Halil Altıntop & Galatasaray

Mehmet Helvacı'nın ''bu sezon transfere 5 milyon tl'' ayırdık sözleri büyük beklentileri olan taraftarları biraz şaşırttı. Çünkü son iki sezondur, yüksek bonservislere kaliteli futbolcuları Galatasaray'da gören bu bünye, kötü geçen sezonların ardından yeniden iddialı transferler istiyor. Ama bu sezonun transfer stratejisi takımın ihtiyacına yönelik, savaşan futbolcular üzerine. Çünkü Elano, Meira gibi örnekleri düşündüğümüzde böyle bir oluşuma ihtiyaç var. Gerçi Meira'yı Zenit'e sattığımızda, aldığımızdan fazlasına satmış olduk ve kazançlı çıktık. Sanırım aynı taktik Elano için de geçerli olacağından o transferden edilecek gelir 5 milyon tl'lik transfer bütçesinin üzerine konulacak. Ama Dünya Kupası bitene kadar gündemini yerli isimlere yönelten Galatasaray, şu sıralar bonservisi elinde olan veya yurt içerisinden takasla transfer edeceği isimler üzerinde. Serdar Özkan, Mehmet Batdal, Musa Çağıran, Ali Turan ve Çağlar Birinci gibi. Şimdiki hedefin de Halil Altıntop olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu futbolcunun da bonservisi elinde ve santrafor alternatifi yaratmak isteyen Galatasaray için biçilmiş bir kaftan. Özellikle Mustafa Pektemek için 4 milyon avro gibi bir bonservis istendiğini düşünürsek.

Halil Altıntop ikizi Hamit Altıntop'un aksine kendinden beklenen patlamayı bir türlü yapamayan bir isim oldu. Futbola aynı takımda başladılar, aynı anda Türk Milli Takımı'nda oynadılar ama yolları 2003 yılında ayrıldı. Hamit Altıntop Schalke 04'e giderken, Halil Altıntop ise Kaiserlatuern'e transfer oldu. Halil bu takımda iki sezon boyunca bekleneni veremedi ama üçüncü sezonunda attığı 20 golle bir anda dikkatleri üzerine çekti ve kardeşinin yanına Schalke 04'e geçti. Ama Hamit Altıntop oynadığı her sene futbol anlamında bir kat daha yukarı çıkmasına rağmen, Halil Altıntop rotasyon futbolcusu oldu ve takımı da onu bir süre sonra gözden çıkararak, geçtiğimiz sezon Frankfurt'a kiralık olarak gönderdi. Sözleşmesi de sezon sonunda bittiğinden Halil sezonu bu takımda tamamladı ama ligin ikinci yarısında çok önemli işler yaptığını söyleyebilirim. Bir bakıma Skibbe ile kendini yeniden buldu, hatta Frankfurt kendisiyle devam etmek istedi ama Halil Altıntop'un kafasında daha büyük takımlar var. Ama yurt dışından da önemli teklifler gelmediğinden ve Bundesliga'nın da büyük takımlarında artık oynayacağını düşünmediğinden o da her gurbetçi gibi üç büyüklerin kıskacında. Ama Galatasaray'ın kendisini ısrarla istediğini söylemek lazım.

Halil Altıntop'a nokta santrafor demek çok güç. Çünkü kendisi rakip yarı alan içerisinde sürekli hareketli olan, pas alışverişi yapan, rakip savunmanın dengesini bozan bir santrafor. Tabii fizik olarak çok güçlü değil ya da Baros gibi ekstra özellikleri yok ama her kadroda bulunması gereken bir futbolcu. Geçtiğimiz sezona iki santraforla girdiğimizi ve boyumuzun ölçüsünü aldığımızı düşündüğümüzde Baros ve Mehmet Batdal'la da bu sezon geçmez. Bu yüzden en iyi alternatifleri yaratmak zorundayız. Ama bu alternatifi yaratırken de sisteme uygun santraforlara yönelmek önemli. Baros'un yanında Nonda bu yüzden özellikle sezonun ilk bölümünde oldukça etkili oldu. Çünkü o da sürekli dolaşan, pas alışverişi yapan, rakip savunmanın dengesini bozan, gol vuruşu iyi bir futbolcuydu. Bize de bu tarz santraforlar gerekiyor. Gerektiğinde hücumun diğer noktalarında da santraforları oynatabilmeliyiz. Hatta sistemi değiştirip, çift santrafora da döndüğümüzde zorluk yaşamamak lazım. Halil Altıntop'un da repertuarının oldukça geniş olduğunu düşünüyorum.

Tabii futbolcunun da bonservisi elinde. Yerli piyasasında santrafor konusunda çok alternatifin olmaması, olan alternatiflerin ateş pahası olması ibreyi Halil Altıntop'a döndürüyor. Bakalım bu transfer gerçekleşirse neler olacak. Halil Altıntop'u Almanya dışında da izlemek farklı bir deneyim olacak. Buraların şartlarına falan da ayak uydurmak oldukça güç. Çünkü Hamit Altıntop daha sıcak karakterli bir futbolcu. Halil Altıntop'un ise biraz daha soğuk bir isim olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Türk futbolcusu olmasına rağmen buralara alışma süreci olacaktır. Ayrıca hemen forma şansı da bulacağını düşünmüyorum. Halil Altıntop'un ise Frankfurt'a giderken düzenli forma giyme isteği vardı. Ama Galatasaray dışında da {Fenerbahçe veya Beşiktaş'a gitmezse} daha büyük bir takımda oynama ihtimali pek yok. Kendisini kanıtlayabileceği en yüksek arena burası olacaktır.

Aslında Halil Altıntop da biraz Semih Şentürk kaderi yaşıyor. Fenerbahçe, Semih'e nasıl güvenemiyor ve sürekli santrafor transferleri yapıyorsa, Halil Altıntop'un da böyle bir imajı var. Hadi gir takıma, kurtar bizi, hücum hatta sana emanet denilecek bir futbolcu değil veya henüz bu konuma gelemedi. Belki Kaiserlatuern'de son sezonunda ve Frankfurt'da bu noktadaydı ama o takımları da Galatasaray'la falan eşleştirmek çok güç. Bu yüzden transfer gerçekleşirse hemen büyük hayaller kurmayalım derim. Eğer rotasyon içerisinde kalmayı kabul ederse ve sabrederse mutlaka istediği şans eline geçecektir. Çünkü Rijkaard rotasyonu seven, bazen bazı futbolcuları farklı noktalarda kullanabilen bir teknik adam. Geçtiğimiz sezon İstanbul B.B maçında Jo & Baros'u yan yana oynattığı gibi. Görünüşte çift santrafor gibi düşünülen bu isimlerden birisi sürekli kanatlara geçmişti. Baros'un zaten bu özellikleri var, Halil Altıntop'un da bu özellikleri olması onun avantajıdır. Eğer Mustafa Pektemek gelebilse onun da avantajı bu olacak, hatta Sercan Yıldırım'ın da aynı özellikleri var. Halil Altıntop'u Semih'den ayıran özellik bu olsa gerek.