ise Isinbayeva gibi değil. Aksine rekoru bir türlü kıramıyor. 2.10 atlamak için elinden geleni yapıyor ama olmuyor. Bu rekoru mutlaka kıracak ve belki de Isinbayeva gibi sürekli üzerine koyarak gidecek. Ama Vlasic rekorları kırmadan böylesine saygı kazanıyorsa, kaybettiğinde rakibini kutluyorsa, en büyük rakibi kendisi için tempo tutuyorsa, Isinbayeva gibi ona buna saldırmıyorsa bu atlet çok büyük bir atlettir.

Hırvatistan'ı şu an neredeyse tek başına temsil ediyor. Kişisel başarıların haricinde ülkesini tanıtmak, oradaki atletizmi de ilerletmek misyonları arasında. ABD'li, Jameika'lı, Rusya'lı atletlerin falan tuzu kuru. Çünkü hepsi uzman oldukları alanlarda iyi bir yapılanmaya sahipler. Mesela Jameika gözümüze küçük bir ülke, gelişmemiş bir ülke gibi görünebilir ama Brezilya'da nasıl çocuklar annelerinin karnından futbolcu çıkıyorlarsa, Jameika'da da sprinterlerin de durumu bu. Blanka Vlasic ise bizim Süreyya Ayhan misali bir anda ortaya çıktı, ülkesini en iyi şekilde temsil etti. Bizim Süreyya Ayhan gerçi Türk zihniyetine kurban gitti, kendini bitirdi ama bir sporcunun doğasında progesyonel olmak varsa, bunu yetenekle harmanladığında Vlasic gibi efsane olmak zor değil.

Bizler de bundan yola çıkarak kendisiyle röportaj yapmayı çok istedik ve bunu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Röportaj saat 19 da yayında olacak ama onun öncesinde bunları yazmak istedim. Birgün Isinbayeva ile de bu röportaj hayalini gerçekleştirebilirsek yine birşeyler karalarız. Çünkü saygı duyduğumuz sporcuların bizler açısından önemi çok büyük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir