Real Madrid, Barcelona; Bekle Bursaspor'u

Sezon başında Bursaspor şampiyon olur mu diye sorulduğunda ne cevap verdik acaba? Başarılı olmalarını, zirve yarışında olmalarını elbette bekliyordum ama son haftaya kadar yarışın içinde olmak, sonunda da şampiyonluğu kazanmak inanılmaz bir duygu olmalı. Herhangi bir Anadolu takımını, Galatasaray gibi tutmadığım için elbette bu duyguyu bilemem. Çoğu Anadolu şehrinde önce Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi takımlar tutulur. Bu takımların yanında ise memleketimizin takımlarına destek oluruz. İşte bu yüzden üç büyükleri tutmadan, memleketlerinin veya yaşadıkları şehrin takımını tutan insanların böylesine bir durumda neler yaşayacağını düşünemiyorum bile. Gün hatta hafta hatta önümüzdeki ay Bursaspor'undur. Gerek oynadıkları futbol, gerek gösterdikleri duruş, gerekse taraftar açısından bu şampiyonluk çok haklı bir durum diyebilirim. Takım ikinci lige düştüğünde bile stadyumu dolduran, ligi kaçıncı bitirirse bitirsin mutlu olmak için sebep bulabilen daha kaç takım taraftarı vardır acaba. Ertuğrul Sağlam ve getirdiği vizyon gerçek anlamda Türkiye'de bir devrim gerçekleştirmiştir.

Ertuğrul Sağlam'ın dediği gibi 18 milyon avro'ya kurulmuş bir takım ve sezon başında hedeflerini Avrupa Ligi'ne katılabilmek olarak belirlemiş bir camiadan söz ediyoruz. Kadroya baktığımızda ise üç büyüklerden başarısız diye gönderilen futbolcular, üç büyüklerin yüzüne bakmayacağı yabancılar ve Bursa'nın özünden çıkarmış futbolcular var. Aslında bu başarı uzun vadeli bir durum. Bursaspor'un altyapı takımlarına bakarsak inanılmaz işler yaptıklarını görüyoruz. Böyle bir yapılanma durumunda ise Volkan Şen, Sercan Yıldırım gibi büyük takımların peşinde koştuğu futbolcuları bulmak çok zor olmamalı. Bu takımdan böylesine bir sinerji yaratmak inanılmaz olmalı. Ertuğrul Sağlam, bu anlamda da oldukça başarılı olmuştur ve Bursaspor'un hedefini değiştirmemesi durumunda Türkiye'nin Ferguson'u, Wenger'i olma yolunda ilerler.

Tabii bu başarılı sürekli kılmak en önemli durum. Trabzonspor bildiğimiz gibi ilk Anadolu devrimini yaşatan takım oldu ama Trabzonspor'un büyüklüğü bu başarıyı sürekli kılmalarından kaynaklanıyor. Yani zamanında yakaladıkları sinerjiyi iyi kullandılar, yıllarca şampiyon oldular ve günümüzde de şampiyonluğa oynuyorlar. Şampiyon olmak demek, elde ettiğin gelirlerin neredeyse 3-4 kat artması anlamına geliyor. Şampiyonlar Ligi gelirini, yayın ihalesi gelirini falan bir yana bıraktım, artık sponsorlar sana diğer Anadolu takımlarına baktıkları gibi bakmayacaklar. Asıl önemli noktanın bu olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden elde edilen gelirlerin en doğru şekilde kullanılması, daha iyi ama uçuk kaçık olmayan transferler, biraz daha alternatifli kadro ve en önemlisi yeni bir stad gerekiyor. Ayrıca Bursaspor'un çekirdeğini koruyacağını düşündüğümden gelecek sezonda da bu yarışın içerisinde olacaklarını düşünüyorum. Yeter ki istikrar yolundan dönmesinler, gelirler en doğru şekilde kullanılsın.

Aslında bunlar bugün konuşulması gereken konular değildi ama yazmak istedim. Dediğim gibi gün, hafta, ay Bursaspor'un. Bunları konuşmak yerine yazıyı Sercan Yıldırım'ın şu sözleriyle bitirmek lazım;

''Biz devrim yaşattık. Devler Ligi'ne gidiyoruz. Real Madrid'i Bursa'ya getireceğiz.''