Nihayet! {Manisaspor:1-2:Galatasaray}

Galatasaray haftalar öncesinde yine bir Ege deplasmanından, Denizli'den 3 puanı 2-1'lik skorla almıştı. Bu hafta ise Manisa'da 3 gol birden atmasına rağmen, maçı 2-1 kazanabildi. Kazanabildi diyorum çünkü yine çok rahat bir maç izleyemedik Galatasaray taraftarı olarak. Yarın akşam oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi öncesinde kazanmak Galatasaray'a her türlü fayda sağlayacaktı. Bu durumda oynanan oyundan ziyade sonuç önemli evet, ona katılırım. Fakat şöyle de bir durum var ki, Galatasaray bu akşam 1-0'ı bulduktan sonra yine bu skorun üstüne yatan ve devre arasında aldığı telkinlerin ardından bastıran bir takım kimliğine büründü. Tamam arkada Lucas Neill gibi müthiş bir emniyet kemerin var. Ama bu akşam gördük ki gol bazen kendi kafamızdan bile gelebiliyor. Bu takıma öncelikle 1-0'ın üzerine yatmama taktiği verilmelidir, ofsayt taktiğinden ziyade. Neill'den açılmışken söz hatırlatayım. Neill, yalnız Galatasaray'ın yaptığı değil, bu sezon yapılan hatta bir kaç sezondur yapılan gerçekten en başarılı ve en "nokta transfer" olarak adlandıracağımız isimdir. Maça dönecek olursak..

Rijkaard ve ekibi kadro seçimi olarak tatsız geçen Diyarbakırspor kadrosunu sahaya sürdüler bu akşam yeniden. Kalecisinden tutun da forvetine kadar aynı sistem ile sahaya çıktık. Aykut Erçetin yıllardır eleştirilen bir isim olarak dikkat çeker mesela Galatasaray'da. Önce Mondragon'un ardında yedek bekleyen, sonra Orkun ile kaleyi paylaşan, son iki sezondur ise önce De Sanctis'in sonra da Leo Franco'nun ardında yedek kalan bir isim olmuştu. Bu süreç içerisinde kendisini çok geliştiremediği fikrinde bir çok futbolsever. Ama bugün Leo'dan öyle bıkmış ki taraftar Aykut'a sevgi gösterilerinde bulunuyor. Bir atasözü var çok keyifli; "koyunun olmadığı yerde, keçiye Abdurrahman Çelebi derler" diye. Aykut'un böyle göklere çıkarılması, hele ki çok eleştirenler tarafından, bana pek samimi gelmiyor. Neill'in bugünkü performansı asla şaşırtıcı değil. Kaldı ki Neill böyle oynamazsa şaşırırım ben. Hakan Balta'nın stoper kariyeri de başarıyla sürüyor. Topu oyuna sokuşu sanırım kendi kariyerine de Galatasaray'a da çok fayda getirecek. Maçın ilk yarısında Caner vardı ki gerçekten benim için Galatasaray'daki zayıf halka. İlerde top tutamadığı gibi aldığı her topu da auta vurdu. Şimdi adam sol bek ilerde neden top tutsun ki diyecek olanlar çıkabilir. O zaman ileri de çıkmasın. Yerinde kalsın. İleri çıkıyorsa da bunun gereğini yapsın. Caner'in bir de bencilliği var malesef. Sevmiyorum bu özelliğini. Arkadaşlarıyla paslaşma içine gitmiyor ileriye çıktığı zaman. Kanattaysa Arda'yla belki.. Ama ortaya yakın bir yerdeyse, içeri katettiyse asla!

Deplasman kâbusuna dur demek isteyen Galatasaray bu akşam oyuna hızlı başlayan taraf oldu. Maçın 22. dakikasında sağ kanattan kazanılan frikik sonucunda Elano'nun yerden vurduğu sert topa, Keita tarafından gelen minik bir bilek darbesi Galatasaray'ın öne geçtiğini ilan ediyordu. İlk cümlelerimde de dediğim gibi bu dakikanın ardından Galatasaray yine tek gole güvenmeye başladı ve devre bitmeseydi o golü yerdi. Ama Allah'tan ilk yarı bitti de soyunma odasına 1-0 galip girdik. İkinci yarıya ise teknik heyetten alınan direktifler doğrultusunda gol arayarak başladık. Öyle ki bir ara Sabri bile gol pozisyonuna girdi. Milan bugünün şanssız ismiydi attığı gole rağmen.. Karşı karşıya kaçırdığı 2 pozisyonun ardından golü atması, güzel oldu. Maçın talihsizi ise şüphesiz Mehmet Topal. O maske ile ne kadar rahatsız olduğunun herkes farkındadır sanırım ama bir de bu şekilde geri gelip kademeye girince, malesef maskenin azizliğine uğradı. Attığı kafa golünü değme golcüler de atamaz bu arada. Kafasını çevirişi falan müthişti. Ama kaleyi tutturamadı. Sağlık olsun, canı sağolsun onun.. Manisaspor'a da değinmek gerekirse, hafta içi Fenerbahçe ile oynadıkları Türkiye Kupası yarı final maçından yorgun geldiler. Hâliyle istedikleri oyunu da sahaya yansıtamadılar.

Velhasılı Galatasaray, yarın üstündeki iki rakipten en az birinin puan kaybedeceği haftayı kayıpsız kapattı. Hem de deplasmanda.. Umuyorum bu maç moralleri bir nebze olsun yerine getirir. Şampiyonluk ya da Şampiyonlar Ligi, bu saatten sonra farketmiyor. Ama inşallah Şampiyonlar Ligi'ne gidecek Galatasaray. Gönlümden geçen bu tabii ki. Sonuç ne olur, bilemeyiz. Arda'nın oyundan çıkarken tribünleri alkışlamaması, taraftara olan kırgınlığın hissettirdi bana. Umuyorum sonra tatlıya bağlanacaktır. Taraftar Arda'nın gönlünü bir şekilde almak zorundadır. Arda Avrupa'ya gitsin gitmesin, bu takımın kaptanı şu anda.

MANİSASPOR: 1 - GALATASARAY: 2

Stat
Manisa 19 Mayıs

Hakemler
Abdullah Yılmaz xx, Erhan Sönmez x, Ali Saygın Ögel x

Manisaspor
İlker xx, Şener x (Dk. 46 Momha xxx), Hüseyin xx, Burak xx, Eren xx, Mehmet Nas xx (Dk. 86 Limeira x), Nizamettin xx, Mehmet Güven xx (Dk. 60 Ergin x), Güven xx, Simpson xx, İsaac x

Galatasaray
Aykut xx, Sabri xx (Dk. 81 Emre Güngör x), Neill xx, Hakan Balta xx, Caner xx, Mehmet Topal xx, Dos Santos xx, Elano xx, Keita xxx, Arda xx (Dk. 67 Mustafa Sarp x), Baros xx

Goller
Dk. 21 Keita, Dk. 64 Baros (Galatasaray), Dk. 74 Mehmet Topal (kendi kalesine) (Manisaspor)

Sarı Kartlar
Dk. 20 Hüseyin (Manisaspor), Dk. 41 Baros, Dk. 82 Santos (Galatasaray)