4 Haziran 2010 Cuma

Dünya Kupası 2010 {B Grubu}

En azından benim için kurulan en iyi hücum kombinasyonunu Arjantin oluşturmuş durumda. Messi, Agüero, Higuain, Tevez ve Milito. Hepsi bir kadroda buluşmuş ve hangisini oynatırsan oynat kimse sana birşey diyemez. Ama futbol artık takım oyunu. Bireysel yıldızların fazlalığı elbette büyük avantaj ama Dünya Kupası takım olarak iyi olmaktan geçiyor. Bu yüzden de Maradona'ya büyük işler düştüğünü söyleyebiliriz. Gerçi Maradona'nın göreve gelirken düşünülen amaç, takımın bireysel yıldızlarının fazla olduğundan taktik, teknik gibi konulardan ziyade motivasyondur. Arjantin'de de Maradona'nın simgesel öneminden yola çıkarsak, bu işi en iyi o yapabilir. Bu yüzden de Arjantin kupanın en büyük favorileri arasında. Yine de işleri kolay görünmüyor ve İspanya, İngiltere, Brezilya gibi ekiplerin arkasında gösteriliyorlar. Aslında bu da Arjantin'in bir avantajı diyebiliriz. Belki bir şampiyonluk beklentisi yok ve yarı final başarı sayılabilir. Ama söz konusu Arjantin ise her zaman hedef kupayı kazanmaktır. Bu takımın handikapı, orta sahada işin defansif kısmında etkili olacak futbolcuların azlığı. Cambiasso ve Javier Zanetti'yi çok arayabilirler. Hatta olası başarısızlıkta da Maradona'nin ipini bu futbolcuların yokluğu çekebilir. Bu yüzden kaptan Mascherano'ya büyük işler düşecek. Messi'den ziyade ben Mascherano'nun Arjantin'in en büyük kozu olduğunu düşünüyorum.

İşin savunma kısmı denince benim aklıma Otto Rehhagel geliyor. Euro 2004'de Yunanistan şampiyonluğa giderken bu savunma futbolu onları zirveye taşımıştı ve yıl 2010 olmasına rağmen hala bu anlayışı değiştirmediler. Güçlü savunmaları ve kontra atak gücüyle her zaman büyük takımlara ters gelebilecek takımların başında geliyorlar. Gekas ve Samaras da en büyük kozları ama Dünya sahnesinde müthiş bir futbolcu diyebileceğimiz bir isim yok. Yunanistan takım halinde iyi bir ekip durumunda. Bakalım bu savunma futbolu Yunanistan'ı nereye kadar taşıyabilecek.

Nijerya eski gücünden oldukça uzak görünüyor. Bir ara Afrika'nın en iyi takımı olarak gösterilen Nijerya, şimdilerde ortalama bir takım misali görünüyor. Zaten geçtiğimiz Dünya Kupası'nda da yer alamamışlardı. Bu yüzden adlarını yeniden Afrika'ya haykırmak için bu turnuva onlar için çok önemli. Kadroya baktığımda Taiwo, Obi Mikel, Martins gibi önemli isimler görüyorum. Onların da hücum hattı aslında hızlı futbolculardan oluşuyor. Bu yüzden Nijerya'yı asla hafife almamak gerek.

Güney Kore ise Asya'nın Dünya Kupasına katılma anlamında en istikrarlı takımlarından birisi. Hatta son yıllarda Asya futboluna yön verdiklerini söylemek mümkün. Hiddink ile 2002 Dünya Kupası'nda yari final oynadıktan sonra o çıtayı bir daha yakalayamadılar ama istikrar anlamında hala çok iyi durumdalar. Manchester United'in yıldız isimlerinden Park Ji-Sung ise en büyük kozları. Ne yapacaklarını şimdiden kestirmek güç ama yıllardır bir arada oynayan kadrolarını gördüğümde bu istikrarın Güney Kore'nin avantajı olduğunu düşünüyorum.

Aslında B Grubu'da, A Grubu gibi birincilikten ziyade ikincilik yarışının zevkli geçeceği bir grup gibi. Arjantin bana göre çok rahat grup birinciliğini kazanacaktır ama ikincilik için neler olur bilemem. Kağıt üzerinde Yunanistan, ikincilik adına avantajlı görünmesine rağmen Nijerya veya Güney Kore'de sürprizlere açık takımlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir