22 Nisan 2010 Perşembe

"Türkler Çok Tutkulu Taraftarlara Sahipler" {Blanka Vlasic Röportajı}

Ortak, vizyonu geniş tutalım artık dedi ve bindik bir alamete. Artık kıyamete mi geldik iyi bir iş mi yaptık birlikte karar vereceğiz sanırım. Bugüne kadar bir çok röportaj hazırladık. Ama itiraf etmek gerekirse hiç birisinin hazırlık süreci bu kadar sancılı olmadı. İngilizcem çok üst seviyede değildi ki bu, soruları hazırlarken bir hâyli yüzüme çarpılan bir gerçek oldu, fakat bırakmadan zorlaya zorlaya ve birazdan vereceğim isimlerin de desteğiyle sonunda tamamladım. Vlasic gibi bir isimle röportaj yapmak çok önemliydi bizim için. Resmi sitesine girip oradaki mesaj kutusuna röportaj ricasını bırakmamızın üstünden birkaç gün geçti, geçmedi, kendisinden yanıt alma fırsatı bulduk. Bize kişisel mailini vererek soruları beklediğini söyledi. Nihayetinde geçen hafta perşembe akşamı bir saat içinde soruları hazırladık ve yaklaşık 2 saat içinde de sevgili Leyla ile ingilizceye çevirdik. Salı günü öğlende de yanıtlar geldi. İngilizce yanıtları Türkçe'ye çevirmek, itiraf etmem gerekirse, benim için daha kolay oldu :) Tabii bu konuda Ersin'in yardımlarını da es geçmek haksızlık olur. Çok teşekkür ediyorum ikisine de.. Efendim gelelim röportaja, Blanka Vlasic'e 10 soru sorduk, o da sağolsun tüm soruları içtenlikle cevaplamış. Umuyorum keyif alırsınız buyrun;

1- Son on senedir atletizmin yüksek atlama branşına damga vurmuş bir isim olarak bize yanıt verdiğiniz için teşekkür ederiz. Blanka Vlasic spora nasıl başladı nelerle karşılaştı bugüne kadar?

Vlasic; Sporcu bir aileden geldiğim için spor her zaman boş zamanlarımızı geçirmenin bir yolu oldu. Çok erken yaşta topla oynamayı, yüzmeyi ve temel jimnastik hareketleri yapmayı öğrendim. Babam, eski bir dekatlon atleti. Antrenörüyle çalışmak için stadyuma gittiğinde, çoğu kez beni de yanında götürürdü. Orda arkadaşlıklar kurmaya ve eğlenmek için küçük antrenmanlar yapmaya başladım. Sonra, her gün başka bir antrenman yaparak devam ettim. 60 m, yüksek atlama, uzun atlama.. Belli ki yüksek atlamaya meyilliymişim. Bu nedenle ekibe Bojan Marinovic’i dahil ettik. Kendisi eski bir yüksek atlama atleti ve benim 2. antrenörüm. Ondan, biraz daha iyi olmayı öğrendim ve atlayışlarım adım adım yükselmeye başladı. Böylece yüksek atlama “benim işim” oldu.


2- Babanız Josko Vlasic de atlet bildiğim kadarıyla. Dekatlonda rekor kırmış isimlerden birisi. Dekatlon yarışlarında bir çok branş mevcut. Sizi yüksek atlamaya hazırlayan babanız mıydı? Bu branşlarda tek tek deneyerek mi karar verdiniz yüksek atlamada başarılı olduğunuza?

Vlasic; Söylediğim gibi, başta denediğim birkaç dal daha oldu. Ama antropometrik değerlerim beni bir noktaya yönlendirdi. Uzundum, ayrıca oldukça hızlı ve iyi koordine olabilen biriydim. Zaten birkaç antrenman sonra müthiş sonuçlara ulaştım. Böylece seçim yapmak çok doğal bir hâl aldı. Babam ise beni sadece doğru yönde olmam için itti. Babam, kesinlikle bugünkü skorlarımın en büyük sorumlusudur. Onun tecrübe ve bilgisi olmasaydı, şu anda olduğum yerde olamazdım.


3- 16 yaşınızdayken Dünya Gençler Şampiyonası'nı 8. olarak bitirip, Sidney Olimpiyatlarında ilk kez Hırvatistan'ı temsil etme fırsatı buldunuz. Bu kadar genç yaşta böyle bir mücadele içine girmek nasıl etkiledi kariyerinizi?

Vlasic; Sidney Olimpiyatları’nda 1.93 atladığımda, yüksek atlamanın bana zaten hayatımın çağrısını yaptığını biliyordum. Bunun olacağı aşikârdı. Geride kalan yıllarda bir çok değişik şeye tutku duydum, ama yüksek atlama her zaman en güçlü tutkum olarak kaldı. Babamın o günlerde beni teşvik etmek için söylediği; eğer istersem, dünyanın en iyisi olabileceğim cümlesi, beni en çok etkileyen şey oldu.


4- Bugüne dönecek olursak, büyük şampiyonların öncesinde geçmişte Golden League, şimdi ise yeni kurulan Diamond League yarışları var. Siz de Avrupa Atletizm Şampiyonası öncesinde mutlaka Dimond League'de kendinizi göstereceksiniz. Geçtiğimiz yıl ödülü kaçırmıştınız, bu yılki hedefleriniz neler?

Vlasic; Her zaman bu tarz bireysel yarışmaların içinde yer aldım, bu sene de böyle olacak. Çok ileriyi düşünmeden, bu sezonki yarışları kazanmayı umuyorum. Önümde uzun bir sezon var ve hâlâ antrenman yapıyorum. Bu yüzden, şu andaki tek hedefim bu zorlu periyodu yüksek bir seviyede tamamlamak ve bu süreç içinde sağlıklı kalmak. Sonra tüm yarışları zamanı gelince tek tek ele alacağım.


5- Uzun süre yüksek atlamada tek başınıza egemenliğinizi sürdürmenizin ardından, Arianne Friedrich ve Anna Chicherova da bu dalda iddialı isimler. Özellikle Arianne Friedrich ile muhteşem çekişmeniz oluyor. Ama 2009 Dünya Atletizm Şampiyonasını kazanarak ve Zagrep'te yaptığınız 2.08 ile yeniden egemenliğinizi ilan ettiniz. Rakipleriniz hakkında neler düşünüyorsunuz güçlü rakiplerinizin olması sizi nasıl etkiliyor?

Vlasic; Kızlarla aramızdaki rekabet bizim için faydalı bir durum aslında. Daha ilginç kılıyor. Benim için ekstra motivasyon kaynağı oluyor. Onlar beni daha iyi olmaya zorladıkça ben de pistte daha iyisini yapıyorum. Ama sonuçta yüksek atlama bireysel bir spor ve önemli olan, zayıflıklarınızın üstesinden gelebilmeniz.


6- Stefka Kostadinoca, 2.10 ile bu alanda rekoru elinde bulunduruyor ve 20 yıldır rekor elinde. Siz ise bu rekoru kırmaya en büyük adaysınız. Her şampiyonada sizden rekor bekleniyor ve bu rekoru mutlaka birgün kıracaksınız. Sizin rekor hakkında düşünceleriniz neler? Gerçekten rekoru kırmak çok mu zor ve rekoru kırdığınız andan sonra çıtayı ne kadar daha yukarı taşımayı hedefliyorsunuz?

Vlasic; Rekor konusunda bir çok soruyla karşılaşıyorum. Ne zaman olacağını söylemek benim için zor. Hatta nasıl olacağını söylemek de.. Her sene daha iyisini yapmayı deniyorum. Bu benim kendimden beklediğim tek şey. Kimsenin başaramadığı bir sonuç için kendimi gereksiz bir baskı altına almak istemiyorum. Yaparsam kesinlikle güzel olur. Ama adım adım gidiyorum. Bu konuda herhangi bir limit yok, her şey mümkün. Sadece inanmaya ihtiyacınız var.


7- Günümüzde en popüler atletlerden birisi de sizsiniz. Başarılı atlayışlarınızın ardından minderde yaptığınız kendinize özgü danslarınız var. Biz ne kadar izlerken keyif alıyorsak, siz de işinizden keyif alıyorsunuz. Popülarite, başarı ve haz almak üçlüsünü aynı anda yaşıyor olmak nasıl bir durum?

Vlasic; Önemli olan nokta, yaptığınız her neyse onun tadını çıkarabilmek. Sadece daha verimli olarak, en üst noktanıza ulaşabilirsiniz. Atlarken, duygularımı asla gizlemem, iyi yada kötü.. Bu, insanlarla iletişim kurmamı sağlıyor. Ama çoğunlukla performansımı sergilerken müthiş hissederim. O enerjiyi fark ettiğimde çok memnun oluyorum. Ve bu sadece pistte değil, her gün oluyor. Sevdiğim işi yapabildiğim ve iyi yapabildiğim için sadece mutlu ve minnettarım. İnsanların kendileri için söyleyemedikleri ne varsa gerçekleştirdim.


8- Küçüklüğünüzden beri atletizmin içindesiniz. Eminim babanız başta olmak üzere birçok atleti takip etmişsinizdir. Ama idol bir isim sorsam, bana hangi ismi verebilirsiniz?

Vlasic; Dürüst olmak gerekirse, idolüm hiç olmadı. Ama bazı teknik hareketleri denemeye başladığım günlerde, televizyonda Stefka Kostadinoca’yı izlerdim. Benim için asıl idol; hayallerini başarabilmek için aslanlar gibi mücadele eden kişilerdir.


9- Hırvatistan'ın en önemli atletlerinden birisi şüphesiz sizsiniz. Ülkenizi bir şekilde temsil etmek sanıyorum büyük bir gururdur. Sizin idol olarak aldığınız isimler olduğu gibi şimdi de başarınızdan ötürü sizi idol olarak alan gençler var. Hırvatistan'da atletizme nasıl bakılıyor?

Vlasic; Başladığım günlerde, koşullar çok kötüydü. Kapalı bir tesis yoktu. Bu yüzden sadece ben değil, diğer sporcular da eğitim alamıyordu. Bugün ise büyük bir ilerleme olduğunu söyleyebilirim. Ama hâlâ çok kaliteli atletler yetiştirmek için yeterli değil. Bu sezon sonunda, Split’te IAAF/VTB Bank Continental Cup gerçekleştirilecek. Bu Hırvatistan’ın tanıtımı ve Hırvat sporu için çok önemli bir adım.


10- Türkiye'de atletizmin düzeyi dışardan bakılınca nasıl görünüyor? Tanıdığınız Türk atlet var mı hiç? Bize son olarak neler söylemek istersiniz?

Vlasic; Türkiye’de, İstanbul’da bazı iyi yarışmalar olduğunu biliyorum. Beni her zaman sıcak karşıladılar. Ayrıca benim hakkımda, atlayışlarım hakkında sahip oldukları bilgiler beni şaşırtmıştı. Çok tutkulu taraftarlarınız var, bunu bütün dünya biliyor. Dünya’nın elit atletleri arasında her zaman Türk Atletler de vardır. Eminim onlara iyi bakıyorsunuzdur.

Sevgilerimle, Vlasic.

6 yorum:

  1. Güzel bir röpörtaj Atletizmi yeni nesilere sevdirmek için şu şeker kız gerçekten biçilmiş kaftan

    YanıtlaSil
  2. keyifli bir röportaj olmuş,zor bir işi başarmışsınız.elinize sağlık,ronaldinho röportajı bekliyoruz senden burak :)

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel olmuş gerçekten teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Eline sağlık dostum çok hoş olmuş...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir