
Malumunuz Leo Franco sezonun sadece Galatasaray adına değil, Türkiye Ligi adına en büyük hayal kırıklığı oldu. Şampiyonluk mücadelesinin kalecilerden geçtiğini göz önüne aldığımızda, bizim mücadelemizin yanında bir de kaleci handikapımız vardı. Mesela Volkan Demirel ya da Ivankov, takımları şampiyonluk yarışında ilerlerken, kurtardıkları toplarla inanılmaz işler yaptılar. Ama bizim kalecimiz kurtarmayı geçtim, yenmemesi gereken golleri de yiyerek, zaten kötü durumda olan Galatasaray'ın en kötü halini bizlere yansıttı. Sezon başında Atletico Madrid isminin ve bonservis olayının olmamasını değerlendirerek doğru bir transfer dedirten bu kaleci, şimdilerde bizlere nasıl gidecek planlarını yaptırıyor. Normal şartlarda bu kalecinin eline bonservisi verilir ve gönderilir. Bu da sezon boyunca zaten zararlı çıkan Galatasaray'ı, ekonomik açıdan da zarara sokar.

Bu arada Abbondanzieri'yi bilirsiniz. Yıllarca Arjantin Milli Takım kalesini korudu, çok iyi bir kaleci olduğunu düşünmem, hatta Arjantin'in iyi kaleciler çıkartamadığının en büyük kanıtıdır derim ama bu adamın arkasında yedek bekleyen Leo Franco'nun kariyerinin daha iyi takımlarda olması da beni hep şaşırtmıştır. Atletico Madrid forması altında onca zaman geçirmek çok kolay olmasa gerek, ya da bizler kaleciden anlamıyoruz. Ama Abbondanzieri'de bana göre kötü kaleciydi, Leo Franco ise daha da facia bir isim. En azından biz Galatasaraylılar için...
Yeni sezonda şaka maka Aykut olacak kalede, Ufuk'u hemen kullanacağını sanmıyorum nedense Rijkaard'ın. Oysa benim 2 yıldır kalemizde olmasını istediğim adam şuan boşta ve bonservis sorunu yok. Mondragona benzer özellikleri var ve teke teklerde oldukca başarılı. Takımı küme düştü ama bunda en büyük pay en iyi adamlarını takviye yapmadan satan ve menajerle antrenörü kovan kulübe ait.
YanıtlaSilBahsettiğim oyuncu Jaroslav Drobny (30) bu arada :)