Samsun, kendi içinden bir devrimci daha çıkardığı için benden mutlusu olamaz şu anda. Nufüs kağıdına baktığınızda doğum yerinin falan Samsun olduğunu göremezsiniz ama o adam herkesten ala Samsunludur. Çünkü Samsunspor formasıyla futbolculuk döneminde zirveye yaklaşmıştır, teknik direktörlük hayatı da Samsunspor'da başlamıştır ve bu adamın ailesi bile Samsun'da yaşıyor. Ertuğrul Sağlam'ı bu noktada gördüğüm için, bunları başardığı için çok mutluyum. Çünkü bunları gerçekten haketti. Kariyerine baktığımda Samsunspor'da da başarılı olmuş, Kayserispor'da da başarılı olmuş, bana göre Beşiktaş'ta da başarılı olmuş ama bahsetmek istemediğim zihniyet bu adamı devrime doğru yöneltmiştir. Geçtiğimiz sezon Ertuğrul Sağlam takımda kalsa yine şampiyon olur muydu Beşiktaş diye sorarsak, cevabım evet olurdu. Hem de bugünlerde yaşlanan, prostat etkisi yaşayan ve gençlerini bir bir kaybeden takımdan da söz etmiyor olabilirdik. Elbette hatalar yapmıştır ama takımda bulunduğu nokta asla kovulmayı haketmemişti. Herkes Liverpool'dan yenen 8-0'ı konuşur ama ilk maçta 2-1'lik skordan ve ezici futboldan bahsetmez. Ya da o sezon Şampiyonlar Ligi'nden alınan 6 pundan. Son yıllarda hangi Türk takımı o kadar puan toplamış. Yani bir taraftan bu adama bunlar yapıldığı için üzgünüm ama devrimin de bu durumla gerçekleştiği için mutluyum.
Büyük devrimcileri, devrimleri falan konuşur dururuz. Bu da en az o kadar büyük devrimlerden birisi olmuştur. Kolay mı ya, yılların getirdiği bir tabuyu yıkıyorsun. Anadolu'dan başka şampiyon çıkmak felsefesini imha ediyorsun. Ertuğrul Sağlam, bu anlamda da çok büyük bir insandır. Futbolculuğu zamanında insanlığını, karakterini falan övüyorduk. Türkiye Liglerinin gördüğü en efendi futbolcularından biriydi. Şimdilerde ise teknik direktör ve karakterini, profesyonelliğini, kalitesini falan yine seviniyorum. Belki daha hırslı, belki daha öfkeli, birşeyleri başarmak isteyen bir görüntüsü var. Bu yüzden kenardan hakemlere, gelişen durumlara artık kayıtsız değil. Yine kolay değil adam şampiyonluğa gidiyor. Düşünsenize Ertuğrul Sağlam'ın yerinde Yılmaz Vural'ın falan olduğunu. Türkiye birbirine girerdi. Ama Ertuğrul Sağlam bu dönemde bile açıklamalarıyla falan oluşan gergin ortamı önlemeye yönelik bir insan oldu. Zaten Bursaspor, şampiyonluğunu ilan ettikten sonra yaptıklarına falan odaklanırsak, Ettuğrul Sağlam'a biraz daha saygı duymamak elde değil.
Şimdi önünde büyük bir fırsat var. Bursaspor onun için en uygun takım görüntüsünde duruyor. Çünkü vizyonları daha büyüdü, gelirler doğal olarak artacak, bu da imkanları beraberinde getirecek. Ertuğrul Sağlam da böylesine imkanları en doğru şekilde kullanabilecek teknik adamların başında geliyor. Şampiyonluk sezonunda yaptığı isabetli transferler gibi, yine isabetli ama daha kaliteli isimlerle Şampiyonlar Ligi'nde elinden geleni yapar, gelecek sezonda da şampiyonluğa oynar. Yeter ki Bursaspor yönetimi vizyonunu kaybetmesin, çekirdek kadrosunu korusun. Gerisini zaten Ertuğrul Sağlam getirecektir. Türkiye'nin Ferguson'u, Wenger'i olmaması içten bile değil. Hepsini geçtim Bursaspor harika bir futbol şehri ve inanılmaz bir potansiyel var. Bu sezon şampiyonlukta alttan gelen Sercan Yıldırım, Volkan Şen gibi futbolcuların katkısı ortada. Altyapı takımları da sürekli şampiyonluğa oynayan, iddialı futbolcular çıkaran durumda. Ertuğrul Sağlam da geçmiş yıllarda gösterdiği gibi gençleri çok seven bir isim. Bu açıdan da Türkiye'nin Wenger'i, Ferguson'u olması hayal değil.
Ayrıca bu devrim, diğer büyük Anadolu şehirlerine ilham olacak, herkes şampiyonluğa inanabilecek. Bu açıdan da Bursaspor diğer Anadolu kulüplerine, Ertuğrul Sağlam ise diğer Türk teknik adamlara ilham olacaktır. Kısaca bu adamın yerinde olmak vardı. Tarih sahnesine hiç silinmeyecek şekilde adını yazdı, Bursaspor'u 5. büyük yapmayı başardı ya da 5. büyük olma yolunda emin adımlar attırdı, Türkiye devrimini gerçekleştirdi. Yaptığı, yapacakları, Türk futboluna kattığı ve katacağı bütün değerler, güzellikler için Ertuğrul Sağlam'a sonsuz teşekkürler.
17 Mayıs 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Adam gibi Adam tabiri vardır ya, tam da Ertuğrul Sağlam'ı anlatır bu söz. Ben böyle efendi bir adam görmedim. Futbolculuğu bizlerin çocukluğuna denk geldi ve izleme şansına da eriştik. Kendisini forvet, orta saha ve defans olarak izlediğimi hatırlıyorum. Yani verilen görevlerin hepsini yapıyordu. Teknik Direktör olarak Samsun macerasını takip edemedim, sanırım 2.ligdeydi o yüzden olabilir ama Kayseri'de yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Ama orada da takımı bir basamak yukarı çıkaracak hamleler yapılmadı ve o da kendini Beşiktaş'ta buldu. Bana göre biraz erken gitmişti oraya ve de yanlış yöneticilerin yanına gitmişti. Beşiktaş'ta da başarılı oldu, Mentalist maçında 4-1 (yanılmıyorsam) biten maç sonrasında apar topar takımdan uzaklaştırıldı. O gün çok üzülmüştüm. Bunları aşmamız gerektiğini düşünüyorum ülke olarak. Gelgelelim Bursa'nın başına geldi. Bursa'nın taraftarı müthişti ve oraya gitmesi Türkiye içindeki en iyi tercihiydi. Taraftar ve yönetim her türlü arkasında olduğunu gösterdi, sabretti. Ve sonunda Ertuğrul Sağlam ve Bursaspor hakettiği yeri aldı. Bu elbet burada bitmez, bundan sonra tahminim Bursa sonuç ne olursa olsun Ertuğrul Sağlam'ı bırakmayacaktır uzun yıllar. Ve bu istikrar da onlara yine başarıyı getirecektir. Oyuncuları da artık şampiyon olmuş bir takımda oynadıklarından 3 büyüklere geçmeyecektir ve takımlarının başarılarına ortak olacaktır. Ertuğrul Sağlam'ı muhtemelen Guus Hiddink'ten sonra A Milli Takım'ın başında göreceğizdir. Tekrardan tebrikler Bursaspor, tebrikler Ertuğrul Sağlam..!
YanıtlaSilValla helal olsun be.
YanıtlaSil