28 Haziran 2010 Pazartesi

Almanya 4-1 İngiltere / Arjantin 3-1 Meksika {DK Günlüğü #17}

Avrupa derbisi diyebileceğimiz nitelikte bir karşılaşma. Almanya ve İngiltere'nin uzun yıllara dayanan bir ezeli rekabeti var. Ama 1966'dan bu yana da Almanya'nın ezici bir üstünlüğü. Gerek oynadıkları karşılaşmalarda, gerekse büyük şampiyonalarda gösterilen başarılarda. Böyle bir ortamda maçın mücadeleci, gergin geçmesi beklenen durumdu. Bu beklenen mücadeleyi ise pek görebildiğimizi söyleyemem. Sistemi oturmuş, hücum hattı makine gibi işleyen Almanya'nın İngiltere karşısında rahat skora kavuşması çabuk sürmedi. İngiltere ise geri dönüşü iyi yaptı, Lampard'ın verilmeyen golü derken oyun o dakika koptu. İngiltere'nin üzerinde bulunan psikolojik baskının üzerine bir de verilmeyen golün moral bozukluğu eklenince Almanya ikinci yarıda oyunu daha da rahat oynadı. İngiltere'nin zaten gol atmaya hali yok. Rooney'i bulabilene aşkolsun, sadece Lampard, Gerrard gibi isimlerin ekstradan yaratacağı pozisyonlara bakıyorlar veya duran toplar onlar açısından büyük avantaj oluyor. Almanya ise sistemini oturtmuş bir takım. Turnuvanın başından bu yana 4-2-3-1'i harika uyguluyorlar ve Podolski & Mesut Özil & Müller üçlüsü gününde olduğunda onlar açısından skor bulmak kolay. İngiltere'nin ise güçsüz hücum hattına, savunma futbolcularının da kafa olarak ortalarda olmaması eklenince Almanya farklı bir skor aldı.

Arjantin ve Meksika denince bu turnuvada aklıma seyir zevki yüksek futbol ve güçlü hücum hatları geliyor. Her iki takımında kendine göre güçlü hücum hatları var ama kadro kalitesini elinde bulunduran taraf turnuvada daha ileriye gidiyor. Nitekim Arjantin'in de Meksiya'ya oranla güçlü bir kadrosu var. Buna rağmen Arjantin'in sıkıntısı belli. Savunmada beklenmedik hatalar yapabiliyorlar, orta sahası yanlış kurgulanmış ama Tevez, Messi ve Higuain gibi bir üçlüye sahip olması Arjantin'i Arjantin yapıyor. Bu maçta da hızlı giren, rakip savunmanın eksiklerini iyi değerlendirmeye çalışan taraf Meksika oldu ama Tevez'in ofsayt golüyle beraber moral açısından düştüler. Sonra ise Arjantin'in sürüklediği bir futbol izledik ve 3-0'a ulaşmaları pek zor olmadı. Özellikle Tevez'in turnuvanın en iyi maçını çıkarması, Tevez olduğunu hatırlaması Arjantin'in en büyük kozu oldu. Meksika ise yaşlı bir takım. Tecrübeli futbolcuları çok sayıda ama hızlı ekipler karşısında zorlanıyorlar. Özellikle savunma konusunda onlarda büyük sıkıntılar yaşıyor, bu sıkıntıları güçlü hücumcular ile çözmeye çalışıyorlardı. Arjantin karşısında ise savunmayı ayakta tutabilmek gerçekten zor. Çok fazla pozisyon hataları, kademe hataları gelince daha farklı bir maç bizleri bekliyor olabilirdi. Ayrıca 1-0'dan sonra moral açısından düşmeleri, hücumcuların bal yapmayan arı misali oynaması ve umudu sadece Salcido'nun uzaktan şutlarına bağlamaları işlerini bitirdi. Herşeye rağmen Meksika turnuvaya büyük bir keyif verdi, kendilerini kutlamak lazım.

2 yorum:

  1. bu eşleşmede 1.erken final çıktı, gerçekten müthiş bir maç bizi bekliyor. kim elense yazık olacak. 1. erken final dememin sebebi de şu, diğer taraftan ispanya portezi eler ve sonrasında japonya-paraguay eşleşmesinin galibini de elerse bu sefer ispanya ile arjantin-almanya maçının galibiyle bir yarıfinal mücadelesi izleyeceğiz ve bu maçta kesinlikle mükemmel olacak ve 2.erken final olmuş olacak. tabii ki bu eşleşmeler tablonun sağ tarafı için geçerli. sol tarafta da muhtemel bir brezilya- hollanda maçı da yukardakiler kadar olmasa da yine müthiş geçeceği kesin.

    YanıtlaSil
  2. kçk bi bilgi aldım paylaşıyım dedim gionun galatasaray gelme ihtimali %1 bunun nedenide çok alıcısı olmasından kaynaklanmıyor bunun tek sebebi ilk önce opsyanun fiyatını belirleyip sonrada ortak belirledikleri opsyonu ilk kez haberleri olmuş gibi pahallı bulan galatasaray yönetiminden kaynaklanıyor. yönetim şimdi gio yu almayı hiç ama hiç düşünmüyor

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir