Bu ikilinin yaşadıkları durumlar biraz benzerlik gösteriyor. Öncelikle her iki futbolcu da takımlarında istenmeyen adam ilan edilerek, başka takımlara yollandı. Zapotocny Bursaspor yolunu tutarken, Eto'o ise Ibrahimoviç takasında Inter'in yolunu tuttu. Her iki oyuncuda takımdan ayrıldıklarında tabii ki şampiyon takımın futbolcularıydı. Bu sezona baktığımızda ise Zapotocny'nin yine Süper Lig şampiyonluğunu yaşadığını görüyoruz. Beşiktaş'ın ardından Bursaspor'da da bu duyguyu tatmak çok güzel olmalı. Eto'o da aynı şekilde Barcelona'da Şampiyonlar Ligi'ni ikinci kez kaldırdıktan sonra, bu sezon geldiği Inter'de tekrar Şampiyonlar Ligi'ni kazandı. Üstelik Ibrahimoviç uğruna harcandığını ve Ibrahimoviç'in Avrupa'da başarılı olmak istediği için Barcelona'ya geçtiğini unutmayalım. Tabii burada da akıllara Mustafa Sarp geliyor. O da Galaatsaray'a geldiğinde şampiyonluk falan istediğini belirtmişti. Oysa ki ayrıldığı Bursaspor bu sezon büyük bir devrime imza attı.
24 Mayıs 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ben, göz önünde olmayan adam olmamın ekstra bir motivasyon yarattığını düşünüyorum.Zapo çok kaliteli bir oyuncu olduğu için Bursa'da başarılı olmadı bence;medya, taraftar ve camia baskısından kurtulduğu için başarılı oldu.Bunun örneklerini çoğaltmak çok basit Anadolu takımlarında fırtınalar estirip büyük takımlarda yokları oynayan bütün futbolcular aynı nedenden dolayı başarısız oluyorlar.Yani demek istediğim bizim ülkemizde takım oyuncularına ekstra motivasyon verecekler takımı geriye götürmekten başka hiç bir işe yaramıyor.Ne yazıkki gs taraftarı içinde bu aynı.İki gün sonra elano,jo,giovani hatta servet yeniden başka takımlarda harikalar yaratırsa hiç şaşırmayalım.Hatta Arda milli takımda iyi oynamaya başladı bile.Sonuç olarak iyi bir oyuncunun kötü performans sergilemesinde herşeyden çok bizlerin etkisi var.Olanlardan ders çıkaralım derim.
YanıtlaSil